MHP lideri Devlet Bahçeli, erken seçimin 3 Kasım 2002 tarihinden sonraya ertelenmesi durumunda hükümetten çekileceklerini açıkladı.

Bahçeli, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, "Seçimlerin 3 Kasım'dan sonraya ertelenmesi veya 3 Kasım'da yapılmasını fiilen imkansız kılacak şartların ortaya çıkması halinde, MHP'nin ortak hükümet etme sorumluluğunu paylaşmayı sürdürme imkanının artık kalmayacağı açıktır" dedi.

"Bu durumda yeni bir hükümet oluşumu süreci ile bu yeni hükümet yapılanmasıyla yeni bir seçim süreci başlayacaktır" diyen Bahçeli, DSP ve ANAP'ın seçim tarihi ve bunun için izlenecek sürece ilişkin tutumlarını değiştirdiklerini belirterek, şöyle konuştu: "Koalisyon ortaklarımızın liderler zirvesinde varılan mutabakatlardan cayarak, farklı bir tutum içine girmeleri bizim için yadırganacak bir gelişme olmuştur. Seçimlerin 3 Kasım'dan sonraya bırakılmasının Türkiye'ye maliyeti çok ağır olacaktır. Türkiye'yi böyle bir kaos ortamına sürüklemeye kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum."

Liderler zirvesi gerekmez

DSP ile ANAP'ın sandalya sayısı toplamının, partisinin sandalya sayısının çok az üstünde olmasına rağmen bunu problem etmeden mevcut hükümetle seçime gitmeye razı olduklarını kaydeden Bahçeli, "Açıklamalarınızdan 3 Kasım'da seçim olmazsa hükümetten çekiliriz sonucu çıkıyor, doğru mu?" sorusuna "Evet" karşılığını verdi. Bahçeli, bu konuda liderler zirvesi toplanmasına "ihtiyaç duymadıklarını" da söyledi.

Seçim Kanunu değişmesin

Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu değişikliklerinde "çok geç kalındığını" anlatan Bahçeli, böyle bir aşamada bu iki konu üzerindeki bir değişikliği "zamansız bulduklarını" ifade etti.

'Anayasal partiler bunalım yaratmaz'

Devlet Bahçeli, bir gazetecinin, Başbakan Bülent Ecevit'in olası bir erken seçimde bazı partilerin yüksek oy oranına ulaşmasının rejim için sorun olacağını söylediğini anımsatması üzerine, şöyle konuştu: "Siyasi partilerin kuruluşu ve tâbi olacağı esaslar Anayasamız'da ve ilgili mevzuatımızda açıkça belirtilmiştir. Siyasi partilerimizin faaliyetleri yargı denetimine tâbidir. Kanunlarımıza uygun olarak kurulmuş olan ve seçimlere katılmaya hak kazanan partilerin bu yasal çerçevede içinde kaldıkları sürece, seçimlerde alacakların sonuçların bir rejim bunalımına yol açabileceği endişesinden hareketle bu aşamada böyle bir tartışma başlatılmasını gerekli bulmamaktayım. Türkiye'nin anayasal kurumlarının ve bu çerçevede yargı organlarının, böyle bir gelişme halinde görevlerinin başında olacaklarından, Anayasamız'dan ve kanunlarımızdan aldıkları yetkiye dayanarak gerekli önlemleri alacaklarından hiçkimsenin şüphesi olmamalıdır."

Bahçeli ne diyorsa o!

Başkentteki değişik siyasi manevralara rağmen gündemi MHP lideri Bahçeli belirliyor. AB ve idam tartışmaları ve seçim tarihinde "belirleyici" olan Bahçeli, Meclis'in toplanma tarihini de belirledi. Başbakan Ecevit'in rahatsızlanarak Başkent Hastanesi'ne kaldırıldığı 4 Mayıs tarihinden bu yana, Başbakan Ecevit'in çekilmesi veya vekalet vermesi, MHP'siz hükümet modelleri, Cem-Özkan-Derviş liderliğinde bir hükümetin kurulması, erken seçim talepleri karşısında MHP lideri Bahçeli'nin "yerinde" politikalar belirlediği belirtiliyor. Aldığı kararlarla bu manevraları boşa çıkaran Bahçeli, hükümetin devam etmesi, MHP'nin hükümette yer alması, Ecevit'in Başbakanlığı'nı sürdürmesi, 3 Kasım'da erken seçim yapılması ve son olarak da TBMM'nin 29 Temmuz'da toplanması konusunda belirleyici kişi oldu. MHP, bu konudaki başvuruyu dün TBMM Başkanlığı'na yaptı. MHP Grup Başkanvekili Şandır, "57. cumhuriyet hükümeti artık bizim için seçim hükümetidir" dedi.