|
|
SSK'ya iyileştirici malzeme alımlarıyla ilgili "Neşter Operasyonu"nda soruşturmayı yürüten Ankara DGM Savcısı Ömer Suha Aldan, bunca yıllık meslek hayatında ilk kez bu kadar büyük boyutlu bir yolsuzluk olayı ile karşılaştığını bildirdi. Soruşturmayı yürüten Ankara DGM Savcısı Suha Aldan, önümüzdeki günlerde bürokrat ve doktorlara yönelik çok büyük bir operasyonun başlayabileceğine dikkat çekti. Savcı Aldan, talep üzerine bir grup gazeteciyi DGM'deki makamında kabul ederek, olayla ilgili birtakım teknik bilgiler verdi. Basında yanlış bilgilerin yer almaması için yolsuzluk olayının bazı teknik ayrıntılarına değinen Aldan, özellikle kalp pili ve kalp stenti kullanımının zamanla yaygınlaştığına ve maliyetlerin düştüğüne dikkat çekti. Aldan, 1994 yılında belirlenen tavan fiyatlardan alınan bu malzemelerden büyük bir haksız kazanç elde edildiğine dikkat çekerek, medikal yolsuzluk yapanların Türkiye'nin gizli zenginleri olduğunu ifade etti. 1994'ten sonra Türkiye'de ilk kez kalp pili ve stent üzerinde durulmaya başlandığını anlatan Aldan, 50 bin çeşit medikal aletin olduğunu söyledi.
Pasaportlar mercek altında...
Aldan, medikal firmaların hastanelerde anlaştıkları bir takım doktorları "bilimsel inceleme" yapma adı altında yurt dışına gezmeye gönderdiğini ileri sürerken, soruşturmada söz konusu firma yetkilileri ile doktorların yurt dışına çıkış ve girişlerinin mercek altına alındığını anlattı. "Bu soruşturma tamamlanıp yargıya intikal ettikten sonra devlet kendisine bir çeki düzen vermek zorunda kalacaktır" diyen Aldan, yolsuzluk olayının bir çok ayağının bulunduğuna dikkat çekti.
Doktorlara yurtdışı gezileri
SADER çatısı altnda kartelleşen firmalar yılda 3.5 milyar dolar bütçeye sahip ve bunun 450 milyon doları ile araştırma geliştirme adı altında doktorlara yurtdışı gezisi ve konferanslar düzenledi. Yurtdışına giden doktorlar da ilaçları sürekli o firmadan aldı. Zamanla kalp cihazlarının satışında artış olduğu gözlendi. Müfettişler tarafından yapılan inceleme sonucunda cihaz fiyatlarının dünyada olduğu gibi düşük fiyatta olması için ilaç firmaları ile bir anlaşma yapıldı ve araştırma sonucunda fiyatlar farklı olduğu takdirde ilaç firmalarından bu farkın ödenmesi istendi. Daha sonra yapılan incelemede firmanın SSK'ya 20 milyon dolar para vermesi gerektiği belirlendi. Buna tepki gösteren firma, başta Başbakan'a ve bakanlara bir yazı göndererek cihaz satımını durduracağını söyledi. Firma, karar geri alınıncaya kadar piyasaya cihaz dağıtımını durdurdu. Bu nedenle birçok hasta zor durumda kaldı. Bunun üzerine inceleme başlatan müfettişler olayı savcılığa intikal ettirdi.
Firmalarla 9 yıldır protokol yapılmadı
Sosyal Sigortalar Kurumu'na (SSK) iyileştirici sarf malzemesi alımında kurum ile medikal firmalar arasında 1994 yılından sonra hiçbir fiyat protokolü yapılmadığı belirlendi. "Neşter Operasyonu" çerçevesinde 1994 yılından önce her SSK hastanesinin tıbbi malzeme alımını kendisinin yaptığı tespit edildi. 1994 yılındaki bir müfettiş raporunda hastanelerin alım fiyatları arasında 4 kata varan fiyat farkları olduğu belirlendi. Bunun üzerine aynı yıl firmalarla SSK arasında malzemelerin alımında tavan fiyat protokolü imzalandı. Ancak SSK hastanelerinde tıbbi malzemelerin "acil ihtiyaç" olarak kullanıldıkları ve reçetelere işlendiği ortaya çıktı. Bu durumda sözkonusu tıbbi malzemeleri doğrudan tavan fiyat uygulandığı kaydedildi. Yönetmelikle, 2002 yılı başında tıbbi malzeme alımında ihale zorunluluğu getirildiği ve SSK ile medikal firmalar arasında 2 ihale arasında fiyat farkı olması halinde aradaki farkın firma tarafından ödeneceğine dair taahhütname imzalandığı bildirildi. Sektördeki büyük firmaların buna karşı çıktığı ve "Şubat 2002 tarihi itibariyle hiçbir kardiyoloji malzemesi satmayacaklarını ilan ettikleri" ifade edildi. SSK'nın bunun üzerine zor durumda kaldığı, taahhütnameden geri adım attığı ve tavan fiyattan tıbbi malzeme alımına devam edildiği kaydedildi. Yetkililer, özellikle kalp pili ve kalp stenti kullanımının yaygınlaştığına ve maliyetlerin düştüğüne işaret ederek, 1994 yılında belirlenen tavan fiyatlardan alınan bu malzemelerden büyük bir haksız kazanç elde edildiğini ifade ettiler. Bu arada 1998-1999 yılları arasında teknolojinin gelişmesiyle birlikte dünyada cihazın fiyatlarında düşüş yaşanırken, SADER firması çatısı altında toplanarak kartelleşen firmalar, fahiş fiyatlarla hastanelere satış yapmaya devam etti.
5 medikal firma yetkilisi "çete"den tutuklandı
SSK'ya iyileştirici malzeme alımlarıyla ilgili "Neşter Operasyonu" kapsamında DGM Yedek Hakimliği'ne sevkedilen 11 kişiden 5'i tutuklandı. DGM Savcısı Ömer Suha Aldan'ın tutuklanma istemiyle Yedek Hakimliğe sevkettiği 11 kişi, dilekçe ile talepte bulunarak bir süre avukatlarıyla görüştüler. Bu kişilerin ifadeleri daha sonra Ankara 2 No'lu DGM'nin Yedek Hakimi Ramazan Aksan tarafından alındı. Aksan, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'na muhalefetten medikal firma yetkilileri Cezmi Mutlu, Mehmet Nazif Edin, İbrahim Erdoğan, Fahri Örküp ve İsmail Uğur'un tutuklanmasına karar verdi. Bazı sanıkların, 4422 sayılı kanuna muhalefetten, kendilerine yöneltilen suçlamaları kısmen kabul ettikleri öğrenildi.
'Neşter'de AB usulü sorgu DGM Savcısı Ömer Süha Aldan tarafından 10 aylık bir süre zarfında büyük bir titizlikle hazırlanan Neşter Operasyonu dosyası, SSK hastanelerinde inanılmaz derecede yolsuzluk yapıldığını gün ışığına çıkarırken, Neşter operasyonunda şimdiye kadar gözaltına alınan zanlıları ilk kez modern ve teknik yöntemlerle sorgulanması da dikkat çekti. Savcı Aldan, "Sorgulamayı yapan polislere ilk kez takım elbise ve kıravat giydirdim. Sorgu odalarına kağıt peçete, sıvı sabun ve temiz havlular koydurttum. Her şeyi pırıl pırıl yaptırdım" diye konuştu. "Neşter Operasyonu" çerçevesinde 1994 yılından önce her SSK hastanesinin tıbbi malzeme alımını kendisinin yaptığı tespit edildi. 1994 yılındaki bir müfettiş raporunda hastanelerin alım fiyatları arasında 4 kata varan fiyat farkları olduğu belirlendi. SSK hastanelerinde tıbbi malzemelerin "acil ihtiyaç" olarak kullanıldıkları ve reçetelere işlendiği ortaya çıktı. Bu durumda sözkonusu tıbbi malzemeleri doğrudan tavan fiyat uygulandığı kaydedildi.
'Özel müfettiş görevlendirildi' Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, SSK'daki yolsuzlukların araştırıldığını belirterek, "Geriye dönük mal hizmet alımı konusunda yapılan her türlü yolsuzluğu, usulsüzlüğü ortaya çıkarmak için özel bir müfettiş kurulumuz çalışmaktadır" dedi. Başesgioğlu, bir gazetecinin, SSK'daki yolsuzluk iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada gelinen noktaya ilişkin sorusu üzerine, bu soruşturmanın basına da yansıdığını ve şu ana kadar bildiği kadarıyla 30 kişinin gözaltına alındığını kaydetti. Başesgioğlu, hükümet ve bakanlık olarak bu tip soruşturmaların sonuna kadar arkasında olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "Yargıya ne yardım yapmamız gerekiyorsa, bütün yardımı yapmaya hazırız. Her türlü bilgi, belge Türk yargısının emrindedir. Arzumuz, bundan sonra bu tür yolsuzlukların tekrarlanmamasıdır, SSK üzerindeki şaibenin kalkmasıdır." İhaleye fesat karıştıran 5 kişi gözaltına alındı
Ankara'da, ihaleye fesat karıştırmak, resmi kurumu dolandırmak ve haksız kazanç sağlamak suçlarından yakalanan 5 kişi gözaltına alındı. Mali Büro dedektifleri, Hoşdere Caddesi üzerinde faaliyet gösteren Akın-Sel adlı firmaya yönelik yaptıkları operasyonda, firma sahibi Selim Yakın ve yanında çalışan Bülent K., Yasin İ., Abidin D. ve Evrim Y.'yi gözaltına aldı. SSK Yenişehir Dispanseri'nin güvenlik, Çankırı Silah Sanayii'nin temizlik, Maraş ve Kazan Devlet hastanelerinin temizlik, Çankırı KEDAŞ'ın temizlik ihalelerine sahte belgeler düzenleyerek girdikleri, ihalelelere fesat karıştırdıkları ve haksız kazanç elde ettikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. Selim Yakın'ın iş yerinde yapılan aramalarda 2 adet ruhsatsız silah ve çeşitli çapta mermiler, sahte noter mühürleri, kaşe ve evraklar, değişik mahalle ve muhtarlıkların mühürleri, sahte ikametgah ilmühaberleri, değişik şirketlere ait kaşeler, faturalar ve şirket evrakları, sahte kimlik, sahte hazine bonosu ve devlet tahvilleri, sahte teminat mektupları, 750 milyar lira tutarında naylon fatura, 1 adet bilgisayar, 2 adet daktilo, 2 adet yazıcı, 1 adet tarayıcı ve çok sayıda disket ele geçirildi. Zanlıların ifadeleri alındıktan sonra mahkemeye sevk edilecekleri bildirildi.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |