Namazın bir rüknü ve önemli bir unsuru olarak her bir hareketimizde Rabbimizin ululuğunu, azametini dillendirdiğimiz geçiş parola. Her namazdan sonra 33 defa ululuğunu hatırladığımız, günde eş vakit namaz kılan bir müminin beş yüz defa yaptığı bir tesbihat. Arafat’ta, bayram namazları öncesi sonrasında, kurban bayramının arife ve ilk dört gününde dilimizde zikrimiz.
En büyük Allah.
Allah en büyük, en yüce, en üstün, en ulu, en azametli, en merhametli, en azim, en celal, en mütekebbir, en muntekim, en kadir, en aziz,
Allâhu Ekber…
Zatıyla, isimleriyle, sıfatlarıyla ve fiilleriyle en büyük yaratıcı. Her şeyi yoktan var eden Hâlık.
Tüm varlıkların yediğini, içtiğini, rızkını temin eden Rezzak.
İnsanların; fert, aile, toplum ve devlet olarak nasıl yaşamaları gerektiğini en iyi, en doğru bilen hakim.
Milyarlarca yıldızı, gezegeni bir düzen ve ölçü üzere var eden, yürüten, hareket ettiren, kendi mihveri üzere döndüren yaratıcı.
Kupkuru topraktan yemyeşil otlar, ağaçlar çıkaran, incecik dallardan envai çeşit sebze ve meyveler sunan en büyük mükrim.
Kendisine inansa da inanmasa da ayırım yapmadan herkese istediğini veren, çalışanın karşılığını fazlasıyla veren Rahman.
***
Savaşta İslam düşmanlarının, münafıkların kalbine derin korkular salınmasına sebep olan bir haykırış.
Seferde kendisinden güç bulmak, varlığımızı hissettirmek, muarızlarımızın gücünü kırmak için sarıldığımız bir dayanak.
Barışta müminlerin kalbine güven, hain ve düşmanlara endişe veren ilahi nida.
Hayırlı, meşru ve makul bir durum yaşadığımızda, Rabbimizin bir ikramını gördüğümüzde dillendirdiğimiz sevinç.
Tevhid inancımızın en büyük nişanesi. Sahte ilahlara, ceberrut yöneticilere, zorba kurum ve kuruluşlara, zalim devletlere ve tüm büyüklenen içi kof yalancı güçlere karşı en büyük bir inanç ve güç kaynağı.
***
Namazın bir rüknü ve önemli bir unsuru olarak her bir hareketimizde Rabbimizin ululuğunu, azametini dillendirdiğimiz geçiş parola.
Her namazdan sonra 33 defa ululuğunu hatırladığımız, günde eş vakit namaz kılan bir müminin beş yüz defa yaptığı bir tesbihat.
Arafat’ta, bayram namazları öncesi sonrasında, kurban bayramının arife ve ilk dört gününde dilimizde zikrimiz.
Kurbanımızı sunarken Rabbimizin kabul etmesi için “Bismillâhi Allâhu Ekber” diyerek O’nun adına hareket ettiğimizi ilan.
Ve Ramazan'da günün her anında acziyetimizi ve Rabbimizin yüceliğini, büyüklüğünü hissettiğimiz, dillendirdiğimiz bir Hakka ittiba sunumu.
Tekbirle örülü bir gün, ay, yıl ve ömür geçiren Müslüman Allah’tan gafil olmaz. Kimseden korkmaz, çekinmez. Sadece O’nu dikkate alır. Onun emir ve yasaklarını itibara alır. Hayatını ona göre dizayn eder.
***
“Allahu ekber, Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi’l-hamd.
Allah en büyüktür, Allah her şeyden yücedir. Allah’tan başka ilâh yoktur. O Allah her şeyden yücedir, Allah en büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur.”
“Kim sabah yüz ve akşam yüz defa olmak üzere “Allahu ekber” derse, o gün hiçbir kimse bunun benzerini söyleyen dışında bu kimseden daha büyük amel işlemiş olmaz.” (Tirmizî, Deavât, 62)***
