Bir grup sanatçının İsrail’in Filistin’e saldırıları üzerine başlattığı “Gazze Şiir Nöbeti”nin beşincisi düzenlendi. İstiklal Caddesi’nde başlayan ve Artizan Sanat’a taşınan etkinlikte sanatçılar ve şairler, katılımcılarla birlikte Filistin’i konuşmaya devam ediyor. Şiir nöbetlerine katılan Şair Zeki Bulduk, “Hiç olmazsa sesi, şiiri olabilirsek, hikayesini yazabilirsek belki insan kalırız” şeklinde anlattı.
İsrail’in Gazze’deki soykırımına sanat dünyasının tepkisi sürüyor. Bu insanlık suçuna karşı ilki 27 Ekim’de İstiklal Caddesi’nde düzenlenen “Gazze Şiir Nöbeti”nin beşincisi Beyoğlu’ndaki Artizan Sanat’ta gerçekleşti. Program, terör örgütü PKK’nın saldırısı sonucu şehit olan askerlerimiz anılarak başladı. Daha sonra İslam dünyasının Filistin’de yaşananlara tepkileri ve sanatçıların soykırım karşısındaki tutumları konuşuldu. Bugüne kadar düzenlenen nöbetlere gelenler anıldı, neler yapıldığı anlatıldı. Türkçe, Arapça ve İngilizce okunan şiirler arasında; Faysal Soysal, Rıfat El Arir’in “If I Must” ve Mahmut Derviş’in “Ahmet Zaatar” şiirini, Prof. Dr. Mehmet Çelik, “New York, Ekonomi Politik ve Evlerinin Önü Hüzün” şiirlerini, Muhammed Karabacak, Semih El Kasım’dan “Üzerimize Gelin”i, Badrawy Ali Filistinliler için yazdığı “Müphem Ümitlerin Hudutsuzluğu”nu, Fatih Kılıç da kendi şiiri “Yaz Saati”ni seslendirdi.
TÜRKİYE’NİN FARKLI NOKTALARINDAN TALEP VAR
Faysal Soysal, etkinliği Gazze Şiir Nöbeti olarak isimlendirerek sadece şairlerle sınırlamadıklarını belirtti. Etkinlik için İstanbul’un ve ülkemizin farklı yerlerinden talepler geldiğini dile getiren Soysal, “İlk olarak Mis Sokak’ta, daha sonra Üsküdar ve Beykoz meydanlarında programımızı gerçekleştirdik. Havalar soğudu, artık Artizan’da devam edeceğiz. Ama istiyoruz ki herkes kendisi bu etkinliği yapsın, geçip giderken şiir okuyup dinlesin ve bu hayatın bir parçası olsun. Programa gelenlerle dertleşip, şairler özelinde neler yapılabileceğini, yurt dışına nasıl duyura-bileceğimizi, başka sanatçılarla irtibata geçip etkinliği nasıl güçlendireceğimizi konuşacağız” dedi.
Şair Zeki Bulduk ise hissetiklerini şu sözlerle aktardı: “Belki de tüm şiirleri yakacağımız bir güne erdik. Dua etmeye uyandığımız bir vakte erdik. Ozanlar öldürülen her çocuğun yüreğinde nasıl bir Musa taşıdığını bilerek yazar ve söylerler ise Gazze insanlığın kurtuluşu için belki de son şansımız. O şiire kanımızı, gözyaşımızı da katarsak insan kalabileceğiz. Gazze yanarken, Gazze dünyanın mezarlığına dönerken uyumak, pek de insanca değil. Hiç olmazsa sesi, şiiri olabilirsek, hikayesini yazabilirsek, belki insan kalırız.”
SANAT ACIYA KATLANMANIN EN ANLAMLI YOLU
Ressam Hülya Yazıcı da etkinliğe gelen isimler arasındaydı. Yazıcı, Gazze için sergi düzenlediklerinden bahsederek yazdığı Gazze Çocukları şiirini okudu. Zeytindağı isimli şiirini seslendiren yazar Süheyla Karaca Hanönü ise “Sanat, acılara katlanabilme yollarının en anlamlısı. Hanzala nezdinde tüm mazlum çocuklar adına bir şiir yazmıştım” diye konuştu. Küratör Mehmet Lütfi Şen, İsrail’in Filistin’deki soykırımının insanları ayrıştırdığını vurgulayarak, “Bu vesileyle insanlar ve insan olmayanlar ayrıldı. Yönümüzü göstermesi açısından burada olmak çok değerli” cümlelerini kurdu.
EBABİL KUŞLARINA İNANIRIZ
“Tabancası olmayan bir şairin kurşunu kelimeleridir” diyen Prof. Dr. Mehmet Çelik, “Mehmed Âkif nasıl ki Çanakkale Harbi’nden sonra kazanılan zaferin unutulmaz şarkısını bıraktı bizlere, kim bilir belki de ‘Gazze İçin Şiir Nöbeti’nden’ sonra Filistin zaferi gelir? Zaten biz Ebabil kuşlarının filleri yenebileceğine inandığımız için Müslümanız. Nöbetçi arkadaşlara selam olsun” ifadelerini kullandı.