Göz tansiyonuna dikkat!

Fazilet Ulu
00:0019/01/2007, Cuma
G: 19/01/2007, Cuma
Yeni Şafak
Göz tansiyonuna dikkat!
Göz tansiyonuna dikkat!

Göz tansiyonunun (Glokom) körlüğe neden olan sebeplerden biri olduğunu söyleyen Op. Dr. Fikret Uçar, orta yaş üzerindeki her 50 bireyden birinde glokom rahatsızlığının görülebileceğini belirtti.

Özel Selçuklu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fikret Uçar, glokom rahatsızlığının, göz içi basıncından dolayı görme sinirinin zarar görmesinden kaynaklanan bir sorun olduğunu aktardı. Görme sinirlerini oluşturan liflerin basıncın etkisi ile yavaş yavaş harap olması sonucunda görme alanının daralmaya başladığını ve zamanında teşhis ve tedavi yapılmadığı takdirde, görme alanının ileri derecede azalmasına, hatta körlükle sonuçlanabileceğine değindi.


TEDAVİNİN DEVAMI ÖNEMLİ

Glokom'un sinsi bir hastalık olduğu uyarısında bulunan Op. Dr. Uçar, "Glokom yavaş seyreden, fakat sürekli ilerleyen ve giderek göz siniri tahribatına yani görme kaybına yol açan karakteristik bir belirtisi olmayan kronik bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmediğinde kesinlikle görmenin tümüyle kaybına neden olan bir hastalık olduğundan, teşhis edildiğinde hastalığın ciddiyeti hastaya tam anlamıyla anlatılmalıdır. Çünkü hasta, hastalığın ciddiyetinin tam bilincinde olmadığında çoğunlukla tedaviyi sürdürmemekte, bu da görme kaybıyla sonuçlanmaktadır" dedi. Op. Dr. Uçar, bazı hastalarda baş ağrısı, çevrede bazı bölgeleri görememe ve göz önünde renkli ışık haleleri görme gibi bazı belirtilerin erken dönemde fark edilebilmesine karşın, çoğu hastada belirgin görme kaybı yaratıncaya kadar hastalığın varlığının anlaşılamayacağını ifade etti. Glokom tedavisindeki amacın göz tansiyonunu düşürerek göz sinirinin hasarını durdurmak ve görme kaybının ilerlemesini engellemek olduğunu dile getiren Op. Dr. Uçar bunun için teşhis konduktan sonra tedavi sürecinde üç yol izlendiğini, bunların ilaç tedavisi, laser tedavisi ve cerrahi tedavi olarak üçe ayrıldığını belirtti. Genelde tanı sonrası ilk seçilen yöntemin ilaç tedavisi olduğunu, ilaç tedavisine yeterli derecede yanıt vermeyen hastalarda diğer tedavi yöntemlerinin uygulandığını söyledi.