Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cemaate, Kitabullah'ı en iyi okuyan kimse imam olur. Eğer kıraatte (okumada) herkes eşitse, sünneti en iyi bilen; sünneti bilmede eşitseler, hicret etmede evvel olan; hicrette de eşitseler, yaşça büyük olan imam olur.
Kişi misafir olduğu evin sahibine veya (emri altında çalıştığı) sultanına imamlık yapmasın, ev sahibinin baş köşesine izni olmadan da oturmasın."Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizin için hayırlınız ezan okusun, kurra olanınız da imam olsun.
"Ben altı veya yedi yaşında iken kendi kavmime imamlık yaptım. O zaman ben, aralarında Kur'an'ı en çok bilen kimseydim.
İlk muhacirler geldiği zaman, Resulullah (sav) gelmezden önce, Kuba'da (Usbe adında) bir menzile indiler. Onlara Ebu Huzeyfe'nin azadlısı Salim imamlık yapıyor idi.
O, Kur'an'ı ezbere bilmede herkesten ileriydi.Resulullah (sav) İbnu Ümmi Mektum'u ama olduğu halde, halka imamlık etmek için (sefere çıkarken) yerine halef tayin etti.
Hz. Muaz (ra), Resulullah (sav) ile yatsıyı kılar, sonra kavmine döner, bu namazı onlara kıldırırdı
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Üç kişi vardır, Allah onların namazını kabul etmez: 1) Kendisini sevmeyen kimselere imam olan; 2) Namaza arkadan gelen, yani vakti çıktıktan sonra gelen; 3) Köleyi azad ettikten sonra tekrar köle kılan."
Muaz İbnu Cebel (ra) Resulullah (sav)'la birlikte namaz kılar, sonra gelir, kavmine imamlık yapardı. Bir gece Resulullah (sav)'la birlikte yatsıyı kıldı. Sonra kavmine geldi ve onlara imamlık yaptı ve Bakara süresiyle kıraate başladı. Bir adam cemaatten ayrılarak selam verdi. Namazını tek başına kılarak çekip gitti. Adama: "Ey filan, nifak mı çıkarıyorsun?" dediler. Adam: "Vallahi hayır, Resulullah (sav)'a gidip (Muaz'ın yaptığını) haber vereceğim." dedi. Yanına varıp: "Ey Allah'ın Resulü, biz sulama devesi besleyen insanlarız. Gündüz çalışırız. Muaz sizinle yatsıyı kıldı. Sonra bize gelip bakara süresi ile namaz kıldırmaya başladı" dedi. Resulullah (sav) Muaz'a yönelerek: "Ey Muaz, sen fitneci misin? Veşşemsi ve duhaha'yı, Vedduha'yı, Velleyli iza yağşa'yı, Sebbihi's-me Rabbike'l-a'la'yı oku" buyurdu.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden kim halka namaz kıldırırsa namazı hafif (kısa) tutsun. Zira cemaatte zayıf, sakat hasta ve ihtiyaç sahibi vardır. Müstakil kılınca dilediği kadar uzatsın."
Resulullah (sav) öğlenin birinci rek'atinin kıyamını, kulağına ayak sesi gelmeyinceye kadar uzatırdı.
Mescidde namaz için ikamet okununca, Resulullah (sav) cemaati az görürse oturur, (bekler)di. Kalabalık görürse kıldırırdı.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İmam, farz kıldığı yeri değiştirmeden aynı yerde nafile namaz kılmamalıdır."
Resulullah (sav) selam verilice yerinde bir miktar kalırdı. Allah bilir ya, bizim görüşümüze göre O'nun kalışı, kadınların erkeklerden önce çıkmalarını sağlamak içindi.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Üç şey vardır, onları yapmak kimseye helal olmaz: "Kişi bir kavme imamlık yapar, sonra da sadece kendisi için dua eder, cemaatim dua dışı bırakır; bunu yapan onlara ihanet eder. Kişi, izin almazdan önce bir evin içine bakamaz, bunu yapan ev halkına ihanet eder. Kişi küçük abdestine sıkışmış iken hafifleyinceye kadar namaz kılamaz."