|
|
Talih yüzüne güldü!
Ekranda hep "ağlayan kadın" tiplemesiyle görünen Açelya Akkoyun, ilk kez bir komedi dizisinde gülüyor, güldürüyor. O şimdi İki Arada'nın Derya'sı. Ekranların güzel yüzü Açelya Akkoyun, dizilerin vazgeçilmez isimlerinden... Bugüne kadar birçok dizide rol alan oyuncuyu hep ezilen karakterleri canlandırırken gördük. Dramalara, hüzünlü yapımlara yakışan bir yapısı olduğu için ona hep bu roller uygun görülmüş. O da diğer oyuncular gibi farklı rollerde oynamaktan yana olmuş hep ama yıllarca oynadığı Mahallenin Muhtarları ve Böyle mi Olacaktı dizileriyle üzerine yapışan imajdan kurtulamamış. Ta ki, İki Arada için teklif alana kadar. Teklifi, hep benzer karakterleri canlandırmaktan kurtulabileceği bir fırsat olarak değerlendirmiş Akkoyun ve kabul etmiş. Böylece de yıllardır dizilerin ağlayan kızı, gülerken çıkmış izleyici karşısına. Komedide ilk defa oynadığı ve alışkın olmadığı bir oyunculuk tarzı olduğu için önce kaygılanmış ancak, iyi bir ekiple çalıştığı için bu kaygı, yerini güvene bırakmış. Tercihi televizyon Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu olan oyuncu, "Yine benzer karakterleri canlandırabilirim ama gülmem de lazım, şarkı söylemem de. Çünkü oyuncuyum" diyor. Tiyatrocu olduğu halde TV ağırlıklı çalışan Akkoyun, bunun sebebini TV'yi sevmekle açıklıyor: "Konservatuar yıllarında 6 yıl Şehir Tiyatroları'nda çalıştım ama son yıllarda iyi bir proje de gelmedi. Geçen seneye kadar 3 projede birden vardım. Mahallenin Muhtarları, Böyle mi Olacaktı ve Çocuktan Al Haberi adlı çocuk programı. Tiyatro arada yapılacak bir şey değil. Araya sıkıştırmak istemediğim bir şey olduğu için ve TV'yi de çok sevdiğim için tiyatro yapmadım." Sinema teklifi yağmıyor Şimdiye kadar hiç sinema projesinde yer almayan oyuncu, iyi bir filmde rol almayı çok istediğini söylüyor ancak, kinayeli bir şekilde gülerek, sinema filmi için tekliflerin de yağmadığını söylüyor: "Doğruyu söylemek gerekirse sinema filmi için öyle teklifler filan yağmıyor. Keşke yağsa da biz de aralarından tercih yapsak." Bu arada daha önce birçok televizyon programı sunan Açelya Akkoyun bugünlerde yine bir çocuk programı için görüşmeler yaptığını, yeni sezonda bu programla da izleyici karşısında olacağını kaydediyor. Televole programlarıyla işim olmaz! Açelya Akkoyun, medyatik olmaya karşı bir oyuncu. Türkiye'de medyatik olmanın farklı algılandığını ve soyunarak tiraj getiren kadınların genç kızları olumsuz yönde etkilediğini söylüyor. "Televole programlarıyla işim olmaz" diyen oyuncu, "Bazı şeylein kocama kalmasını istiyorum. Türk halkıyla da onların dışında paylaşacak bir şeylerim var benim. Herhalde paylaşacak bir şeyleri olmayanlar onu paylaşıyorlar. Ben arşivim güzel olsun, çocuklarım baktığı zaman beni işlerimle görsünler ve okusunlar istiyorum" şeklinde konuşuyor. Dört yıldır evli olduğu tiyatro oyuncusu Civan Canova ile yaklaşık 8 ay önce ayrıldıklarını anlatan Akkoyun şöyle devam ediyor: "Evlilik ve ailenin çok kutsal ve gerekli olduğunu hatta evlilik için yaratıldığımı düşünenlerdenim Evliliği seviyorum ama devam etmesini istediğim halde maalesef benimki yürümedi." MUSTAFA NİZAMOĞLU SEYRİ ŞAHANE Taht yolunda herşey mübah Sıkı sinema izleyicisi ve bu alandaki derinlikli kritikleri dikkate şayan olan, gündem sayfaları editörümüz Ali Akel'in, TRT 2'deki Sinema ve Edebiyat kuşağında yayınlanan Richard III. adlı filmle ilgili ilginç birkaç anekdotu var: 'TRT 2'de Cumartesi günleri yayınlanan Sinema ve Edebiyat kuşağında şu sıralar gayet iyi filmler yayınlanıyor. Sinemaseverlere önceki hafta ünlü yazar Shakespeare'nin "Kral Lear"ini izleten TRT 2, geçtiğimiz cumartesi günü de yine aynı yazarın "Richard 3"nü izleyicilerine sundu. Yönetmenliğini Richard Loncraine'nin yaptığı sinema uyarlamasında, başrolü yani Richard 3'ü de Ian McKellen üstlenince nefis bir film ortaya çıkmış. 1590'da yazılan eser, yönetmen tarafından çok başarılı bir şekilde 1930'lu yıllara uyarlanmış. Yani faşizmin hızla yükseldiği bir dönem. Bu dönemin en önemli iki aktörü Hitler ve Mussolini. Gloucester Dükü Richard 3'ün İngiliz tahtını ele geçirmek için çevirdiği entrikaları ve cinayetleri izlerken karşınıza Hitler çıkıyor. Çocukları bir maymun gibi sırtına alan bir kolu çolak Richard 3, taht yolunda çocukları bile öldürmekten geri kalmıyor. Film sahneleri de çok iyi seçilmiş. Richard 3'ün kurbanlarını yokettiği İngiliz kalesi, Hitler'in Yahudiler'i yaktığı dev fırınları andırıyor. İnce ayrıntılarla dolu film bir daha yayınlanırsa mutlaka izleyin.'
|
|
|