|

Tirmizi Korku Hakkında Hadisleri

- Sünen-i Tirmizi
Kitaplar
Tirmizi
Konu Başlıkları
Korku Hakkında Hadisleri
1678-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim korkarsa akşam karanlığında yol alır. Kim akşam karanlığında yol alırsa hedefine varır. 

Haberiniz olsun Allah'ın malı pahalıdır, haberiniz olsun Allah'ın malı cennettir."
Kıyamet 19;
(2452);
1679-

Resulullah (sav) ölmek üzere olan bir gencin yanına girmişti. Hemen sordu: "Kendini nasıl buluyorsun? 

" "Ey Allah'ın Resulü, Allah'tan ümidim var, ancak günahlarımdan korkuyorum" diye cevap verdi. Resulullah (sav) da şu açıklamayı yaptı: "Bu durumda olan bir kulun kalbinde (ümit ve korku) birleşti mi Allah o kulun ümid ettiği şeyi mutlak verir ve korktuğu şeyden de onu emin kılar."
Cenaiz 11;
(983);
Zühd 31;
(4261);
1680-

Ben Resulullah (sav)'ı ciddi bir şekilde, küçük dili görünecek derecede güldüğünü görmedim. O, sadece tebessüm ederdi. 

(Buhari'nin bir rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "Resulullah (sav) bir bulut görecek olsa bu yüzünden bilinirdi. Ben (bir seferinde): "Ey Allah'ın Resulü, halk bir bulut görecek olsa, yağmur getirebilir ümidiyle sevinir, halbuki sen bir bulut gördüğünde üzüldüğünü yüzünden okuyorum, sebebi nedir?" diye sordum. Bana şu cevabı verdi: "Ey Aişe! Bunda bir azab bulunmadığı hususunda bana kim te'minat verebilir? Nitekim geçmişte bir kavm rüzgarla azaba uğratılmıştır. O kavim azabı gördükleri vakit "Bu gördüğümüz, bize yağmur getirecek bir buluttur" demişlerdi.)
Tefsir;
Ahkaf 2;
Edeb 68;
İstiska 16;
(899);
Edeb 113;
(5098;
5099);
Tefsir;
Ahkaf (3254);
1681-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben sizin görmediğinizi görür, işitmediğinizi işitirim. Nitekim sema uğuldadı, uğuldamak da ona hak oldu. 

Semada dört parmak sığacak kadar boş bir yer yoktur, her tarafta Allah'a secde için alnını koymuş bir melek vardır. Allah'a yemin olsun, benim bildiğimi siz bilse idiniz az güler, çok ağlardınız, yataklarda kadınlarla telezzüz etmezdiniz, yollara, çöllere dökülür, (belanızı defetmesi için) Allah'a yalvar yakar olurdunuz." Ebu Zerr (ra) ilave etti: "Keşke sökülen bir ağaç olsaydım."
Zühd 9;
(2313);
Zühd 19;
(ll90);