Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Kadın haklarının korunması, kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında kesinlikle bir geri gidiş söz konusu olmayacak. Buradan bir ödün verilmeyecek, sapma olmayacak. Bu konuda duruşumuz çok net. Toplumsal ayrışmaya sebep olan bir metne dair gösterilen irade. Bunu ilkelerimiz ve hedeflerimiz noktasında 'geri gidiş' olarak yorumlamak çok yanlış. Kadın hakları konusundaki 18 yıllık mücadelemizi bir metne indirgemek de çok büyük bir haksızlık" dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye'nin kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen, Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden çekilme kararı almasına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Şiddeti her daim bir insanlık suçu olarak gördüklerinin altını çizen Selçuk, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi çok net ve kararlı bir duruşla amasız, fakatsız, sıfır tolerans ilkesiyle 19 yıldır sürdürdüklerine dikkati çekti.
"Gelinen noktada toplumsal ayrışmaya sebep olmuş bir metin"
"Kesinlikle geriye gidiş, ödün verme, sapma söz konusu değil"
Bakan Selçuk, "Türkiye'de geldiğimiz noktada hem birincil hem de ikincil mevzuatımızda kadınlarımızı korumak, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için gerekli bütün araçlarımız mevcut. Bu noktada kesinlikle bir geriye gidiş, ödün verme, sapma söz konusu değil." açıklamasında bulundu.
Şiddetle mücadelenin siyaset üstü bir konu olduğuna ve siyasi rant aracı olarak kullanılmaması gerektiğine vurgu yapan Selçuk, "Bugün cinayete kurban giden her kadınımız, bizim için çok acı ve biz bununla mücadele etmek için dün olduğu gibi bugün de yarın da var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
"İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadeledeki tek aracımız değil"
Bakan Selçuk, 5 farklı bakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Planı'nın (2020-2021) hayata geçirildiğini anımsatarak, bu plandaki 75 maddenin devreye alınmaya başladığını belirtti.
Selçuk, kadınları korumaya yönelik yeni bir ihtiyaç doğması durumunda yasal düzenlemelerle dinamik ve güçlü bir sistem çerçevesinde gereken değişiklikleri yapacak kararlılığa sahip olduklarının da altını çizdi.
Anayasa'dan Türk Ceza Kanunu'na, Medeni Kanun'dan Sosyal Güvenlik Kanunu ve Belediyeler Kanunu'na uzanan geniş bir alanda kadın-erkek fırsat eşitliğini sağlamaya dönük birçok adımın atıldığına dikkati çeken Selçuk, kadınların güçlenmesi, karar alma mekanizmalarında, eğitimde, sağlıkta, medyada, siyasette daha fazla yer almaları için çalışmaları sürdüreceklerini vurguladı.
Selçuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde 25 Kasım 2019'da başlatılan Mercan Seferberliği'nin kadınların çalışma hayatı, sosyal ve toplumsal hayatta daha fazla yer alabilmeleri, aile ve iş hayatları arasındaki uyumu sağlamaya dönük uygulamaların geliştirebilmesi açısından çok önemli olduğunu kaydetti.
"Geri gidiş' olarak yorumlamak çok yanlış"
Bakan Selçuk, İstanbul Sözleşmesi'nin feshiyle birlikte, "Türkiye'de kadın hakları, kadına yönelik şiddetle mücadele kazanımlarının kaybedileceği" eleştirilerinin anımsatılması üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
2002'de 11 olan kadın konukevi sayısının şu anda 148'e ulaştığına, 81 ilde Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezlerinin hayata geçirildiğine, ilçeleri de kapsayan 355'i aşkın Sosyal Hizmet Merkezinde Şiddetle Mücadele İrtibat Noktaları'nın kurulduğuna, Alo 183 Sosyal Destek Hattı'nın da daha etkin bir yapıya kavuşturulduğuna işaret eden Selçuk, İçişleri Bakanlığının Kadın Destek Uygulamasıyla (KADES) şiddete maruz kalma riski taşıyan kadınların hızla emniyet ve kolluk kuvvetlerine ulaşabildiğini de anımsattı.
"Şiddete sebep olan esas sorunları konuşamaz duruma geliyoruz"
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin tüm bu uygulamalarla daha etkin bir şekilde sürdürüldüğünü, başarıya ulaşmasının ise üniversiteler, akademisyenler, medya ve toplumun bütün kesimleriyle iş birliğinde mümkün olduğunu dile getiren Selçuk, medyada, dizilerde, "prime time" yayınlarda her gün şiddetin konuşulduğuna dikkati çekti.
Bakan Selçuk, "şiddetin arttığı" yönündeki iddialar dile getirilirken bu unsurun da gözden kaçırılmaması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: