|

Tirmizi Ölümden Sonrası Hakkında Hadisleri

- Sünen-i Tirmizi
Kitaplar
Tirmizi
Konu Başlıkları
Ölümden Sonrası Hakkında Hadisleri
5492-

Hz. Osman (ra), bir kabrin üzerinde durunca sakalı ıslanıncaya kadar ağlardı. 

Kendisine: "Cenneti ve cehennemi hatırladığın vakit ağlamıyorsun, fakat kabri hatırlayınca ağlıyorsun!" dediler. Bunun üzerine: "Çünkü Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Kabir, ahiret menzillerinin birinci menzilidir. Kişi ondan kurtulabilirse, ondan sonrakiler daha kolaydır. Ondan kurtulamazsa ondan sonrakiler bundan daha zordur, daha şediddir." Hz. Osman devamla Resulullah (sav)'ın şu sözünü de nakletti: "(Ahiret aleminden gördüğüm) manzaraların hiçbiri kabir kadar korkutucu ve ürkütücü değildi!" [Rezin şu ziyadeyi kaydetti: "Hani der ki: "Hz. Osman (ra)'ın şu beyti inşa ettiğini işittim: "Eğer ondan necat buldunsa, büyük musibetten kurtuldun. Aksi halde senin kurtulacağını hayal etmem."]
Zühd 5;
(2309);
5493-

Şu ayet ininceye kadar kabir azabından şüphelenmeye devam etmiştik. (Mealen): "Sayınızın çokluğuyla övünmek sizi oyaladı. 

Öyle ki, kabirleri ziyaret ettiniz."
Tefsir;
Tekasür;
(3352);
5495-

Resulullah (sav) (bir gün) iki kabre uğradı ve: "(Bunlarda yatanlar) azab çekiyorlar. Azabları da büyük bir günahtan değil" buyurdular. 

Sonra sözlerine şöyle devam ettiler: "Evet! Biri, nemimede (laf getirip götürmede) bulunurda. Diğeri de idrar sıçrantısına karşı korunmazdı." Aleyhissalatu vesselam sonra yaş bir hurma dalı istedi, ikiye böldü. Birini birinin üzerine dikti, birini de öbürünün üzerine dikti. Sonra da: "Belki bunlar yaş kaldıkça azapları hafifler" buyurdular.
Vudu 65;
56;
Cenaiz 82;
89;
Edeb 46;
49;
Taharet 111;
(292);
Taharet 53;
(70);
Taharet 11;
(20;
21);
Taharet 27;
(1;
28-30);
5496-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden biri ölünce, kendisine akşam ve sabah (cennet veya cehennemdeki) yeri arzedilir. Cennet ehlinden ise, (yeri) cennet ehlinin (yeridir), ateş ehlinden ise (yeri) ateş ehlinin (yeridir). 

Kendisine: "Allah seni kıyamet günü diriltinceye kadar senin yerin işte budur!" denilir."
Cenaiz 90;
Bed'ül-Halk 8;
Rikak 42;
Cennet 65;
(2866);
Cenaiz 47;
(1;
239);
Cenaiz 70;
(1072);
Cenaiz 116;
(4;
107);
5500-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kul kabrine konulup, yakınları da ondan ayrılınca -ki o, geri dönenlerin ayak seslerini işitir- kendisine iki melek gelir. Onu oturtup: "Muhammed (sav) denen kimse hakkında ne diyordun? 

" diye sorarlar. Mü'min kimse bu soruya: "Şehadet ederim ki. O, Allah'ın kulu ve elçisidir!" diye cevap verir. Ona: "Cehennemdeki yerine bak! Allah orayı cennette bir mekana tebdil etti" denilir. (Adam bakar) her ikisini de görür. Allah da ona, kabrinden cennete bakan bir pencere açar. Eğer ölen kafir ve münafık ise (meleklerin sorusuna): "(Sorduğunuz zatı) bilmiyorum. Ben de herkesin söylediğini söylüyordum!" diye cevap verir. Kendisine: "Anlamadın ve uymadın!" denilir. Sonra kulaklarının arasına demirden bir sopa ile vurulur. (Sopanın acısıyla) öyle bir çığlık atar ki, onu (insan ve cinlerden ibaret olan) iki ağırlık dışında ona yakın olan bütün (kulak sakileri) işitir."
Cenaiz 68;
87;
Cennet 70;
(2870);
Cenaiz 78;
(3231);
Cenaiz 110;
(4;
97;
98);
Cenaiz 70;
(1071) (Ebu Hureyre'den);
5501-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ölüyü, (mezarcı kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri baki kalır: Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle baki kalır."

Rikak 42;
Zühd 5;
(2960);
Zühd 46;
(2380);
5502-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ölüp de pişman olmayan yoktur, mutlaka herkes nedamet duyar: İyi yolda olan hayrını daha çok artırmadığı için pişman olur, nedamet duyar. Kötü yolda olan da nefsini kötülükten çekip almadığına pişman olur, nedamet duyar."

Zühd 59;
(2405);
5503-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir insan ölünce üç kişi hariç herkesin ameli kesilir: Sadaka-i cariyi (bırakan), veya istifade edilen bir ilim (bırakan) veya kendine dua edecek salih evlat (bırakan)."

Vasiyyet 14;
(1631);
Vesaya 10;
(2880);
Ahkam 36;
(1376);
Vesaya 8;
(6;
251);