Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde yaşayan ev hanımı Sultan Gök ile serbest meslek sahibi eşi Hasan Gök'ün (37) ilk çocukları 12 yaşındaki Saadet'e 6 yıl önce kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Aile, Saadet'in hastalığına ilaçla tedavisine devam ederken çiftin Mehmet adını verdikleri bir çocuğu daha dünyaya geldi. 4 yaşına gelen Mehmet'in de ablası gibi kronik böbrek yetmezliği hastası olduğu belirlendi. Aile, her iki çocuğunun da böbrek rahatsızlığının tedavisi için hastane hastane gezmeye başladı.
Tedavilerden olumlu sonuç alınamamasının ardından Saadet, 4 yıl önce diyalize girmeye başladı. Doktorların nakil yapılmasını söylemesi üzerine aile kızlarını Ulusal Organ Nakli Bekleme Listesi'ne yazdırdı. Küçük Mehmet'in de sağlık durumunun her geçen gün kötüye gitmesi ve diyalizin eşiğine gelmesi üzerine aile, böbrek vericisi olmak üzere harekete geçti. Fakat doktorlar hastalığın genetik olması nedeniyle anne babaya verici olamayacakları bildirildi.
Bir kızları diyalizde gözlerinin önünde eriyen, diğer çocukları da diyalize girmesine ramak kalan Gök ailesi, çareyi bir arkadaşlarının tavsiyesiyle Prof Dr. Alper Demirbaş'a başvurmakta buldu. Kısa sürede çocukları ve kendilerinin tetkikleri yapılan Gök ailesine organ nakli yapılabileceği müjdesi verildi. Bir hafta önce vücut yapıları nedeniyle baba Hasan Gök, kızı Saadet'e, anne Sultan Gök ise oğlu Mehmet'e böbreğini bağışladı. Aynı gün arka arkaya Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibi tarafından operasyona alınan Gök ailesinin nakil işlemleri başarıyla gerçekleştirildi.
Saadet'in 12, Mehmet'in 7 yaşında olduğunu ve her ikisinin de aynı hastalıktan zor yıllar geçirdiğini aktaran Prof. Dr. Demirbaş, "Mehmet'in diyalize girmesine az kalmışken, Saadet ise 4 yıldır diyalize giriyordu. Acil böbrek nakli olmaları gerekiyordu, fakat diğer merkezlerde yapılan tetkiklerde nakilleri tehlikeli bulunmuş. Bize başvurdular. Yaptığımız hazırlıkların ardından anne Sultan oğlu Mehmet'e, baba kızı Saadet'e bir böbreğini bağışladı. Her iki ameliyat da aynı gün arka arkaya gerçekleştirildi. Şuan her iki çocuğumuzun da böbrek fonksiyonları normal" dedi.
Kronik böbrek yetmezliğine bağlı olarak Mehmet'te gelişim geriliği olduğunu dile getiren Prof. Dr. Demirbaş, "Sağlık durumları iyiye gidiyor. Onlar adına çok mutluyuz. Ülkemizde güzel şeyler de oluyor. Babanın iri olması nedeniyle büyük olan kızına böbrek boyutları açısından böbreğini vermesinin uygun olduğunu düşündük. Aynı hastalığa sahip iki kardeşin biri 4 yıldır diyalize giriyor, naklin ardından çocuğumuz kendini toplayacaktır. Darbe girişiminden 3 gün sonra nakli gerçekleştirdik. Umarım bundan sonra hayatları sağlıklı devam eder. Bu kadar ölümün ardından yaşama tutunan iki çocuğumuz önemli" ifadelerine yer verdi.
Kahramanmaraş'ta yaşayan 29 yaşındaki ev hanımı Sultan Gök, kızının uzun yıllar böbrek hastalığı ile mücadele ederken, ardından dünyaya gelen oğlunun da böbrek hastası olduğunu kaydetti.
6 yıldır kızı ve oğlunun tevdisi için hastane hastane gezdiklerini dile getiren anne Gök, "Nakil olmak istiyorduk ama olmadı. Daha önceden genetik problemler nedeniyle nakil yapılamadı. 3 ay zamanımız boşa gitti. Sonra Antalya'ya geldik. Bir hafta içinde naklimiz gerçekleşti. Ben oğluma, eşim kızıma böbreğini verdi. Önemli olan çocuklarımızın hayatlarının kurtulmasıydı" diye konuştu.