AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
BURJ AL-TURK w'e ARAB

Dubaili yatırımcılar gelsin mi gelmesin mi? Özelleştirmelerin hızlanmasıyla, panik arttı İstanbul'da. Yerel mimariyle doğulu mu kalalım, gökdelenlerle batılı mı olalım sorusunun yanıtıysa daha doğuda, Basra körfezinde...

Dubai Towers... İstanbul'un gökdelen bölgesinin yeni iddiası... Geçtiğimiz hafta herkes İstanbul'da yapılacak, Dubai ikiz kulelerini tartıştı, fikirler üretti, kimileri karşı çıktı, kimileri yandaştı. 11 Eylül'de bombalanan Manhattan ikiz kulelerine nazire yaparcasına geliştirildiğini iddia etmek de bir olasılıktı. Pek üzerinde durulmadı ama, Dubai'yi sadece gezmeyip görmüş olanlar, şeyhliğe "Ortadoğu'nun Manhattan'ı" tanımının yakıştırıldığını da bilirler. Dubai ve Dubai Towers üzerine yapılan tüm tartışmalarda, katılımcılar adeta birer Dubai uzmanı gibi konuşuyordu, çoğunun Dubai'ye sadece alışveriş için gittiği ise çok açıktı. Bir de Burj Al-Arab, yani Arap Kulesi'ni görmeye, güçleri yettiğince konaklamaya, hiç olmadı gezmek için para ödeyip, fotoğraf çekmeye. Ve en çok da Araplara karşı önyargıyla.

BURJ AL-ARAB

Birleşik Arap Emirlikleri'nin gözdesi Dubai'yi ilk kez 2000 yılı başlarında ziyaret etmiştim. O tarihte yeni açılmış olan Burj Al-Arab oteli, sınıflandırılamıyordu otelcilik alanında. Güçlerini dünya aleme duyurmak isteyen Dubaililer de otele, "dünyanın tek yedi yıldızlı oteli" sıfatını uygun görüyordu. Elbette, Burj Al-Arab, Dubai seyahatimdeki ilk durağım oldu. Otel, o dönemde "haber değeri" taşıyordu. Burj Al-Arab'ın o tarihteki genel müdürü Wolfgang Nitchke, büyük bir ilgiyle karşıladı bizi. Bay Nitchke, İsviçre vatandaşıydı ve İstanbul'daki beş yıldızlı bir otelin de genel müdürlüğünü yapmıştı. Ve mesleğinin zirvesinde olduğunu belirtiyordu. Kurulan dostane iletişim, hazırladığım haber-belgesel Nar-ı Beyza için yedi yıldızlı otelde çekim yapan ilk Türk, ikinci dünya ekibi olmamızı sağladı. Böylece dünyada ikinci, Türk televizyonlarında ilk kez, Dubai'nin Burj Al-Arab'ını görebildi insanlarımız. Dubai'ye vatandaşlarımızın ilgisi de açıkçası bu programın yayınından sonra müthiş arttı.

2001 yılında, Burj Al-Arab'ın Türkiye pazarına tanıtımını yapmak üzere, İstanbul'a geldi yedi yıldızlı otelin yöneticileri. Otelin halkla ilişkiler sorumlusu Peggy Sfeir, Türkiye tanıtımında benim de konuşma yapmamı istemiş ve hatta otel için hazırladığım tanıtım filmiyle Türkiye pazarına sunulmuştu Burj Al-Arab. Tüm bu süreçte, yöneticilerin ne kadar profesyonel çalıştığını özellikle belirtmeliyim. Hatta 2001 yılında kimi üst düzey Dubaili yetkililerle yaptığım görüşmelerde, Türkiye'nin ve özellikle İstanbul'un kendileri için çok önem taşıdığını, Burj Al-Arab ile iki ülke vatandaşları arasında açılacak kapının, daha sonraki yıllarda daha büyük yatırımlara dönüşeceğini vurgulamışlardı ısrarla.

DUBAİ'NİN SIRRI

Dubai Emiri Şeyh Maktum bin Raşid el Maktum'un profesyonelliğe verdiği önem çok açıktı. Yapılan her işte, kaynağı sağlıyor ve sonrasında işi genellikle iyi eğitim görmüş, tecrübeli ve Arap olmayan profesyonellere devrediyordu. Kimi İngiliz, kimi Fransız, kimi Japon ama ille de profesyonel kişilerle çalışması, Dubai'nin hızla gelişmesinde işleyen formüldü. Osmanlı İmparatorluğu'nda tanıdıkla evlilik yapmamak gibi bir durumdu kanımca. Malvarlığı dağılmıyor, işgücü satın alınıyor, hizmet satılıyordu. Basra körfezindeki küçük balıkçı köyü, son 40 yılda, körfezin kalbinin attığı bir ticaret merkezine bu işletme sistemiyle dönüştü. İnci ihracatından petrol ihracatına geçen Dubai, yaşam standardını ışık hızıyla yükseltti. Günümüz Dubai'sinde çeşitli kurumlarda görev yapan o kadar çok yabancı var ki, herhangi bir yerde Arap görmek için çaba harcamanız gerekiyor.

Bir zamanların balıkçı köyü Dubai'de evler mercanlarla karışık harçla yapılırmış. Bu sistemle yazları evlerin içi serin, kışları, ki ortalama 25 derece ne kadar kış sayılırsa, sıcak olurmuş. Bugünkü Dubai'yi çelik konstrüksüyonlu gökdelenlerle bezeyen Şeyh Maktum, Dubai Medina'sını yani Eski Dubai'yi tekrar inşa ettirdi. Yıllar önce, Dubai'nin kenarında kurulu olduğu cılız dere ise, günümüzde üstünde dhow adı verilen teknelerle gezintilerin ve ulaşımın sağlandığı dev bir ırmağa dönüştürüldü. Dubai'nin içinden geçen ırmak, aslında zemini beton olan bir tür kanal aslında. Kurulan sistemle, deniz suyuyla doldurulan kanal, kendini temizleyebiliyor. Tam da bu noktada, İstanbul'a ikiz gökdelen projesini Büyükşehir Belediyesi ile yapacak olan Dubaililerin, bir sonraki adımda, Boğaziçi'nde deniz ulaşımı ihalesini de üstlenebileceği geliyor aklıma. Açıkçası çok da iyi olur. Çölün ortasındaki cılız bir dereyi ırmağa dönüştürüp üstünde tekne ulaşımı sağlayan Dubaililer, sanırım dev su yolu Boğaziçi'nde çok başarılı bir işletme sistemiyle, deniz ulaşımından daha fazla faydalanmamıza vesile olur. Deniz kenti İstanbul'daki trafik sorununu, deniz ulaşımını iyileştirip arttırarak Dubaili yatırımcılar çözerse, şaşırmayalım ileride.

Dubai'nin sloganı "Fly Buy Dubai"... Yani "Dubai'ye uç ve oradan satın al"... Asya için önemli bir uçuş aktarma noktası olduğu gözönüne alınırsa, "Dubai üstünden uç ve Dubai'den alışveriş yap" diye de çevrilebilir. Reklamı sihirli değnek gibi kullanan Dubaililerin, yerel "değnek dansı" ilham vermiş olabilir kendilerine. Her kafadan bir ses çıksa da, önyargısız bakarsak İstanbul'un ikiz kulelerine, bir Arap atasözü hoş geldin diyor. "İstediğin olmuyorsa, olanı iste".


Beyza Güdücü'nün diğer yazıları
  • Hoşbaht olasın Azerbaycan ili

  • ŞAM'DA AKŞAM VAKTİ

  • Doğulu Batılılık hali

  • AVRUPA HATIRLIYOR MUSUN?

  • Uyuşan dünyanın ölüleri

  • NEA EVROPA, YENİ AVRUPA

  • Amerika'nın Brütüs'ü Eylül

  • PARİS YANIYOR!

  • Uçmalı mı uçmamalı mı?

  • Dağı dağa kavuşturmak

  • KOPYA MISIN GERÇEK Mİ





  • 31 Ekim 2005
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

     BEYZA GÜDÜCÜ


    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED