Malazgirt’ten Anadolu’ya açtığımız kapı, Çanakkale’de emperyalizme karşı vurulan tokat, Kurtuluş Savaşı’nda kazandığımız istiklalimiz, Kıbrıs’ta zulme dur dememiz nasıl şanlı tarihimizin mihenk taşları ise 15 Temmuz da bunlardan birisidir.
15 Temmuz’da bir tarafta FETÖ’cü hainlerin ihanet girişimi, diğer tarafta ise şehadet, omuz omuza mücadele, ezan ve bayrak vardı. Kahraman milletimiz, tarihinden gelen bilinç ile tanklara, uçaklara, kurşunlara karşı hiç tereddüt etmeden onurlu duruş sergilemiştir. Bu duruş, darbecilere ve emperyalist yapılanmalara vurulmuş bir tokattır. Tüm dünyaya “Türkiye Geçilmez’’ söyleminin göstergesidir. Türkiye’yi şanlı tarihinden aldığı güç ile muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktır. Gecenin en karanlık vakti, sabaha en yakın olan andır. 15 Temmuz’un zifiri karanlığında gösterilen kahramanlık destanının ardından umutla baktığımız aydınlık bir sabaha uyandık.
Hain kalkışmaya rağmen Türkiye kısa zamanda toparlandı ve kalkışmanın etkisinden kurtuldu. Yaşanan sürecin ardından tüm kurumlarımız sorumluluklarını yerine getirmek adına çalışmaktadır. Bu noktada en büyük sorumluluğu üstlenen kurumlarımızdan biri de Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi’dir (ÖSYM). ÖSYM, “Türkiye Yüzyılı” bilinciyle üzerine düşeni en etkin biçimde yerine getirmek için özveriyle çalışmaktadır. Kurum olarak koyduğumuz hedefler ve yakaladığımız başarılar aslında çok daha büyük bir hedefe hizmet etmektedir; Büyük Türkiye ve adil bir dünya.
ÖSYM, kimsenin ayrıcalıklı olmadığının, hak edenin hakkını alacağının en büyük teminatıdır. Her yıl gerçekleştirdiğimiz 50’nin üzerindeki sınav titizlikle hazırlanmakta ve uygulanmaktadır. Bu bilinçle çalışmalarımızı yapıyor, şeffaf uygulamalar ile sınavlarımızı gerçekleştiriyoruz. Üzerine düşen sorumluluk duyarlılığıyla çalışan ÖSYM mensubu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
15 Temmuz kalkışmasında hainlere karşı mücadele ederken şehit düşen kardeşlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de sağlıklı uzun ömür diliyorum. Vatan size minnettardır.