|
|
MHP
MHP 1999 seçimlerinde kendilerinin de tahmin edemeyeceği bir başarı elde etmişti. Büyük bir sürpriz yapmış ve ikinci parti olarak girmişti meclise. Sonuç sürprizdi ama MHP teşkilatı bu başarıyı bana göre fazlasıyla hak etmişti. 1999 seçimlerinde MHP mensuplarında görülen heyecanın dozunu ölçmek bile mümkün değildi. Kara sevdalı gibi çalışıyorlardı. MHP sevdalısı memurlar bile mesai bitiminde mutlaka bir köye ya da mahalleye gidip partiye yeni taraftar kazanmaya çalışıyordu. MHP'liler her fırsatı değerlendiriyordu. Seçmenler fert fert ele alınıyor, muhalif partililerden bile bir şekilde oy isteniyordu. Hatta ilk kez 1999 seçimlerinde muhalif partilerden bir oy olsun namus sözü alındığına şahit olmuştuk. Sözüne sadık Anadolu köylüsü kendi partisine rağmen MHP'ye bir oy söz verdiğini gizlemiyordu. Ben çok ailenin, "On oyumuz var hepsi Faziletin ama bir oy MHP'ye söz verdik." dediğine şahit oldum. Aslında sürpriz gibi görünüyor ama o alınan birer oy sözü bile MHP'ye ciddi katkıda bulunmuştu. Seçim zamanında her sokakta her köy yolunda MHP amblemi taşıyan bir araç görmek mümkündü. MHPliler tam bir seferberlik halindeydiler. Hele mitinglerdeki o araç kafileleri rakip partileri ister istemez etkileyecek yoğunluktaydı. MHP göz dolduruyordu. Teşkilat mensupları da biri birlerine son derece sıkı bir şekilde bağlıydılar. Birinin eksik bıraktığını öteki tamamlıyordu. MHP'nin geçen 1999 seçimlerindeki başarıları bir tesadüf değildi. MHP 1999 seçimlerinde biraz fazla oy almış gibi görünüyordu ama doğrusu bunu fazlasıyla hak etmişti. Geçen seçimlerde yakından takip ettiğim MHP'yi bu seçimde de yine yakından takip ediyorum. İki seçimdeki MHP arasında inanılmaz büyük bir fark gözden kaçmıyordu. Aynı MHP'yi şimdi 2002 seçimlerinde takip ediyorum da sanki o MHP gitmiş yerini her şeyden umudunu kesmiş bir örgüt almıştı. Partileri hükümet olmasına rağmen ne MHP teşkilatı ne de mensupları geçen seçimlerdeki performansın onda birini bile göstermiyordu. MHP teşkilatı seçim meydanlarında ve yollarında artık görünmüyor. Mensupları da eski heyecan bir kenara artık MHP'li görünmekten çekinir gibi bir tavır sergiliyorlar. Çoğu MHP'den kopmuş değil, etini kessen kanından MHP damlar. Ama heyecan yok, hareket yok.. Hele Genel Başkan Bahçeli'nin katıldığı mitingleri gördükten sonra MHP'nin ne kadar kan kaybettiğini daha iyi anladım. Katılımın azlığı heyecanın sönüklüğü liderin de moralini bozmuş olmalı ki katılanları heyecanlandırmakta yeterli olmuyor. Vatandaşın geçen seçimlerde verdiği kredi de bitmiş. Ekonomik kriz öylesine belini bükmüş ki MHP'li bakanlar bile gittikleri köylerde muhatap bulmakta güçlük çekiyorlar. Bazı köyler içeri almamakta karar vermiş. Çoğu da misafirperverliğine halel getirmemek için bu seçimde oy vermeme kararıyla yetinmiş. Bu bağlamda 3 Kasım neticeleri milletin siyasi bilincini göstermesi açısından da çok önemli. MHP gerçeği siyasetle iştigal edenler için büyük derslerle ve ibretlerle dolu. Son derece güçlü ve biri birine tutkun bir teşkilat olmasına rağmen bu iktidar süreci öyle büyük bir darbe indirmiş ki MHP'ye bizzat fanatik MHPliler bile kenara çekilmek zorunda kalmışlar. Görünen o ki, Ecevit ortaklarını bitirmekte oldukça maharetli. 1974 hükümetinde ortaklık ettiği MSP'yi seçmen gözünde yıpratan Ecevit şimdi ortaklarının ikisini de tamamıyla bitirmiş görünüyor. ANAP'ı da MHP'yi de. En büyük darbeyi de en köklü partilerden biri olan MHP yemiş gibi görünüyor. Ecevit böyledir ne zaman gelse hem ülkeyi bitirir hem de ortaklarını. Fakat seçim öncesi vaatleri ve iktidardaki icraatları göz önünde bulundurulduğunda milletin siyasetçilere körü körüne bağlı kalmadığına örnek olması açısından MHP olayı siyasetçiler için çok anlamlı dersler yüklü. MHPlileri böyle hiç görmemiştim. Pençeleri sökülmüş aslana dönmüşler!
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |