|

Haram Ve Helal Olan Şıralar ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Haram Ve Helal Olan Şıralar Hadisleri
2279-

Bir rivayette; "Kim Allah'ın haram kıldığını haram kılmaktan hoşlanırsa nebiz'i haram kılsın." dedi. 

Diğer bir rivayette, Kays İbnu Vehb ona: "Benim bir küpcüğüm var, içerisine şıra koyuyor, şıra kaynayıp durulunca içiyorum" dedi. (İbnu Abbas) cevaben: "Bu söylediğin şey ne zamandan beri içeceğini teşkil etmekte?" diye sordu. Kays: "Yirmi yıldan beri" deyince, İbnu Abbas: "Öyleyse uzun zamandır, damarların su ihtiyacını pislikten gördü" dedi.
Eşribe 48;
(8;
322-323);
2280-

Resulullah (sav) oruç tutuyordu. Orucunu açacağı vakti kolladım. 

Kabaktan mamul bir kap içerisinde yaptığım nebizi getirdim. Nebiz kaynayıp kabarıyordu. Resulullah (sav): "Bunu şu duvara çal. Zira artık bu, Allaha ve ahirete inanmayanların içkisidir" buyurdu.
Eşribe 12;
(3716);
Eşribe 25;
(8;
301);
2281-

Bir adam, Resulullah (sav)'a içerisinde nebiz bulunan bir kadeh getirdi. Efendimiz bu sırada (Hacerul-Esved) rüknunun yanında idi. 

Bardağı ona sundu. Efendimiz, ağzına kadar götürdü. Ancak nebizin (keskinleşip ekşiliğinin) şiddetlendiğini gördü ve bardağı sahibine geri çevirdi. (Cemaatten) bir adam: "Bu haram mıdır ey Allah'ın Resulü?" diye sordu. Hz. Peygamber: "Bana adamı çagırın!" dedi. Ondan bardağı tekrar aldı. Sonra su istedi sudan bardağa döküp, tekrar ağzına götürdü (yine keskin bularak alnını buruşturup) kaşlarını çattı. Tekrar yine su istedi ve nebize döktü. Sonra da: "Bu kaplar, size keskinleşir ve kaynamaya başlayacak olursa, içindekinin sertliğini su ile kırın" buyurdu. [İmam Nesai, hadisi tahric ettikten sonra: "Bu hadis meşhur değildir (fukahaca pek bilinmiyor), biz bununla ihticac (edip amel) etmeyiz" demiştir.]
Eşribe 82;
(8;
323;
324);
2282-

Biz Resulullah (sav) için sabahleyin tuluk içerisine nebiz kurardık, efendimiz onu akşamleyin içerdi, akşamdan kurardık sabahleyin içerdi." Hz. 

Aişe devamla der ki: "Biz su kabını, biri sabah, biri akşam olmak üzere günde iki kere yıkardık."
Eşribe 10;
(3711;
3712);
Eşribe 7;
(1872);
Eşribe 48;
(8;
320);
2283-

Resulullah (sav) için kuru üzümden şıra kurulanca, o gün, ertesi gün ve daha sonraki gün yani üçüncü günün akşamına kadar onu içer, sonra, kalanının hizmetçilere içirilmesini veya dökülmesini emrederdi. 

Eşribe 79;
(2004);
Eşribe 10;
(3713);
Eşribe 56;
(8;
333);
2284-

Resulullah (sav) kuru üzümle hurmanın, taze hurma ile hurmanın karıştırılmasını yasakladı ve dedi ki: "Kuru üzümle hurmayı, koruk hurma ile olgun hurmayı karıştırarak birlikte nebiz kurmayın."

Eşribe 11;
Eşribe 16;
(1286);
Eşribe 8;
(3703);
Eşribe 9;
(1877);
Eşribe 8;
(8;
290);
2285-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Çağala hurma ile olgun hurmadan beraber nebiz yapmayın. Olgun hurma ile kuru üzümden de beraber nebiz yapmayın. Herbirinden ayrı ayrı nebiz yapın."

Eşribe 25;
(1988);
Eşribe 7;
(2;
844);
Eşribe 8;
(3704);
Eşribe 6;
(8;
289);
Eşribe 11;
2286-

Resulullah (sav) çağala hurma ile olmuş hurmanın karıştırılıp (nebiz yapılmasını) sonra da bunun içilmesini yasakladı. Şarap haram edildiği zaman (Arapların) içeceklerinin tamamını nerdeyse bu teşkil ediyordu.

Eşribe 8;
(1981);
Eşribe 13;
(8;
291;
292);
2287-

Rivayete göre, her ikisi de olgun hurmadan tek başına (da olsa yapılan nebizi) mekruh addediyorlardı ve bu hükmü İbnu Abbas (ra)'tan alıyorlardı. İbnu Abbas: "Nebizin, Abdülkays'a yasaklanan müzza olmasından korkuyorum" derdi. Ben, Katade'ye: "Müzza nedir?" diye sordum da bana "Hantem (sırlı seramik) ve müzeffet (ziftlenmiş) denen kaplarda kurulmuş nebiz" diye cevap verdi.

Eşribe 9;
(3709);
2288-

Biz, Resulullah (sav) için kuru üzümden nebiz kurardık, içerisine de hurma atardık.

Eşribe 8;
(3707);
2289-

Ben bir avuç kuru üzüm, bir avuç da hurma alıyor, bunları bir kaba koyuyor, parmaklarımla ovup sonra da (elde edilen şırayı) Resulullah'a içiriyordum.

Eşribe 8;
(3708);
2290-

Hz. Ömer'in Ebu Musa (ra)'ya yazdığı mektubu okudum, diyordu ki: "Emma ba'd! Bilesin bana deve katranı gibi siyah, sert bir şarap taşıyan bir kervan Şam'dan geldi. Ben onlara bunun kaynatılarak ne kadarının buharlaştırılacağını sordum. Bana üçte ikisi uçuncaya kadar kaynatacaklarını söylediler, yani pis olan üçte ikisi gidiyor. Şöyle ki üçte biri pis kokulu kısım, üçte biri bozuk kısım (geriye kalan üçte bir temiz kısım kalıyor). Sen yanındakilere, emret, bu kalan üçte biri içsinler."

Eşribe 53;
(8;
328-330);
2291-

Hz. Ömer (ra) bize şunu yazdı: "Emma ba'd: Şarabınızı ondaki şeytanın hissesi gidinceye kadar kaynatın. Zira onda şeytanın iki, sizin de bir hisseniz vardır."

Eşribe 53;
(8;
329);
2292-

Bir adam kendisine şıradan sual etti. İbnu Abbas: "Taze oldukça iç" dedi. Adam: "Ben onu kaynatıyorum, ancak yine de içimde bir şüphe var" deyince, İbnu Abbas: "Yani sen onu kaynatmadan önce içiyor muydun?" diye sordu. Adam: "Hayır!" dedi. İbnu Abbas: "Ateş, haram olan hiçbirşeyi helal kılmaz!" dedi.

Eşribe 54;
(8;
331);