T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ölenlerin ve uzaklaştırılanların iradesini hükümet nasıl "deve" yapıyor?

Doğrusunu söylemek gerekirse, bu yazıyı elimin altında tek bir kitap ve dosya olmadan bir kır kahvesinde yazıyorum. Elimde Anayasa bile yok ve ben kendi kendime bundan böyle bu kitapçığı tatilde de el altında bulundurmaya söz vermiş bulunuyorum! Masa başında olsam hiç değilse AB ülkelerinde bu işin içinden nasıl çıkıldığını araştırdıktan sonra konuya girerdim. Ama ne yazık ki yok ve ben bu yazının altından sadece mantıksal açıdan kalkmaya gayret edeceğim.

Yazının konusu medyada artık hemen her gün karşımıza çıkıyor. Yani şu "Boş: 13" meselesi... Bildiğiniz gibi TBMM üye sayısı 550. Ancak bu 550 milletvekilinden 13'ü bugün farklı nedenlerden dolayı Meclis çatısı altında değil. Bu "13 Boş" koltuğun 10 tanesi vefatla boşalmış. Bu 10 "Boş"un kendi içinde dağılımı da şöyle: DSP'den 3 milletvekili; MHP- ANAP ve DYP'den 2 milletvekili; eskinin Fazilet Partisi'nden de 1 milletvekili. Yani bir bakıma, vefat etmiş 10 milletvekilinden 3'ü kesinlikle "muhalefet"e mensup. Ayrıca, DSP'li 3 milletvekilinin eğer hayatta olsalardı nasıl davranacakları hakkında tahminde bulunmak da çok zor olduğundan, bu 3'ü de "1,5 iktidar-1,5 muhalefet" diye paylaştırmak herhalde en makul çözümdür. Bu durumda vefat etmiş 10 milletvekilinin hiç değilse yarıya yakınını (4,5) –eğer hayatta olsalardı– bugün"muhalefet" cephesinden saymak yanlış bir hesap olmaz.

Bitmedi, çünkü "13 Boş" koltuğun 3'ünün, "Boş"luğunu ayrıca gözden geçirmek gerekiyor. "3 Boş"un kaderi ilahi bir emirle çizilmemiş. Bu "3 Boş" arasında yer alan Merve Kavakçı, zaten daha ilk günden asabî Başbakan'ın önderliğinde gerçekleştirilen bir "Meclis darbesi" yoluyla "Boş ol"muş. Diğer iki "Boş" koltuğun sahibini de tanıyorsunuz. Nazlı Ilıcak ve Bekir Sobacı. Bu iki milletvekili de Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla "Boş ol"muşlar.

Şimdi bir ara toparlama yapalım: Bana göre bugün itibariyle TBMM'nin üye tam sayısı iddia edildiği gibi 550 değil, 537 (550-13=537) olmalıdır. Ve tabii buradan hareketle, bugün Meclis'te "güvenoyu" ve "gensoru" için gerekli oy sayısı da (salt çoğunluk) iddia edildiği gibi 276 değil, bu sayının altına inmelidir. Aksi taktirde TBMM'de hükümetlerin güvenoyu alma ya da gensoru ile düşürülme işlerini 10'u ölü, 3'ü diri "13 Boş" koltuğun oyunu peşin peşin sırasında (güvenoyu) muhalefet, sırasında (gensoru) iktidar hanesine yazmak gibi tuhaf mı tuhaf bir yöntemi benimsemişiz demektir.

Yani şöyle: Bugün TBMM'de kaç üye var? 537 üye. Hükümeti düşürebilmek için kaç oy gerekiyor? 276 oy.

Pekiyi bu durumda "13 Boş" koltuğun oyu otomatik olarak nereye gidiyor? Nereye gidecek, doğrudan "Sıkıysa bulun 276'yı düşürün bizi!" diye meydan okuyan hükümetin cebine... Oysa yazının başında dökümünü verdiğim listeye bakacak olursak, bu büyük bir haksızlık değil mi? Hükümetin peşin peşin cebine attığı "13 Boş" oyun rengi en az 7,5'u (4,5+3=7,5) bugün Meclis'te temsil edilebilse muhtemel bir gensoruda "Evet" çıkmayacak mıydı?

O halde ne yapmalı, güvenoyu ve gensoru için gerekli olan "üye tam sayısının salt çoğunluğu"nu nasıl hesaplamalı? Benim önerim şöyle: 550-13=537 : 2=268,5. Bu durumda TBMM'de son haliyle sayıları 262'ye ulaştığı söylenen "muhalefet"in hükümeti düşürebilmesi için sadece 6,5 oya daha ihtiyacı olduğu ortaya çıkmıyor mu?

Ne yani, milletin milletvekilleri tarafından temsil edilen "dipdiri" iradesi vefat etmiş 10 milletvekilinin artık olmayan iradesinin esiri mi oldu? Bir biçimde Meclis'ten uzaklaştırılan 3 oyun hesabını ise hiç sormayın...

Yazıya noktayı koymadan konumuzla doğrudan ilgili önemli bir hususu da hatırlatalım: TBMM'de ilahi ve seküler emirler sonucu her dönem karşımıza çıkan "üye tam sayısının salt çoğunluğu" problemi üzerinde de ayrıca düşünülmeli ve seçim yasasında yapılacak değişikliklerde boşalan koltukların gecikmeden dolabilmesi için pek çok ülkede uygulanan "yedek aday" sistemi benzeri bir yol bulunmalıdır. Bulunmalıdır, yoksa aksi takdirde yerine bir kez yerleşen hükümeti "legal" yollardan yerinden etmek artık neredeyse imkânsızlaşmıştır!


23 Temmuz 2002
Salı
 
KÜRŞAD BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED