Ebu Davud Yeme Adabı Hadisleri

- Sünen-i Ebu Davud
Kitaplar
Ebu Davud
Konu Başlıkları
Yeme Adabı
Yeme Adabı Hadisleri
3868-

Biz Resulullah (sav)'ın yanında yemeğe oturunca, Resulullah (sav) yemeye başlamadıkça, kesinlikle elimizi yemeğe vurmazdık. Bir seferinde yine O'nunla yemeğe oturmuştuk. 

Derken bir cariye (küçük kız çocuğu) geldi, sanki arkasından bir iteni var gibi hemen elini yemeğe soktu. Resulullah (sav) elinden tuttu. Arkadan bir bedevi geldi, sanki onun da arkasından iten biri vardı, alelacele o da elini yemeğe soktu. Aleyhissalatu vesselam onun da elinden tuttu. Ve şunu söyledi: "Şeytan, üzerine Allah'ın ismi zikredilmeyen yemeği kendine helal addeder. Nitekim, sayesinde yemeğimizi kendine helal kılmak için bu cariyeyi getirdi. Ben de elinden tuttum. Bunun üzerine şu bedeviyi getirip onunla yemeği kendine helal kılmak istedi, ben onun da elinden tuttum. Nefsim elinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun şeytanın eli o ikisinin eliyle birlikte avucumdadır." "Resulullah (sav) bunları söyledikten sonra besmele çekip yemeye başladık.
Eşribe 102;
(2017);
Et'ime 16;
(3766);
3869-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden kim bir şey yerse "Bismillah (Allah'in adıyla)" desin. Bidayette söylemeyi unutmuşsun sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve ühirihi (başında da sonunda da Bismillah). 

"
Et'ime 16;
(3767);
Et'ime 47;
(1859);
3871-

Resulullah (sav)'ın Ashabı dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! biz yiyoruz, ancak bir türlü doymuyoruz (ne yapalım)? 

" Bunun üzerine, Resulullah: "Ayrı ayrı yemekte olmayasınız?" diye sordu. "Evet" dediler. Resulullah da: "Öyleyse yemeğinizde toplanın (bir sofra kurarak hep beraber yiyin), yemeğe Allah'ın ismini zikrederek (Bismülahirrahmanirrahim diyerek) başlayın. Böyle yaparsanız yemeğiniz, hakkınızda mübarek kılınır."
Et'ime 15;
(3764);
Et'ime 17;
(3286);
3872-

Resulullah (sav) otururken bir adam besmele çekmeden yemek yiyordu. Yemeğini yemiş, geriye tek lokması kalmıştı. 

Onun ağzına kaldırırken: "Bismillahi evvelehü ve ahirahu" dedi. Bunun üzerine Resulullah (sav) güldü ve: "Şeytan onunla birlikte yemeye devam etti. Ne zaman ki Allah'ın ismini zikretti, karnındakileri hep kustu" buyurdu.
Et'ime 16;
(3768);
3873-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kişi evine döndüğü zaman içeri girerken ve yemek yerken Allah'ın adını zikrederse, şeytan (avenelerine): "Size burada gecelemek de yok akşam yemeği de yok!" der. 

Ama kişi, eve girerken Allah'ı zikreder fakat akşam yemeğini yerken zikretmezse, şeytan (avenelerine): "Akşam yemeğine kavuştunuz ama burada gecelemeniz mümkün değilr der. Adam eve girerken ve yemeğe başlarken "Bismillah!" diyerek Allah'ı zikretmezse, şeytan (avanelerine): "Yemeğe de yetiştiniz, yatmaya da!" der."
Eşribe 103;
(2018);
Et'ime 16;
(3765);
3874-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden kimse sakın sol eliyle yiyip içmesin. Çünkü şeytan soluyla yer içer."

Eşribe 106;
(2020);
Sıfatu'n-Nebiyy 5;
(2;
922;
923);
Et'ime 20;
(3776);
Et'ime 9;
(1801);
3876-

Resulullah (sav)'ın terbiyesinde bir çocuktum. Yemekte elim, tabağın her tarafında dolaşıyordu. Resulullah (sav) bana ikazda bulundu: "Evlat! Allah'ın ismini an, sağınla ye, önünden ye." Bundan sonra hep böyle yedim.

Et'ime 2;
3;
Eşribe 108;
(2022);
Sıfatu'n-Nebiyy 32;
(2;
934);
Et'ime 20;
(3777);
Et'ime 47;
(1858);
3878-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bereket yemeğin ortasına iner. Öyleyse kenarlardan yiyin, ortadan yemeyin."

Et'ime 12;
(1806);
Et'ime 18;
(3772);
3879-

Ebu Davud'daki rivayet şöyledir: "Sizden biri, bir yemek yeyince yemek kabının üstünden yemesin, aşağısından yesin. Zira, bereket üstünden iner."

Et'ime 44;
(3834);
3880-

Resulullah (sav) kişinin arkadaşlarından izin almadan iki hurmayı birlikte yemesini yasaklamıştır.

Et'ime 44;
Mezalim 14;
Şirket 4;
Eşribe 151;
(2045);
Et'ime 44;
(3834);
Et'ime 16;
(1815);
3881-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Eti bıçakla kesmeyin. Çünkü bu, yabancıların işidir. Siz dişlerinizle kemirerek yiyin. Çünkü bu, sıhhat ve afiyet için daha iyidir.

Et'ime 21;
(3778);
3882-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben dayanarak yemem."

Et'ime 13;
Et'ime 28;
(1831);
Et'ime;
17;
(3769);
Et'ime 6;
(3262);
3883-

Resulullah (sav)'ı çömelir vaziyette durup hurma yerken gördüm.

Eşribe 149;
(2044);
Et'ime;
17;
(3771);
3884-

Ebu Davud'dan gelen diğer bir rivayette: "Resulullah'a bayat bir hurma getirilmişti. Kurtları çıkarmak için kontrol etmeye başladı.

Et'ime 43;
(3832;
3833);
3885-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz yemek yeyince, yalamadıkça veya yalatmadıkça elini (mendile) silmesin."

Et'ime 52;
Eşribe 129;
(2031);
Et'ime 52;
(3847);
3888-

Tevrat'ta okudum: "Yemeğin bereketi, yemekten sonra (el ve ağzı) yıkamadadır" diyordu. Bunu Resulullah (sav)'a söyledim: "Yemeğin bereketi yemekten önce ve sonraki yıkamalardadır" buyurdular.

Et'ime;
12;
(3761);
Et'ime 39;
(1847);
3889-

Resullullah (sav) buyurdular ki: "Şeytan muhakkak ki hassastır, cidden pek hassastır. Kendinizi ondan sakındırın. Kim elinde et kokusu olduğu halde geceler, sonra da kendisine bir fenalık ulaşırsa sakın ha nefsinden başkasını suçlamasın."

Et'ime 48;
(1861);
Et'ime 54;
(3852);
3890-

Resulullah (sav) bir gün heladan çıkmıştı. Hemen kendisine bir yemek takdim edildi. (O da kabul buyurdu. Ashabtan bazısı:) "Size abdest suyu getirmeyelim mi?" dediler. Onlara: "Namaza halkınca abdest almakla emrolundum!" cevabını verdi.

Hayz 118;
(374);
Et'ime 11;
(3760);
Et'ime 40;
(1848);
Taharet 101;
(1;
85);
3897-

Resulullah (sav) hiçbir vakit herhangi bir yemeğe laf etmedi, iştah duyduğu bir yemekse yerdi, hoşuna gitmeyen bir yemekse terkederdi, (yemezdi).

Et'ime 21;
Menakıb 23;
Eşribe 187;
(2064);
Et'ime 14;
(3763);
Birr 84;
(2032);
3898-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden birinizin (yemek) kabına sinek düşecek olursa, onu iyice batırın. Zira onun bir kanadında hastalık, diğerinde şifa vardır. O, içerisinde hastalık olan kanadıyla korunur."

Et'ime 49;
(3844);
Tıbb 58;
Bed'ül-Halk 14;
Tıb 31;
(3504;
3505);
Fera' 11 (7;
178);
3899-

Resulullah (sav) cüzzamlı bir kimsenin elinden tuttu ve kendisiyle birlikte elini tabağa koydu, sonra da: "Allah'a güvenerek ve O'na tevekkül ederek ye!" buyurdu. (Rezin şunu ilave etti: "Bunu Ebu Bekr ve Ömer (ra) da yaptılar ve aynı şeyler söylediler.)

Tıbb 24;
(3925);
Et'ime 19;
(1818);
Tıbb 44;
(3542);