Ebu Davud Namazın Eda Ve Kazasının Vücubu Hakkında Hadisleri

- Sünen-i Ebu Davud
Kitaplar
Ebu Davud
Konu Başlıkları
Namazın Eda Ve Kazasının Vücubu Hakkında
Namazın Eda Ve Kazasının Vücubu Hakkında Hadisleri
2332-

Allah, namazı peygamberinizin diliyle hazerde dört, seferde iki, korku halinde de dört rek'at olarak farz kılmıştır. 

"
Salat 5;
(687);
Salat 287;
(1247);
Taksir 1;
(3;
118;
119);
2333-

Allah namazı ilk defa farz ettiği zaman iki rek'at olarak farz etmişti. Sonra onu hazer için (dörde) tamamladı. 

Yolcu namazı ilk farz edildiği şekilde sabit tutuldu.
Salat 1;
Taksiru's-Salat 5;
Menakıbu'l-Ensar 47;
Salatu'-Müsafirin 2;
(685);
Kasru's-Salat 8;
(1;
146);
Salat 270;
(1198);
Salat 3;
(1;
225);
2335-

Abdullah İbnu Fudale, babası (Fudale'den) naklen anlatıyor; "Resulullah (sav)'ın bana öğrettikleri arasında: Beş vakit namaza devam edin! emri de vardı. 

Ben: "Bu beş vakit, benim meşguliyetlerimin bulunduğu anlardır. Bana (bunların yerine geçecek) cami (kapsamlı) bir şey emret, öyle ki onu yaptım mı, benden beş vakit namaz borcunun yerine geçsin!" dedim. Bunun üzerine: "Öyleyse Asreyn'e devam et!" buyurdu. Bu kelime bizim dilimizde yoktu. Bu sebeple: "Asreyn nedir?" diye sordum. "Güneş doğmazdan önceki namazla güneş batmazdan önceki namaz" buyurdu.
Salat 9;
(428);
2336-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Yedi yaşına geldi mi çocuğa namazı emredin, on yaşına geldi mi kılmadığı takdirde dövün." (Tirmizi'nin rivayetinde "Çocuğa namazı yedi yaşında öğretin, kılmadığı takdirde on yaşında dövün" şeklindedir. 

)
Salat 26;
(494);
Salat 299;
(407);
2337-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Çocuklarınıza, onlar yedi yaşında iken namazı emredin. On yaşında olunca namaz(daki ihmalleri) sebebiyle onları dövün, yataklarını da ayırın. 

"
Salat 26;
(495;
496);
2338-

Bir diğer rivayetinde şöyle denir: "Resulullah'a bundan (namazın çocuğa ne zaman emredileceğinden) sorulmuştu: "Çocuk sağını solundan ayırmasını bildi mi ona namazı emredin" buyurdu.

Salat 26;
(497);
2339-

Resulullah (sav) beni Uhud savaşı sırasında teftiş etti. O zaman ondört yaşında idim, savaşa katılmama izin vermedi. Hendek savaşı sırasında da beni gördü, o zaman ben onbeş yaşında idim, bu sefer bana (cihad) izni verdi." Nafi' der ki: "Ben Ömer İbnu Abdilaziz'e uğradım, o zaman halife idi, Kendisine bu vak'ayı anlattım. Bana: "Bu (onbeş yaş) çocukla büyüğü ayıran hududdur" buyurdu. Valilerine yazarak, onbeş yaşına basanları mükellef addetmelerini, daha küçükleri aile efradından saymalarını emretti.

Şehadat 18;
Megazi 29;
İmaret 91;
(1868);
Cihad 31;
(1711);
Hudud 17;
(4406;
4407);
Talak 20;
(6;
155);
2340-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir namaz unutacak olursa hatırlayınca derhal kılsın. Unutulan namazın bundan başka kefareti yoktur.

Salat 131;
(178);
Salat 11;
(442);
Mevakit 52;
53;
(2;
293;
294);
2341-

Buhari ve Müslim'in bir diğer rivayetinde şöyle denmiştir: "Sizden biriniz namaz sırasında yatmış idiyse veya namaza karşı gaflet etmiş (ve unutmuş) ise, hatırlar hatırlamaz onu kılsın. Zira Allah Teala Hazretleri şöyle buyurmuştur: "Beni anmak için namaz kıl!" (Ta-Ha 14).

Mevakitu's-Salat 37;
Mesacid 314;
(684);
Salat 131;
(178);
Salat 11;
(442);
Mevakit 52;
53;
(2;
293;
294);
2342-

Resulullah'la beraber bir gece boyu yürüdük. Cemaatten bazıları: "Ey Allah'ın Resulü! Bize mola verseniz!" diye talepte bulundular. Efendimiz: "Namaz vaktine uyuyakalmanızdan korkuyorum" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Bilal "Ben sizi uyandırırım!" dedi. Böylece Resulullah (sav) mola verdi ve herkes yattı. Nöbette kalan Bilal de sırtını devesine dayamıştı ki gözleri kapanıverdi, o da uyuyakaldı. Güneşin doğmasıyla Resulullah (sav) uyandı ve: "Ey Bilal! Sözün ne oldu?" diye seslendi ve Hz. Bilal: "Üzerime böyle bir uyku hiç çökmedi" diyerek cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam: "Allah Teala Hazretleri, ruhlarınızı dilediği zaman kabzeder, (dilediği zaman geri gönderir. Ey Bilal! Halka namaz için ezan oku" buyurdu. Sonra abdest aldı ve güneş yükselip beyazlaşınca kalktı, kafileye cemaatle namaz kıldırdı."

Mevakit 35;
Tevhid 31;
Mesacid 309-311;
Vaktu's-Salat 25;
Salat 11;
(438;
441);
Salat 130;
(177);
Tefsir;
Ta-ha (3162);
Mevakit 53;
54;
56;
(1;
294-298);
İmamet 47;
(2;
106);
2343-

Bu hadis Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Güneşin harareti onları uyandırınca kalktılar, bir müddet yürüdüler, sonra tekrar konaklayıp abdest aldılar. Hz. Bilal (ra) ezan okudu. Sabahın iki rekatlik (sünnet) namazını kıldılar, sonra da sabah namazını (kazaen) kıldılar. Namazdan sonra hayvanlara binip yola koyuldular. Giderken birbirlerine: "Namazımızda ihmalkarlık ettik" diye yakınıyorlardı. Resulullah (sav): "Uyurken (vaki olan namaz kaçması) ihmal sayılmaz. İhmal uyanıklıktadır. Sizden biri, herhangi bir namazda gaflete düşer kaçırırsa hatırlayınca onu hemen kılsın. Ertesi sabahın namazı da mutad vaktinde kılınır" buyurdu."

Salat 11;
(438;
441);
2344-

Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: "Namaz(ın kaçmış olmasın)dan korkarak kalktık, Resulullah (sav): "Ağır olun, ağır olun, bunda bir taksiriniz yok!" buyurdu. Güneş yükselince de: "Sizden kim sabahın iki rekat sünnetini (mutad olarak) kılıyor idiyse yine kılsın" dedi. Bu emir üzerine kılan da, kılmayan da kalkıp sünnetini kıldı. Sonra Resulullah (sav) namaz için kamet emretti. Kamet getirildi. Efendimiz kalktı ve bize namaz kıldırdı. Namaz bitince: "Haberiniz olsun, Allah'a hamdediyoruz ki, bizi namazımızdan, dünyevi işlerimizden herhangi biri alıkoymuş değildir. Ancak ruhlarımız Allahu Teala'nın kabza-i tasarrufundadır, dilediği zaman onu salar. Sizden kim sabah namazına sabahleyin mutad vaktinde kavuşursa, sabah namazıyla birlikte bir mislini de kaza etsin!" dedi."

Salat 11;
(438;
441);
2345-

Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai'nin bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: "Şunu bilin ki, uykuda ihmal sözkonusu değildir. İhmal (yani taksir), diğer bir namazın vakti girinceye kadar namazını kılmayan için mevzubahistir."

Salat 11;
(438;
441);
Salat 130;
(177);
Tefsir;
Ta-ha (3162);
Mevakit 53;
54;
56;
(1;
294-298);
İmamet 47;
(2;
106);
2347-

Ebu Davud'un Ebu Hüreyre'den kaydettiği bir rivayette şöyle denmiştir: "Resulullah (sav): "Size gaflet gelen bu yeri değiştirin!" buyurdu."

Salat 11;
(438;
441);
2355-

Tirmizi ve Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde: "Kulla küfür arasında namazın terki vardır."

İman 9;
(2622);
Sünnet 15;
(4678);
2358-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "İkindi namazını kaçıran bir insanın (uğradığı zarar yönünden durumu), malını ve ehlini kaybeden kimsenin durumu gibidir."

Mevakit 14;
Mesacid 200;
(626);
Vukutu's-Salat 21;
(1;
11;
12);
İman 9;
(2622);
Sünnet 15;
(4678);
Salat 77;
(1078);