Kadına yönelik şiddetle mücadele “İstanbul Sözleşmesi”nden bağımsız olarak kararlılıkla sürdürülecek. Türkiye iç hukuka dayalı uygulamaları iyileştirmeye odaklanacak. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun aynı şekilde uygulanmaya devam edecek. 1985’te onaylanan Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi de (CEDAW) geçerliliğini koruyacak.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen Türkiye, iç hukuka dayalı uygulamaları iyileştirmeye odaklanacak. İstanbul Sözleşmesi’ni iç hukuka da uyarlayan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, sözleşmenin feshedilmesinin ardından aynı şekilde uygulanmaya devam edecek. Ayrıca Türkiye tarafından 1985’te onaylanan Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) da geçerliliğini koruyacak. Yani kadına yönelik şiddetle mücadele, hiçbir taviz verilmeden aynı kararlılıkla sürdürülecek.
İNSAN HAKLARI EYLEM PLANINDA YER ALIYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2 Mart 2021’de açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında da aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyi güçlendirecek adımlar uygulamaya alınacak. Bu kapsamda, eşe karşı işlenen suçlarla ilgili cezayı arttıran sebeplerin boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletilmesi, tek taraflı ısrarlı takip fiillerinin ayrı bir suç olarak düzenlenmesi, şiddet mağduru kadınların hak arama yollarını etkin şekilde kullanabilmeleri için Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 234’üncü maddesi uyarınca avukat görevlendirilmesi imkanının getirilmesi gibi pek çok düzenleme hayata geçirilecek.
- ÇIKIŞ SÜRECİ 3 AY
- Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi’ni feshetme kararı almasının ardından konuya ilişkin bildirimin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne ulaştırılması gerekiyor. Fesih, bildirimin ulaştırıldığı tarihten itibaren 3 aylık sürenin bitimini izleyen ayın birinci günü tamamlanıp yürürlüğe girecek.
DEVLET YANLARINDA
-Türkiye’de şiddetin insanlık suçu olarak kabul edilmesi, bu konuda caydırıcı yaptırımların getirilmesine yönelik 2012’de çıkarılan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun başta olmak üzere birçok yeni düzenleme yürürlüğe konuldu.
-Anayasa’nın 10. maddesine, 2004’te, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmü eklenirken, 2009’da TBMM’de Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kuruldu.
-Şiddet mağduru kadınların etkili şekilde korunabilmesi adına Elektronik Kelepçe Uygulaması hayata geçirildi, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet ve tacizleri engellemek adına KADES uygulaması tasarlandı. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri 81 ilde yaygınlaştırıldı.
-Kadınların çocukları ile birlikte ihtiyaçlarının da karşılanmak suretiyle geçici süreyle kalabilecekleri kadın konukevleri oluşturuldu.
-Kadınların ekonomik ve sosyal yaşama katılımlarının güçlendirilmesi, hak, fırsat ve imkanlardan tam olarak faydalanmalarının sağlanması amacıyla 2018-2023 yıllarını kapsayan “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı” hayata geçirildi.
-Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve ilgili kurumların işbirliğinde ilk defa 75 maddelik geniş kapsamlı bir plan olan “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Planı” da yürürlüğe konuldu.
KADES’e 98 bin ihbar yapıldı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından kadın cinayeti verilerine ilişkin paylaşımda bulundu. Millete doğru bilgi vermenin görevleri olduğunu vurgulayan Soylu, şu ifadeleri kullandı: “1 milyon kişi başına kadın cinayeti oranları, dünyada 13 kişi, Avrupa'da 7 kişi, Türkiye'de 3,8 kişi. Sorumluluğumuz, şiddetin her türlüsüyle mücadele etmektir. Türkiye, mücadelesiyle dünya ülkelerine örnek olacak.” Bakan Soylu’nun paylaşımında Kadın Destek Uygulaması’yla (KADES) ilgili görsel de yer aldı. Süleyman Soylu, 1 milyon 661 bin 198 kişi tarafından indirilen KADES’e 98 bin 639 ihbar yapıldığı bilgisini verdi.