T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A
'Meşru olmayan tezkere bu Meclis'ten geçmez'

TBMM Başkanı Arınç, ABD askerinin kabulüne ilişkin tezkere için uluslararası meşruiyetin şart olduğunu belirterek, "Buna göre tezkere gönderilmemişse, Meclis onu reddetmelidir" dedi.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, ABD askerinin kabulü ve Türk askerinin yurt dışına gönderilmesine ilişkin tezkere için uluslararası meşruiyetini şart olduğunu belirterek, "Uluslararası meşruiyetin varlığı veya yokluğu Meclis'in kararına bağlıdır. Hükümet ona göre tezkere göndermelidir. Buna göre tezkere göndermemişse Meclis onu redetmelidir"dedi.

Hükümet'in Irak'la ilgili olarak Meclis'e tezkere getirip getirmeyeceği merakla beklenirken, TBMM Başkanı Bülent Arınç, tezkere ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Arınç, Anayasa'nını 92. maddesinin Meclis'ten alınacak yetki konusunda bazı sınırlar çizdiğini hatırlatarak, "Bu yetkiyi hükümete verirken sınırlı olarak vermesi, sınırlı sayıda asker ve süre için vermesi gerekir"dedi.

Arnıç, Yeni Şafak'ı şöyle cevapladı:

CHP'nin iddiaları doğru değil

-"Tezkere inşaallah gelmez" dediniz. Ne zaman gelecek?

Gönderecek olan yer bilir. Başbakanlık tezkeresini hükümet gerektiğinde gönderiyor, gönderebilir. Biz bunu gündeme almak ve görüşmek mecburiyetindeyiz. Sayın Ali Topuz, "Meclis Başkanı böyle bir tezkereyi gündeme almamalıdır Anayasa suçu işler" demiş ama bence böyle değil. Bunun gereğini Meclis tayin eder. Gelmesi halinde, olağanüstü toplantı isteği olmadığına göre Salı'dan önce görüşülemez. Tezkereyi göndermek hükümetin işidir, kabul edip etmemek veya değiştirerek kabul etmek Meclis'in işi.

Tezkere gelir Meclis'ten red kararı çıkarsa ne gibi siyasi sonuçları olur?

AK Parti Hükümeti'nden bir tezkere gelecek ve Meclis'ten çıkmayacak. Bu olağan birşey değildir. AK Parti Genel Başkanı da ifade ediyor ki bağlayıcı grup kararı almayız, milletvekilleri vicdanlarına göre karar verirler. Bu çok doğru bir karardır. Böyle olacaksa çıkmayabilir tezkere. Hükümet ben göndereyim de Meclis bunu redetsin düşüncesinde olabilir. Ama normal olarak göndermesi halinde de Meclis reddetmiş olabilir. Bu ihtimali çok düşük gördüğüm için söylüyorum. Bunun siyasi sonuçları iyi olmaz. Hükümetin tezkere göndermesine rağmen reddedilmesi olağan birşey değil. Ya yıpranmış olarak devam eder veya bazı konularda eli güçlenmiş olarak devam eder.

Sezer gibi düşünüyorum

Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa'nın 92. maddesinde göre uluslararası meşruiyetin aranması gerektiğini söylüyor.

92. Maddenin yazılış biçimine bakılırsa ikiye ayırmak mümkün. Biraz yoruma bağlı. Sadece 92. maddenin ikinci fıkrası için değil, birinci fıkrası için yani savaş hali ilanına karar verilmesi için uluslararası meşruiyet aranır diyenler var. Ben de Sayın Cumhurbaşkanı gibi düşünüyorum. Uluslararası meşruiyet hem BM Yasası'na hem de bağlantılı bazı yasalara göre mutlaka gereklidir. Bunun iki şartı vardır. Birinci meşru müdafa, ikincisi Güvenlik Konseyi'nin kararı. Uluslararası meşruiyetin varlığı veya yokluğu Meclis'in kararına bağlıdır. Hükümet ona göre tezkere göndermelidir. Buna göre tezkere göndermemişse Meclis onu reddetmelidir. Hükümet ilk tezkerede yetkiye üç aylık süre koydu. Diğer ikisinde de bu şartları taşıması gerekir. Uluslarası meşruiyetin bulunup bulunmadığı konusu Meclis'ce değerlendirilmelidir

Eğer hükümet uluslarrası meşruiyet olmadan bir tezkere gönderirse ne olur?

Olmaz. Meclis redetmelidir.

1441 yeterli değil

BM'nin 1441 sayılı kararı yeterlidir diyenler var. Siz ne diyorsunuz?

Doğru değil. 1441 sayılı karar fiili müdahele için yeterli değil. Ona rağmen tezkere gelirse Meclis gereğini yapar. Millet iradesinin tecelli ettiği yerdir; yanlış karar çıkmaz.

Yetki tezkeresi için Anayasa Mahkemesi'nde dava açılabilir mi?

Yetki tezkeresi Anayasa Mahkemesi'ne gitmez. Meclis kararları Anayasa yargısına tabi değildir

Hükümetin barış yolundaki çabalarını nasıl karşılıyorsunuz?

Hükümetin çabalarını takdirle karşılıyorm. Barış için önemli adımlar attılar. Işıkları yakıp söndürmeye devam. Barış isteyenler baştacımızdır.

'Önergeyle değişebilir'

"Tezkereninin değiştirilme imkanı var. Milletvekilleri bir önerge ile tezkeredeki istenmeyen yetkileri kırpabilir."

Tezkereninin değiştirilme imkanı olduğunu söylediniz. Böyle birşey olabilir mi?

Olabilir, çok da iyi olur. Gelirse tezkere üzerinde tartışmalar olur, artıları eksileri ortaya konur. Milletvekilleri bir önerge vererek, önerge ile başka şekle sokulabilir. Yıldırım Akbulut'un hükümeti döneminde kendisinin imzası ile önerge verilmiş bir cümle ilave edilmiş. Tezkere bizim düşüncelerimize uygun olarak gelmediği taktirde miktar, süre, yapılacak iş belli değilse, ucu açık şekilde yetki talep ediliyorsa, Meclis kendisinde olan yetkiyi hükümete devredemez. Bu yetkiyi hükümete verirken sınırlı olarak vermesi, sınırlı sayıda asker ve süre için vermesi gerekir. 92. madde sınırsız yetki vermiyor.

Sizin müdaheleniz olabilir mi?

Hakem konumundayım. Yönetecek olursam İçtüzük'te ne varsa onu yaparım. Tezkere gelecekse nasıl gelmesi gerektiğini Sayın Başbakan'a söyledim. Benim düşünceme göre de yanlışsa ne olduğunu söylerim. Sayın Başbakan daha önceki görüşmemizde önergelerin birlikte geleceğini söyledi.

Kapalı oturuma nasıl bakıyorsunuz?

Kapalı oturumlarda çok ilginç ve gizli şeyler söylenip söylenmediği tartışılabilir. İçtüzük'ten önce Dahili Nizamnamemizde kapalı oturum vardı. Kapalı oturumun kendisi hak olarak kalmalıdır. Danışma Kurulu toplantısında 1990 yılındaki kapalı oturum tutanaklarını açmaya karar verdik. Önümüzdeki hafta yayınlanacak. 1934'den beri açıklanmayan kapalı oturum tutanakları var.

Kapalı oturum önergesi verildiği zaman kapalı oturuma geçilir diyor. CHP'liler önerge üzerinde tartışma olmasından sonra kapalı oturum yapılmasını istiyor. İçütüzük'te böyle bir imkan yok. Akla ve mantığa uygun olan kim bu önergeyi verdi, önerge doğru mudur yanlış mıdır bu açık olabilir. Ama buna İçtüzük imkan vermiyor. Şeffaflık esastır. Ama öyle bir an gelebilir ki çok gizli kalması gereken birşey yapılabilir. Kapalı oturumun kalkmasından yana değilim. Günü gelir CHP'de verebilir. Önerge geldiği zaman benim takdir hakkım yok.

 
Tezkerede güven krizi
BAŞBAKAN Gül, ABD Temsilciler Meclisi üyelerine, "Körfez savaşı nedeniyle halkımızda bilinç oluştu. Siz de milletvekilisiniz. Halka hesap vermenin ne olduğunu biliyorsunuz" dedi.
ABD, 'ülkemizde kar yağdı' dedi ve görüşmeye gelmedi
Türkiye, ABD'ye "asker bulundurma" yerine "asker transferi" önerdi. Ancak ABD heyeti "Ülkemizde çok kar yağdı, saat farkı var" diyerek cevap vermedi.
Genelkurmay: Asker değil araçlar geldi
Kimyasal alarm
Sağlık Bakanlığı, personeline "Kitle İmha Silahları El Kitapçığı" dağıttı. Kitapçıkla, kimyasal ve biyolojik saldırıyı anlama ve korunma yolları konusunda öncelikle sağlık personelinin eğitilmesi amaçlanıyor.
Awacs'lar 27 Şubat'ta geliyor
Baykal: Müzakereler para pazarlığına döndü
SP 'Referandum yapalım' dedi
ABD'li komutanlar Ankara'ya çıkarma yaptı
MGK, 28 Şubat'ta Köşk'te toplanacak
Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 28 Şubat Cuma günü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplanacak. MGK'nın Şubat ayı olağan toplantısı saat 13.30'da başlayacak. Toplantıda, ağırlıkla Irak ve bu konuda ABD ile yürütülen müzakerelerin ele alınacağı, ayrıca Kıbrıs konusunda da gelinen son noktanın değerlendirileceği belirtiliyor.
Erdoğan: Bu devlet hepimizin
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "devletle çatışmaktan yana olmadıklarını'' belirterek, "Bu devlet bizim devletimiz, biz devletimizle niye çatışalım?'' dedi. Erdoğan, NTV'de yayınlanan "Gölge Kabine'' programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hükümetin üç aylık icraatına ilişkin bilgi veren Erdoğan, Acil Eylem Planı'nda yer alan 14, 3 aylık programda yer alan 24 konuda faaliyet gösterildiğini ancak bu dönemde dış politikanın öne çıkmasının bazı işlerin yapılmasını engellediğini kaydetti. Bu sürede vergi barışı konusunda ciddi adımlar atıldığını, KDV'nin düşürülmesi yönünde de çalışma yapıldığını anlatan Erdoğan, KDV oranlarının ilk etapta ilaçta ciddi bir şekilde düşürüleceğini bildirdi. Yeni kaynak sağlanması yönünde hükümetin çalışmaları bulunduğunu bildiren Erdoğan, işgal altındaki orman arazileri ile Hazine arazilerinin paraya çevrilmesi gerektiğini belirtti.
Zorlu ve Alpman'a 'Başarı Madalyası'
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Afganistan'daki Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti Komutanlığı'nı yaklaşık 8 ay süreyle yürüten Tümgeneral Hilmi Akın Zorlu ile Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Mehmet Emin Alpman'a TSK Başarı Madalyası tevcih etti. Afganistan'da görev alan Türk birliklerini karşılamak üzere 4. Kolordu Komutanlığı Orgeneral Eşref Akıncı Kışlası'nda tören düzenlendi. Özkök, "TSK'nın ulaştığı seviyeyi de göstermektedir. Ayrıca, Türk Hava Kuvvetleri'nin her gün çok sayıda uçağın inip kalktığı bir uluslararası havaalanının işletilmesini ve güvenliğini, gerekli altyapıyı kurup Afgan personeli eğiterek, sıfır hatayla gerçekleştirmesi de altı çizilecek bir noktadır" dedi.
DYP lideri Ağar'ın 'kabul günü'
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, dün yoğun bir ziyaretçi trafiği yaşadı. İlk olarak Macaristan'ın Ankara Büyükelçisi Zsolt Szlay DYP liderini Celal Bayar Köşkü'nde ziyaret ederken, daha sonra Bosna-Hersek'in Ankara Büyükelçisi Nerkez Arifhotsit'i kabul etti. Arifhotsit, Türkiye'ye çok güvendiklerini belirterek, "Türkiye'nin, kendi halkının ve bölgenin güvenliğini sağlayacağına inanıyoruz" dedi. Ağar da, büyükelçinin Bosna-Hersek davetini kabul ettiğini bildirdi. Ağar, Türkiye İşadamları Derneği Avrupa Federasyonu Başkanı Faruk Öner ile Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Feridun Tankut ve beraberindeki heyeti kabul etti.
22 Şubat 2003
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED