Resulullah (sav) Medine'ye geldiği zaman, Medine'nin yüksek kısmında, kendilerine Beni Amr İbni Avf denen bir kabileye indi. Onların yanında ondört gece kaldı.
Sonra Beni Neccar'a haber gönderdi. Onlar kılınçlarını kuşanmış olarak geldiler. Ben (şu anda) Resulullah (sav)'ı devesi üzerinde Ebu Bekr'i de terkisinde, Beni Neccar'ın ileri gelenleri etraflarını sarmış olarak görür gibiyim. Aleyhissalatu vesselam, (yükünü) Ebu Eyyub el-Ensari'nin evinin avlusuna indirdi. "Ey Beni Neccar!" buyurdular, "şu bahçenin fiyatında pazarlık edelim!" buyurdu. Onlar: "Hayır! dediler. Vallahi biz senden onun bedelini istemiyoruz, Allah'tan istiyoruz!" Bu arsada hurma ağaçları, müşriklere ait kabirler ve bazı yıkıntılar vardı. Resulullah (sav) hurma ağaçlarının kesilmesini, müşrik kabirlerinin kaldırılmasını, harabelerin de düzlenip arazinin tesviyesini emretti. Hurma kütükleri mescidin kıble tarafına (direkler halinde) dizildiler, kapının iki yanı taşla örüldü. (Bu inşaat devam ederken Müslümanlar) şu beyti terennüm ediyorlardı, Resulullah da onlara katılıyordu: "Ey Rabbimiz, ahiret hayrından başka hayır yok! Öyleyse muhacir ve ensara yardım et!"Mescid, Resulullah Aleyhissalatu vesselam zamanında kerpiçten yapılmıştı. Tavanı hurma dallarıyla örtülmüştü.
Direklerini hurma kütükleri teşkil ediyordu. Hz. Ebu Bekr (ra) buna (gerek tezyin ve gerekse tevsi yönüyle) hiçbir ilave getirmedi. Hz. Ömer (ra), (enini boyunu) artırarak mescidi, Resulullah devrindeki tarz üzere [kerpiç ve hurma dallarıyla] yeniden inşa etti. Onu esaslı şekilde Hz. Osman (ra) (hem tezyin hem tevsi yönleriyle) değiştirdi ve pek çok ilavelerde bulundu. Duvarlarını nakışlı taşlarla ve kireçle inşa etti. Direklerini de nakışlanmış taşlardan yaptı. Tavanını da (pek kıymetli olan) sac ağacından yaptı.İbnu Ömer (ra)'e Mescid(i-Nebevi)deki çakıldan sordum. Dedi ki: "Bir gece yağmura yakalanmıştık.
Yerler hep ıslandı. Kişi giysisinin içinde çakıl taşı taşıdı ve onu altına yaydı. Resulullah (sav) namazı tamamlayınca: "Bu (yaptığınız) ne iyi!" buyurdular."Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Mesciddeki) çakıllar, kendilerini dışarı çıkaran kimsenin tekrar mescide koyması için Allah'a talebde bulunur.
"Minberle duvar arasında bir koyun geçecek kadar aralık vardı.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mescidde tükrük hatadır, onun kefareti defnedilmesidir."
İbnu Ömer (ra), Resulullah (sav)'ın: "Birinizin hanımı mescide gitmek için izin talep ederse ona mani olmasın (izin versin)" dediğini haber vermişti. Bilal İbnu Abdillah: "Allah'a yemin olsun biz onlara mani olacağız!" dedi. Bunun üzerine Abdullah (ra), ona yaklaşıp öyle hakaretamiz söz sarfetti ki, böylesini hiç işitmedim. Sonra şunu ekledi: "Ben sana Resulullah (sav)'dan haber veriyorum; sen ise durmuş, "Vallahi mani olacağız" diyorsun!"
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kadının odasındaki namazı holündeki namazından üstündür. Mahda'ındaki namaz ise odasındaki namazından üstündür."
Nafi, İbnu Ömer (ra)'den anlatıyor: "Resulullah (sav): "Bu kapıyı kadınlara ayırsak" buyurmuştu. Nafi der ki: "İbnu Ömer (ra), ölünceye kadar o kapıdan hiç girmedi."
Resulullah (sav) mescidde alış-veriş yapmayı, yitik ilan edilmesini, şiir okunmasını, yasakladı. Keza cuma günü namazdan önce (ilim, vaaz) halkası teşkil edilmesini de yasakladı.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bu evlerin yönünü mescidden çevirin. Zira ben, mescidi ne hayızlı kadına ne de cünüb kimseye helal kılmıyorum."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz mescidde iken uyuklayacak olursa, bulunduğu yerden bir başka yere gidip orayı değiştirsin."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz mescide gidince orada ellerini kenetlemesin, çünkü o namazdadır."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben mescidlerin yükseltilmesiyle emrolunmadım!" İbnu Abbas (ra) der ki: "Yemin olsun! Sizler mescidlerinizi, Yahudi ve Hıristiyanlar gibi süsleyeceksiniz!"
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mescidler hakkında övünme olmadan kıyamet kopmaz."