|

Ezan Ve İkametle İlgili Hükümler ile İlgili Hadisler

- Kütüb-i Sitte Hadisleri
Kitaplar
Tümü
Konu Başlıkları
Ezan Ve İkametle İlgili Hükümler Hadisleri
2464-

Hz. Ömer (ra)'in bir müezzini geceleyin ezan okumuştu. 

Ezanı iade etmesini emretti.
Salat 41;
(532;
533);
Salat 149;
(203);
2465-

Hz. Bilal güneş doğmazdan önce ezan okumuştu. 

Resulullah (sav) ona: "Haberiniz olsun kul uyudu" diye nida etmesini emretti.
Salat 149;
(203);
2466-

Resulullah (sav): "Sabah vakti iyice belirinceye kadar ezan okuma!" dedi ve ellerini yanlara doğru açarak: "Şöyle! 

" diye gösterdi.
Salat 41 (634);
2467-

Bir kimse, Resulullah (sav)'a sabah namazının vaktini sormuştu. O da Hz. 

Bilal'e emretti. Şafak sökerken ezan okudu. Ertesi gün ortalık ağarıncaya kadar sabah ezanını tehir etti. Sonra ikamet okumasını emretti ve namazı kıldı. Sonra da adama: "İşte bu, (sabah) namazının vaktidir" dedi.
Ezan 12;
(2;
11;
12);
2468-

Sabah ezanının ilk vakti girince, Resulullah (sav) bana emretti, ben de ezan okudum ve: "İkamet de getireyim mi ey Allah'ın Resulü?" diye sordum. 

(Soruma hemen cevap vermeyip) doğu tarafına, fecre bakmaya başladı ve: "Hayır!" dedi. Ne zaman ki şafak söktü Hz. Peygamber (bineğinden) indi, abdest bozdu. Sonra bana doğru geldi. (Bu ara Ashabı da toplandı.) Abdestini aldı. Bilal ikamet okumak istedi. Resulullah (sav): "Sudai'nin kardeşi ezan okudu, ezanı okuyan ikameti getirsin!" dedi. Ben de ikamet getirdim.
Salat 30;
(514);
Salat 146;
(199);
2469-

Bilal, güneş (öğlede, batı cihetine) kayınca ezan okurdu. Resulullah (sav) odasından çıkıncaya kadar ikamet getirmezdi. Odasından çıkınca, O'nu görür görmez ikamet getirirdi.

Mesacid 160- (606);
Salat 148;
(202);
Salat 44;
(637);
2470-

Resulullah (sav)'ın iki müezzini vardı: Biri Bilal diğeri İbnu Ümmi Mektum el-A'ma.

Salat 7;
(380);
Salat 42;
(535);
2471-

Resulullah (sav) Bilal (ra)'e: "Ezan okuduğun zaman ağır ağır oku. İkamet getirdiğin zaman da peş peşe seri oku. Ezanla ikametin arasına, yemek yiyenin yemeğinden, içenin içmesinden, üzerine sıkışarak helaya girmiş olanın heladan fariğ olacağı bir zaman fasılası koy" diye talimat verdi. Şunu da ilave etti: "Beni görünceye kadar da (ikamet için) kalkmayın."

Salat 143;
(196);
2472-

Beni Neccar'dan bir kadın demiştir ki: "Benim evim, Mescid-i Nebevinin etrafındaki en uzun ev idi. Bilal (ra), sabah ezanını evimin damında okurdu. Seher'den gelip, dama oturur vaktin girmesini gözetlerdi. Vaktin girdiğini görünce gerinir, sonra da: "Allah'ım sana hamdediyor, dinini (müslümanların) ikame etmeleri için, Kureyş'e karşı yardımını diliyorum" der, arkadan ezan okurdu." Kadın devamla der ki: "Vallahi, onun bu duayı terkettiği tek gece bilmiyorum!"

Salat 33;
(519);
2473-

Namaz için ezanı ancak abdestli olan okusun.

Salat 147;
(201);
2474-

Bir diğer rivayette şöyle buyrulmuştur: "Ezanı ancak abdestli olan okusun." Tirmizi der ki: "Önceki rivayet daha sahihtir."

Salat 147;
(200);
2475-

Resulullah (sav)'ın bana en son vasiyetlerinden biri de, ezanına mukabil ücret almayan bir müezzin tutmamdı.

Salat 40;
(531);
Salat 155;
(209);
Ezan 32;
(2;
23);
2476-

Resulullah (sav) ile birlikte sabah namazı için beraber çıktık. Uğradığı her adama namaz için sesleniyor veya ayağı ile dürtüyordu.

Salat 293;
(1264);
2477-

(Bir seferinde) Bilal (ra) ikamete başlamıştı. Kad kameti's-salat deyince Resulullah (sav): "Allah onu (namazı) ikame etsin ve daim kılsın!" buyurdu, İkametin geri kısmında, müezzinin söylediklerini tekrar ediyordu.

Salat 39;
(528);
2478-

İbnu Ömer (ra) sefer sırasında ikamete sadece sabah namazından hem ezan, hem de ikamet her ikisini okurdu. Derdi ki: "(Seferde ezana hacet yok, çünkü) ezan, kendisine cemaat gelecek olan imama mahsustur."

Salat 11 (1;
73);
2479-

Anlattığına göre, Hz. Bilal (ra)'i ezan okurken görmüştür. Der ki: "Ben, ezan okurken, onun ağzını şu tarafa, bu tarafa (sağa sola) dönerken takibe koyuldum." (Tirmizi'nin rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "İki parmağı kulaklarının üzerinde olduğu halde...")

Ezan 18;
19;
Vudu 40;
Salat 17;
Sütre 90;
93;
94;
Menakib 23;
Libas 3;
42;
Salat 249;
(503);
Salat 34;
(520);
Salat 144;
(197);
Ezan 13;
(2;
12);
2480-

Ebu Davud'da şu ifadeye yer verilmiştir: "(Bilal), hayye ala's-salat, hayye ala'l-felah cümlesine gelince boynunu sağa ve sola çevirdi, bizzat kendi dönmedi."

Salat 34;
(520);