İsrail hücrede tuttuğu Filistinli çocuklara akılalmaz işkenceler yapıyor. 14 yaşın altında 180'nin üzerinde çocuk, ağır işkencelere tâbi tutuluyor. Dayak, uzun süre hareketsiz, aç ve susuz bırakmak işkencelerden sadece bir kaçı.

İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan ve yaşları 14'ün altında olan çocuk mahkumlar, ağır işkencelere maruz kalıyor. 2000 yılının Temmuz ayından bu yana yaklaşık 180'in üzerinde çocuk tutuklunun bulunduğu İsrail hapishanelerinde çocuklar tutuklandıkları andan itibaren çeşitli işkence yöntemlerine maruz kalıyorlar.

İşkence yöntemleri arasında uykudan mahrum bırakma, aileleriyle ilgili tehditler savurma, demir ve ağaç sopalarla dayak atma ve saatlerce hareketsiz bekletme var. Filistinli çocuklar ailelerine hiçbir gerekçe gösterilmeden ya evlerinden alınıyor ya da kontrol noktalarında tutuklanıyorlar. Ardından askeri araçlara bindirilerek toplu halde tutuk ve sorgu evlerine konuluyorlar, ailelere de uzun süre çocuklarının hangi hapishanede tutulduğu bildirilmiyor.

Evleri basıp götürüyorlar

Tutuklama gece gerçekleşiyor. İsrail askerleri gözaltına alacakları çocukların evlerini kuşatıyorlar ve kapıları kırılarak evlere baskınlar düzenleniyor. Ardından askerler evde bulunan eşyaları tahrip ederek çocukları alıp götürüyorlar. İsrail hapishanelerine getirilen bu çocuklar önce alçak tavanlı ve karanlık hücrelerde tutuluyorlar.

Uyumamaları için bu küçük hücrelere yüksek oranda ışık veriliyor. Günlerce uykusuz ve yorgun bekletilen çocukların tuvalet kullanmalarına ancak günler sonra izin veriliyor. Elbiselerini değiştirmelerine de. Filistinli çocuklar, İsrail iç istihbarat gizli servisi Şin-Bet, İsrail polisi ve İsrail askeri polisi tarafından sorgulanıyor. Kendilerinden Filistinli direniş grupları hakkında bilgi sızdırmaları ve isnat edilen bazı suçlamaları kabul etmeleri isteniyor. İsrail, çocukların işkenceye dayanamayıp kolayca bazı gizli bilgileri vereceğini sanıyor. Eğer çocuklar bilgi vermez ve kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmezlerse ardından sert tekmeler ve türlü türlü dayak çeşitleri başlıyor.

İşkencenin binbir çeşidi

Hizam köyünden 14 yaşındaki RK Beit Ail gözetim merkezinde gördüğü işkenceyi şöyle anlatıyor: "4 Ekim 2001 tarihinde evimize baskın düzenlediler. Evde ben ve büyük kardeşim vardık. Bir anda bir M-16 silah namlusunun alnıma dayandığını hissettim. Ağabeyim kanlar içindeydi. Beni cezaevine götürdüler. Burada dayak atmaya başladılar. Amaçları İsrail askerlerine taş attığımı kabul etmem ve benimle birlikte olan diğer çocukların isimlerini vermemdi."

Başka bir Filistinli çocuk ise şunları anlatıyor: "Konulduğum hücre bir metrekarelik küçük bir alandı. Kaldığım yere sadece minik bir aralıktan güneş ışığı girebiliyordu. Uzanıp yatmam mümkün değildi. O yüzden oturur vaziyette uyuyabiliyordum. İçeride öyle pis bir koku vardı ki, bütün suçlamaları kabul etmeyi bile düşündüm. Bize birkaç dilim ekmek ve yoğurt veriyorlardı ancak kokunun şiddetinden yemek yiyemiyordum."

İşkencelerden en şiddetlisi onları uzun süre aç bırakmak ve hareketsiz bekletmek. Filistinli çocuk tutuklular, kendilerinin ellerinden ve ayaklarından bir sandalyeye bağlanarak saatlerce bu halde tutulduklarını belirtiyorlar.

BATI ŞERİA VE GAZZE ŞERİDİ'NDEKİ FİLİSTİNLİLER'İN DURUMU FELAKET

Filistinli Bakan Saib Erakat, Gazze Şeridi ile Batı Şeria'da yaşayan 3 milyondan fazla Filistinli'nin durumunun "felaket" boyutlarında olduğunu açıkladı. Erakat, İsrail'in bu bölgelerde uyguladığı abluka ve sokağa çıkma yasağının, özellikle çocukların yetersiz beslenmesine yol açtığını, bundan dolayı durumun felaket boyutlarına ulaştığını vurguladı. Bakan Erakat, 5 yaşın altındaki çocukların yüzde 45'inin yetersiz beslendiğini ve 28 Eylül 2000'de başlayan İntifada'dan bu yana İsrail ordusunun 16 bin 253 Filistinli'nin evini yıktığına dikkati çekti. Erakat ayrıca, İsrail'in, Filistinli militanların akrabalarını Batı Şeria'dan Gazze'ye sürgüne göndermek için gözaltına almasının "savaş suçu" olduğunu söyledi.