|
|
Üç filtre testi yapmadan olmaz
Bu sütunlarda zaman zaman yazdığım "hayatı kolaylaştıran öneriler" okuyucuların ilgisini çekiyor ve yenilerini istiyorlar. İşte onlardan bir tane yazıyorum. İkinci bölümde ise önemli bir uyarı var. Eski Yunanistan'da, Sokrates, sır saklaması nedeniyle saygıdeğer bir ün yapmıştı... Bir gün tanıdık, büyük bir filozofa rastladı. Filozof ona dedi ki; "Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?" "Bir dakika bekle" diye cevap verdi Sokrates, "Bana bir şey söylemeden önce senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna Üçlü Filtre Testi deniyor." "Üçlü Filtre?" "Doğru", diye devam etti Sokrates, "Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir. Ben ona üç filtre testi diyorum. Birinci filtre "Gerçek Filtresi" "Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?" "Hayır" dedi adam, "Aslında bunu sadece duydum ve ...." "Tamam" dedi Sokrates, "Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun." "Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, İyilik Filtresini." "Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi?" "Hayır, tam tersi..." "Öyleyse" diye devam etti Sokrates, "Onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin." "Fakat yine de testi geçebilirsin" der Sokrates, "Çünkü geriye bir filtre daha kaldı. "İşe yararlılık filtresi." "Arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?" ''Hayır , gerçekten değil." "İyi" der Sokrates, "Eğer, bana söyleyeceğin şey doğru değilse, iyi değilse ve işe yarar, faydalı değilse bana niye söyleyesin ki?" Bu filtreler Sokrates'in iyi bir filozof olmasının, büyük itibar ve saygı görmesinin sebebiydi. Siz de yakın ve sevgili, herhangi bir arkadaşınız hakkında "gereksiz ve başıboş konuşmalar" duyduğunuz her seferinde, bu 3 filtre testini kullanmanızı hararetle tavsiye ederim.
Türkiye' de araba ile yolculuk yapacakların dikkatine sunulur Almanya'da Opel Firması'nda, İhracattan Sorumlu Teknik Müdür olarak çalışan Selçuk Mengüç'ün mektubunu yayınlıyorum. Yazıda geçen petrol şirketi adları "üçlü filtre testinden" geçemediği için çıkarıldı. "Ben Almanya'da Opel Firması'nda çalışıyorum. Bize Türkiye'den gelen şikayetlerin yaklaşık yarısını, bozuk ve rafineri değerlerine uygun olmayan benzine bağlı olan şikayetler oluşturuyor. Burada dikkati çeken şey ise ......... ve .......'nin bozuk benzin satma konusunda başı çekmeleri... Bizim Opel olarak yaptığımız bir laboratuar incelemesinde kurşunsuz benzinin içinde %28 oranında Dizel -Solvent karışımı bulundu!... Türkiye'ye araba ithal eden Alman firmaları (Mercedes, BMW, Volkswagen ve Opel) ortaklaşa bu firmaları mahkemeye vermeyi düşünüyorlardı. Ancak yapılan hukuki araştırmaya göre şirketlerin hukuki sorumluluğu rafineri çıkışı itibari ile bitiyor. (Ex-work) Benzinin hangi tankerle ne şartlarda taşındığı, içine nelerin karıştırıldığı, ve sizlere ne boyda bir kazık atıldığı istasyon sahibinin sorumluluğuna kalıyor. Eğer prestij açısından petrol şirketleri, benzin istasyonlarına, arada sırada bir kontrolör gönderirlerse ne ala... Ne devlet (Sanayi Bakanlığı), ne TSE, ne de başka bir kuruluş, bu önemli konuyla ilgileniyor. Biz firma olarak işin içinden çıkamadık. Müşterileri tatmin edebilmek için, elektronik ateşleme ünitelerine yeni bir program (Software) doldurup, motorun gücünde bir miktar kısıntıya gidip, Türk benzini(!) ile çalışır hale getiriyoruz. Aynı uygulama Türkiye dışında Irak, Suriye ve birkaç Afrika ülkesine yapılıyor. Avrupa Birliği'ne girecek bir ülke için ne acı değil mi? Allah sizlere sabır, kolaylık ve hayırlı yolculuklar versin."
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |