|

Namazın Mahiyeti Ve Rükünleri ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Namazın Mahiyeti Ve Rükünleri Hadisleri
2483-

Resulullah (sav) namaza kalktığı zaman, ellerini iki omuzunun hizasına kadar kaldırır sonra tekbir getirirdi. Rüku yapmak isteyince de (ellerini iki omuzu hizasına kaldırmak suretiyle) aynı şeyi yapardı. 

Rükudan başını kaldırınca da aynı şeyi yapardı. Ancak bunu, secdeden başını kaldırırken yapmazdı." (Bir başka rivayette: "Bunu, secde ederken yapmazdı" denmiştir)
Ezan 83;
84;
85;
86;
Salat 22;
(390);
Salat 190;
(255);
İkamet 15;
(858 - 868);
2484-

Bir diğer rivayette: "Başını rüküdan kaldırınca, ellerini aynı şekilde kaldırır ve: "Semi'allahu li-men hamideh, Rabbena ve leke'l-hamd. (Allah kendine hamdedeni işitir. 

Rabbimiz, hamd sanadır)" derdi" şeklinde gelmiştir. [Bu ibarenin elfazı Sahiheyn'e aittir.]
Ezan 83;
84;
85;
86;
Salat 22;
(390);
2485-

Buhari'nin diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "İbnu Ömer (ra) namaza girince tekbir getirir ve ellerini kaldırırdı. 

"
Ezan 83;
84;
85;
86;
2486-

Muvatta ve Ebu Davud'da gelen bir rivayette de şöyle denmiştir: "İbnu Ömer (ra) namaz için iftitah tekbiri getirince (namaza başlayınca), ellerini iki omuzu hizasına kadar kaldırırdı, rüküdan kalkınca daha aşağı kaldırdı. 

"
Salat 16;
(1;
75;
76;
77);
Salat 117;
(721;
722;
741;
743);
2487-

Muvatta'nın bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: "(İbnu Ömer) eğilip doğruldukça her seferinde tekbir getirirdi. İbnu Cüreyc der ki: "Nafi'e (Yani İbnu Ömer ellerini) ilk kaldırmada öbürlerinden daha mı yukarı kaldırıyordu? 

" diye sordum. Bana: "Hayır! eşitti" dedi. Ben tekrar: "Öyleyse bana işaret et (göster)" talebinde bulundum. Göğsüne hatta daha aşağıya işaret etti."
Salat 16;
(1;
75;
76;
77);
2488-

Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav) namaza kalktığı zaman ellerini iki omuzunun hizasına kadar kaldırırdı. Sonra eller o halde iken tekbir getirirdi, rüküa giderdi. Sonra belini doğrultmak isteyince ellerini tekrar iki omuz hizasına kadar kaldırır ve, "Semiallahu li-men hamideh" derdi. Secdede ellerini kaldırmazdı. Rükudan önce getirdiği her bir tekbirde ellerini kaldırırdı ve bu hal namazın bitimine kadar devam ederdi." Yine Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde: "Rükudan doğrulunca, secdeye eğilince (kaldırır), iki secde arasında kaldırmazdı" denmiştir.

Salat 117;
(721;
722;
741;
743);
2489-

Nesai'nin rivayetinde şöyle gelmiştir: Resululah (sav) namaza girdiği zaman ellerini kaldırırdı. Rükuya gitmek istediği zaman, başını rüküdan kaldırdığı ve iki rek'at arasında kalktığı zaman aynı şekilde ellerini iki omuzunun hizasına kaldırırdı."

İftitah 1;
2;
3;
(2;
121;
122);
2490-

Size Resulullah (sav)'ın namazıyla namaz kıldırayım mı?" dedi ve namaz kıldı. Bu namazda ellerini bir kere iftitah tekbiri sırasında kaldırdı, başka kaldırmadı."

Salat 119;
(748);
Salat 191;
(267);
188;
(263);
İftitah 110;
(2;
196);
124;
(1;
204);
Sehv 70;
(3;
62);
2491-

Bir diğer rivayette şöyle demiştir: "Resulullah (sav) her eğilip doğrulmalarda, kıyam ve oturmalarda tekbir getirirdi. Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (ra) de aynı şekilde tekbir getirirlerdi."

Salat 119;
(748);
Salat 191;
(267);
188;
(263);
İftitah 110;
(2;
196);
124;
(1;
204);
Sehv 70;
(3;
62);
2492-

Resulullah (sav)'ı iftitah tekbiri alırken gördüm. Ellerini kulaklarına yakın kaldırmıştı. Sonra (namazdan çıkıncaya kadar) başka kaldırmadı."

Salat 119;
(762);
2493-

Rivayete göre, halka namaz kıldırdığı zaman, her eğilip doğrulmada tekbir getirirdi. Kendisine: "Bu tekbirler de ne?" dendiği vakit: "Bu, Resulullah (sav)'ın namazıdır!" diye cevap verirdi." (Bu hadis, Sahiheyn'in rivayetine lafzen uygundur. Ebu Davud ve Tirmizi'nin bir rivayetinde: "(Ebu Hüreyre) tekbir getirince parmaklarını açardı" denmiştir. Tirmizi'nin bir diğer rivayetinde "O eğilirken tekbir getirirdi" denmiştir)

Ezan 115;
Salat 27-32;
(392);
Salat 19;
(1;
76);
Salat 177;
198;
(239;
254);
2494-

Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde: "Şayet Peygamber (sav)'ın ön cihetinde olsaydım koltuk altlarını görürdüm (kollarını öylesine yüksek kaldırırdı)."

Salat 118;
119;
(746;
763);
2495-

Nesai'de gelen bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "Ebu Hüreyre (ra) Beni Züreyk Mescidi'ne geldi ve dedi ki: "Üç şey var ki, Resulullah (sav) onları yapıyordu, halk ise terketmiş durumda... Namazda ellerini uzatarak kaldırırdı, (Fatihayı okuyunca kıraate geçmezden önce) bir miktar sükut buyurdu, secdeye varınca (ve secdeden kalkınca) tekbir getirirdi."

İftitah 6;
(2;
124);
84;
(2;
181-182);
184;
(2;
236);
2496-

Anlattığına göre, Resulullah (sav)'ı, namaza girdiği sırada ellerini kaldırıp tekbir getirirken görmüştür.

Salat 54;
(401);
İftitah 107;
(2;
194);
139;
(2;
211);
187;
(2;
236);
Sehv 29;
(3;
34-35);
2497-

Ebu Davud'da gelen bir diğer rivayette şöyle denir: "...Sonra Medine'ye geldim, gördüm ki (halk, namazı) üzerlerinde bürnuz ve kisalar olduğu halde kılıyor ve namaza başlarken ellerini göğüslerine kadar kaldırıyor."

Salat 117;
(723-729;
736;
737);
2498-

Bir diğer rivayette der ki: "Resulullah (sav)'la birlikte namaz kıldım. Tekbir getirdiği zaman ellerini kaldırıyor, sonra (elbisesine) gömülüyordu. Sonra sol elini sağ eliyle tutuyor, ellerini elbisesine sokuyordu, rükü yapmak istediği zaman ellerini çıkarıp sonra kaldırıyordu. Rüküdan başını kaldırmak isteyince de ellerini kaldırıyor, sonra secde ediyordu. (Secdede) yüzünü elleri arasına koyuyor idi. Keza başını secdeden kaldırınca da ellerini kaldırıyordu. Namaz bitinceye kadar (her rekatte böyle yapıyordu)."

Salat 54;
(401);
İftitah 107;
(2;
194);
139;
(2;
211);
187;
(2;
236);
Sehv 29;
(3;
34-35);
2499-

Bir diğer rivayette şöyle der: "Resulullah (sav) ellerini, omuzları hizasına kadar kaldırdı. Baş parmaklarını da kulaklarıyla, hizaladı, sonra tekbir getirdi."

Salat 54;
(401);
İftitah 107;
(2;
194);
139;
(2;
211);
187;
(2;
236);
Sehv 29;
(3;
34-35);
2500-

Bir diğer rivayette: "Resulullah (sav)'ı iftitah tekbiriyle birlikte ellerini kaldırırken görmüştür."

Salat 54;
(401);
İftitah 107;
(2;
194);
139;
(2;
211);
187;
(2;
236);
Sehv 29;
(3;
34-35);
2501-

Ebu Saidi'l-Hudri (ra) bize namaz kıldırdı. Secdelerden başını kaldırırken, secdeye giderken, iki(nci) rek'atten kalkarken, tekbirlerini cebri (sesli) olarak getirdi ve sonunda: "Resulullah (sav)'ı böyle yapar gördüm!" diye açıklamada bulundu."

Ezan 144;
2502-

Ali İbnu Ebi Talib (ra)'in arkasında ben ve İmran İbnu Husayn beraber namaz kıldık. Ali (ra) secde edince tekbir getiriyor, başını kaldırınca tekbir getiriyor, iki(nci) rek'atten kalkınca yine tekbir getiriyordu." (Nesai'nin rivayetinde şöyle denmiştir: "Her eğilme ve her kalkmada tekbir getirir, rüküyu tamamlardı.")

Ezan 144;
115;
116;
Salat 33;
(393);
Salat 140;
(835);
Sehv 1;
(3;
2);
2503-

Resulullah (sav) farz namaza kalkınca tekbir getirir, ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. Kıraatini tamamlayıp rüküya gitmek isteyince aynı şeyi yapardı. Rüküdan kalkınca da aynı şeyi yapardı. Oturur vaziyette iken ellerini hiçbir surette kaldırmazdı. İki(nci) secdeden de kalkınca ellerini aynı şekilde kaldırır ve tekbir getirirdi.

Salat 118;
(744);
2504-

İbnu Hüveyris (ra), Resulullah (sav)'ın (namaza başlarken) tekbir getirdiği, rüküya gittiği, rüküdan başını kaldırdığı zaman, kulağının üst kısmına ulaşıncaya kadar ellerini kaldırdığını görmüştür.

Ezan 84;
Salat 24-26 (391);
Salat 118;
(745);
85;
(2;
182);
İkametu's-Salat;
2505-

Abdullah İbnu Tavus, Mescidü'l-Hayf'da yanibaşımda namaz kıldı. İlk secdeyi yapıp secdeden başını kaldırdığı zaman ellerini yüzünün hizasına kadar kaldırmıştı. Ben bunu hoş bulmadım ve Vüheyb İbnu Halid'e söyledim. Vüheyb ona: "Sen hiç kimsede görmediğin birşey mi yapıyorsun?" dedi. Ancak Tavus cevaben: "Babamın onu yaptığını gördüm. Üstelik babam şunu da söylemişti: "İbnu Abbas (ra)'ın böyle yaptığını gördüm. Üstelik onun: "Resulullah (sav) bunu yapıyordu" demiş olmasından başka bir şey de bilmiyorum."

Salat 117;
(740);
İftitah 177;
(2;
232);
2506-

Meymun el-Mekki, Abdullah İbnu Zübeyr (ra)'i gördüğünü ve kendilerine namaz kıldırdığını anlatmıştır. Devamla der ki: "Abdullah namazda kıyam, rükü, secde ve secdeden kıyama kalkma esnalarında elleriyle işaret yapıyordu (ellerini kaldırıyordu). İbnu Abbas (ra)'a gittim. Ve: "İbnu Zübeyr'i hiç kimsede görmediğim bir tarzda namaz kılıyor gördüm" deyip onun namazda yaptığı işareti anlattım. Bana: "Eğer Resalullah (sav)'ın namazını görmekten hoşlanırsan, Abdullah İbnu Zübeyr'in namazına uy!" dedi."

Salat 1l7;
(739);
2507-

Bende basur vardı. Namazı nasıl kılacağım diye Resulullah (sav)'a sordum. "Ayakta kıl, muktedir olmazsan oturarak kıl, buna da muktedir olmazsan yan üzeri (yatarak) kıl" buyurdu.

Taksiru's-Salat 18;
17;
19;
Salat 179;
(951;
952);
Salat 274;
(372);
Kıyamul-Leyl 21;
(3;
223-224);
2508-

Diğer bir rivayette geldiğine göre, İmran Resulullah (sav)'a kişinin oturarak kılacağı namaz hususunda sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Ayakta kılarsa bu efdaldir. Kim de oturarak kılarsa, ona ayakta kılanın ecrinin yarısı verilir. Kim de yatarak kılarsa ona da oturarak kılanın ecrinin yarısı verilir" buyurdu.

Taksiru's-Salat 18;
17;
19;
Salat 179;
(951;
952);
Salat 274;
(372);
Kıyamul-Leyl 21;
(3;
223-224);
2509-

Hz. Aişe (ra)'ye: "Resulullah () oturarak namaz kılar mıydı?" diye sordum. Bana şu cevabı verdi: "Evet! Halk -veya yaş demişti- O'nun dermanını kesince (yani insanların meseleleriyle ömrünü tüketince, dermandan kesilince demektir)."

Taksiru's-Salat 20;
Teheccüd 16;
Salatul-Müsafirin 112;
115;
(731;
732);
Cum'a 20;
(1;
137;
138);
Salat 179;
(953-956);
Salat 257;
(374;
375);
2510-

Resulullah (sav) oturarak namaz kılar, oturduğu halde kıraat buyurur, kıraatinden takriben otuz-kırk ayet kalınca kalkar, kıraatına ayakta devam eder, sonra rüküya ve secdeye giderdi. ikinci rek'atte aynen bunun gibi yapardı. Namazı bitince, ben uyanıksam benimle konuşurdu, uyuyor isem yatardı.

Taksiru's-Salat 20;
Teheccüd 16;
Salatul-Müsafirin 112;
115;
(731;
732);
Cum'a 20;
(1;
137;
138);
Salat 179;
(953-956);
Salat 257;
(374;
375);
2511-

Nesai'de gelen bir rivayette şöyle denmiştir: "Resulullah (sav)'ı (oturarak namaz kılarken) bağdaş kurma şeklinde oturmuş gördüm." (Nesai der ki: "Bu hadisin hatalı olduğu kanaatindeyim.")

Kıyamu'l Leyl;
18;
22;
(3;
219-224);
2512-

Resulullah (sav)'ın ölümüne yakın, farzlar dışındaki namazlarının çoğu oturarak idi. Ona göre, amellerin en güzeli, az da olsa devamlı olanı idi.

Kıyamu'l-Leyl 19;
(3;
222);
2513-

Resulullah (sav)'ın, nafile namazlarını kılarken, ölümüne bir yıl kalıncaya kadar hiç oturduğunu görmedim. Bundan sonra hep oturarak kıldı. Namazda sureyi hep tertil üzere okurdu. Bundan dolayı o sure, aslında ondan daha uzun olan sureden daha uzun görünürdü.

Müsafirin 118;
(733);
Cum'a 20;
(1;
137);
Salat 275;
(373);
Kıyamu'l-Leyl 19;
(3. 223);
2514-

Bana Resulullah (sav)'ın: "Kişinin oturarak kıldığı (nafile) namaz, normal şekilde kıldığı namazın (sevapça) yarısına denktir" buyurduğu söylenmişti. (Kendisinden sormak üzere) derhal yanına gittim. Varınca, Efendimizi oturarak namaz kılıyor buldum. Elimi başının üzerine koydum. Bana: "Ey Abdullah İbnu Amr! Meselen nedir?" dedi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü, bana "Kişinin oturarak kıldığı namaz, normal namazın yarısına denktir" buyurduğunuz söylendi. Halbuki siz de oturarak kılıyorsunuz?" dedim. Aleyhissalatu vesselam: "Evet öyledir. Ancak ben sizlerden biri gibi değilim" cevabını verdi.

Müsafirin 120;
(735);
Salatu'l-Cema'a 20;
(1;
136;
137);
Salat 179;
(950);
Kıyamu'l-Leyl 20;
(3;
223);
2515-

Huzeyfe (ra), namaz kılmakta olan ve bu sırada belini tam doğrultamayan bir adam görmüştü. Namazdan çıkınca: "Sırtında bir rahatsızlığın mı var?" diye adama sordu. "Hayır!" cevabını alınca: "Şayet, bu halin üzere ölecek olsan Resulullah (sav)'ın sünnetine muhalefet üzere ölürsün" dedi. (Rezin ilavesidir; Derim ki: "Bu rivayet Buhari'de şu şekilde gelmiştir: "Huzeyfe, (namazda) rükü ve secdesini tamamlayan bir adam gönnüştü. Namazını kılıp bitirince Huzeyfe (ra) ona: "Sen namaz kılmadın. Eğer ölecek olsan, Allah'ın Muhammed (sav)'i yarattığı fıtrattan başka bir fıtrat üzere ölürsün" dedi. Gerçeği Allah, bilir.")

Ezan 119;
132;
2516-

Sehl İbnu Sa'd (ra) demişti ki: "İnsanlara, namazda sağ elini sol kolu üzerine koysun" diye emredilmişti." Ebu Hazım devamla der ki: "Ben onun (Sehl'in), bu hadisi Resulullah (sav)'a nisbet ettiğini biliyorum."

Buhari Ezan 89;
Kasru's-Salat 47;
(1;
869);
2517-

Anlattığına göre, namaz kılarken sol elini sağ eline koymuştur. Bunu gören Resulullah (sav) (bizzat elleriyle tutarak) sağ elini sol elinin üzerine koymuştur.

Salat 120;
(755);
İftitah 10;
(2;
126);
2518-

Resulullah (sav)'ı namazda kıyamda iken, sağ eliyle sol elinin üstünden tutmuş gördüm.

İftitah 9;
(2;
125;
126);
2519-

Nafi' merhuma namazda ellerinin parmaklarını kenetleyen kimse hakkında sormuştum. Bana: "Bu hususta Abdullah İbnu Ömer (ra)'i işittim: "Bu, Allah'ın gadabına uğrayanların namazıdır" demişti" diye cevap verdi. (Rezin'in ilave ettiği bir rivayette de şöyle denmiştir: "İbnu Ömer (ra), namazda kuud halinde (otururken) sol elini kabası üzerine dayanan bir adam görmüştü, hemen müdahale ederek: "Böyle oturma, zira azaba uğrayanlar bu şekilde otururlar!" dedi.)

Salat 187;
(993;
994);
2520-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Namazın) sünnetlerinden biri namazda (sağ) avucu (sol) avuç üzerine koyup, her ikisini birlikte göbeğin altına yerleştirmektir."

Salat 120;
(756);
2521-

Resulullah (sav) namazda ihtisarı (elleri böğre koymayı) yasakladı.

Amel fi's-Salat 17;
Mesacid 46;
(645);
Salat 176;
(947);
Salat 281;
(383);
İftitah 12;
(2;
127);
2522-

Hz. Aişe (ra), kişinin ellerini (ihtisar yaparak) böğrüne koymasını mekruh addeder ve: "Bunu yahudiler yapar" derdi.

Enbiya 50;
2523-

Rezin'in rivayet ettiği diğer bir hadiste: "Resulullah ihtisarı (eli böğre koymayı) namazda ve namaz dışında yasakladı" demiştir.

Rezin;
2524-

İbnu Ömer (ra)'in yanı başında namaz kıldım. Ellerimi de böğürlerime koydum. Namazı bitirince: "Bu, namazda haç(a benzemek)dir, Resulullah (sav) bunu yasaklamıştı" buyurdu.

Salat 160;
(903);
İftitah 12 (2;
127);
2525-

Anlatıldığına göre, ayaklarının arasını bitiştirerek namaz kılan bir adam görmüştü. Şöyle söylendi: "(Bu adam) sünnete muhalefet etti. Ayaklarını sırayla dinlendirse daha iyidir."

İftitah 13;
(2;
128);
2526-

Resulullah (sav) yaşlanıp biraz şişmanlayınca, namaz kıldığı yerde bir sütun bulundurdu namazda ona dayandı.

Salat 177;
(948);