|
|
Müzikte geçen 33 yılını "33'üncü" adlı albümle kutlayan Edip Akbayram, yaşadıklarına rağmen başını dik tuttuğunu söylüyor.
ÖMER ÇAKKAL
Çizgimi hiç bozmadım "Ülkemizde yaşanmış darbeler bir sürü genç insanın hayatına malolmuştur. Ve Türkiye böyle karanlık günlerden geçmeseydi bir sürü insan, ölmeyecek, hapislerde çürümeyecekti. Ben devrimci olduğumu, yurtsever ve demokrat olduğumu hep söyledim. Ve ben hep böyle durdum." Sanat hayatının 33. yılında 33'üncü albümüne imza atıp adını da 33üncü koyan Edip Akbayram, 1950 Gaziantep doğumlu. Lise yıllarında arkadaşlarıyla kurduğu grupla küçük konserlere imza atan Akbayram müzik piyasasına 1972 yılında katılıp birinci olduğu Altın Mikrofon Yarışması'yla giriyor. Edip Akbayram, "Müziğe başladığınızın 33. yılında aynaya baktığınızda nasıl bir adam görüyorsunuz?" sorusunu biraz düşünerek yanıtlıyor:
Yastığı ile barışık biriyim "Bugün aynaya baktığımda karşımda toplumcu, paylaşımcı bir insan görüyorum. Ve yastığı ile barışık bir insan görüyorum. Çünkü hayatım boyunca ne boğazımdan haram bir lokma geçmiştir, ne de kimsenin namusuna, parasına yan gözle bakmışımdır." "Anadolu Pop" tarzında müzik yapan Akbayram, para ile ilişkisini ise soğuk buluyor. Parayı, yaşam için geçerli bir akçe olarak gören Edip Akbayram, "Ülkemizde birçok kez idol ve para rüzgarı ile farklı taraflara dönüldü. Ancak para beni hiçbir zaman satın alamamıştır. 80'lerde bana 'Kürtçe oku, arabesk oku' dediler. Kabul etmemem, beş yıl işsiz kalmama sebep oldu. Eşimle nişan yüzüklerimi satarak ayakta durmaya çalıştığımız dönemlerimiz oldu. Ama bugün müziğimle ve duruşumla yine buradayım" diye konuşuyor. Edip Akbayram, altı aylık bir çalışmanın sonucunda çıkan 33'üncü isimli albümü için en uygun cümlenin 'Yine herkes için' olduğunu söylüyor. Güvendiğimiz dağlara kar yağdı Edip Akbayram'ın hayatı çok kolay geçmedi. Siyasi duruşundan ötürü birçok kez konserleri engellendi, şarkılarına TRT'den veto geldi. "Nedendir?" diye sorduğumuz Akbayram şunları söyledi: "Ben sanatı toplum için yapmaya çalıştım. Ve bir sanatçının nerede durması gerekiyorsa, ben orada durmaya çalıştım. 80'lerde de böyle oldu. O yıllarda da haksızlığa uğrayanla birlikte saf tutup, 'Aldırma' dedim. Kimliğimi ve onurumu hiç kaybetmedim. Bu toplumun birçok kez güvendiği dağlarına kar yağdı. Sanatçısı, müzisyeni, sporcusu, topluma para, ideoloji ve imaj kaygıları ile ihanet etti. Ben etmedim. Dolayısıyla özellikle son beş yılıma bakınca her kesimden insanın beni dinlediğini görüyorum."
Herkesin gözünü dolarlar bürüdü Edip Akbayram'a, birçok sanatçının son albümlerinde neden vasatın üzerine çıkamadıklarını soruyoruz. Akbayram, tarihsel perspektiften bakarak cevaplamayı tercih ediyor: "Eskiden bir albümünüz TRT'de yayınlandığında milyonlarca insan birden sizi dinler, gidip 45'lik plaklarınızı alırdı. Bugün ise insanlar müziğe doydu. Herkes sürekli müzik dinliyor, insanımızın kulağı kirlendi. Yapımcılar albümlere yalnızca satış rakamı gözüyle bakıyorlar. Yapılan albümlerin türü hep aynı. Herkesin gözünde yeşil yeşil dolarlar görünüyor."
|
|
|