Maldivler Cumhurbaşkanı Dr. Mohamed Muizzu’nun seçildikten sonra ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yapması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmesi, Güney Asya’da siyasi dengeleri ve jeopolitik dinamikleri etkileyen önemli bir dönemeç olarak okunabilir.
Maldivler Cumhurbaşkanı Dr. Mohamed Muizzu’nun seçildikten sonra ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yapması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmesi, Güney Asya’da siyasi dengeleri ve jeopolitik dinamikleri etkileyen önemli bir dönemeç olarak okunabilir. Geleneksel olarak bu tür ziyaretlerin ilk olarak Hindistan’a yapıldığı bir coğrafyada, Muizzu’nun tercihi, Maldivler’in dış politikasında kayda değer bir değişimi simgeliyor.
GÜNEY ASYA’DA JEOPOLİTİK DÖNÜŞÜM
Ziyaret, uzun yıllar Hindistan’a bağımlı bir ülke profili çizen ve Çin-Hindistan rekabeti karşısında sıkışan Maldivler’in bağımsız bir dış politika izleme arzusunu yansıtıyor. Muizzu’nun Türkiye ziyareti, bu bağlamda atılmış önemli bir adım olarak kabul edilebilir. Maldivler’in Türkiye ile güçlü bir iş birliği arayışı, ulusal çıkarlarına uygun stratejik bir tercih olarak değerlendirilmelidir.
Maldivler, Hint Okyanusu’nda sadece bir tatil cenneti olmanın ötesinde, jeostratejik bir oyuncudur. Bu küçük Müslüman ada ülkesi, coğrafi avantajları, ekonomik kaynakları ve kültürel etkileşimleri ile uluslararası ilişkilerde hatırı sayılır bir rol oynamaktadır. Ülke, uluslararası deniz ticaret yollarının kesişim noktasında stratejik bir konuma sahiptir. Dolayısıyla bu durum, bölgesel ve küresel güçler için kritik bir öneme sahip deniz trafiğini kontrol etme ve yönlendirme yeteneği anlamına gelir. Bu bağlamda Maldivler, Ortadoğu ile Güneydoğu Asya arasındaki ticaret rotaları için hayati bir geçiş noktasıdır. Nitekim Çin ve Hindistan gibi büyük güçler arasında yaşanan rekabetin bir sahnesi haline gelen ülke, son seçimler sonrası kendine farklı bir rota çizme iradesini ve kararlığını gösteriyor.
İLK RESMİ ZİYARET
27 Kasım’daki resmi görüşmelerde Cumhurbaşkanı Muizzu, Maldivler ile Türkiye arasındaki ikili ortaklığın güçlü olduğunu belirterek bu ortaklığın ticaret, yatırım, yenilenebilir enerji ve yükseköğrenim gibi yeni alanlara genişletileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türk halkına, Maldivler’e çeşitli sosyo-ekonomik kalkınma alanlarında sağlanan destekten dolayı derin şükranlarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Muizzu’yu seçim zaferi ve Maldivler Cumhurbaşkanı olarak yemin etmesi nedeniyle tebrik etti. Erdoğan, Maldivler Cumhurbaşkanı sıfatıyla Muizzu’nun ilk resmi ziyaretinde Türkiye’yi tercih ettiği için kendilerini onurlandıklarını belirtti ve ziyaretin ikili ilişkilerde yeni bir dönemin başlamasına vesile olmasını temenni etti.
İki lider, ülkeleri arasında geniş yelpazeye yayılan başlıklarda ortaklıklarını gözden geçirirken işbirliğini genişletmeye yönelik yeni bir yol haritasında anlaştı. Görüşmelerin sonunda, Maldivler Kalkınma Bakanı Mohamed Saeed ile T.C. Ticaret Bakanı Dr. Ömer Bolat, iki ülke arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması’nı imzaladılar.
Şurası ifade edilmelidir ki, Maldivler’in bu dönüşüm sürecinde Türkiye’nin merkezi bir konumu var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye, bölgesel ve küresel arenada etkin ve özgün bir aktör olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin diplomatik, ekonomik ve askeri kapasitesi, Maldivler için Ankara’yı çekici bir ortak haline getiriyor. Ayrıca Türkiye’nin bölgede artan etkisi ve güvenilirliği, Maldivler’in dış politikasında yeni stratejik bir eksen oluşturuyor. Ancak bu yeni eksenin oluşumu sadece ekonomik boyutla sınırlı değil. Türkiye’nin bölgesel ve küresel meselelerdeki etkin duruşu ve özgün ağırlığı, Maldivler’e daha geniş bir diplomatik angajman sağlama imkanı verebilir. İki ülke arasında imzalanan ticaret ve ekonomik işbirliği anlaşması, bu yeni dönemin sadece bir başlangıcı olarak değil, aynı zamanda daha derin ve kapsamlı bir ilişkinin temelini atacaktır.
YENİ STRATEJİK ORTAK
Türkiye-Maldivler ilişkilerinin bu yeni aşaması, her iki ülkenin de karşılıklı çıkarlarına uygun bir şekilde gelişmesi açısından önemli bir fırsat sunuyor. Fakat bu sürecin sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik ve diplomatik boyutlarıyla da ele alınması gerekiyor. Türkiye’nin bölgedeki etkisi ve Maldivler’in jeopolitik konumu, bu yeni ilişkinin başarıyla sürdürülmesi için önemli kılavuzlardır. Çin ve Hindistan’ın geleneksel olarak güçlü olduğu havzada, Maldivler-Türkiye yakınlaşmasının askeri ortaklığa evrilmesi bölgesel dengeyi etkileyebilir ve Türkiye’nin Hint Okyanusu’ndaki ayak izini artırabilir.
Sonuç olarak, Maldivler Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik potansiyeli karşısında Ankara’yı stratejik bir ortak olarak seçerek uluslararası ilişkilerde Maldivler’in yeni düzlemini vurgulamıştır. Bu ziyaret, Türkiye’nin bölgedeki etkisinin ve çekiciliğinin arttığını gösterirken Maldivler’in de kendi stratejik çıkarlarını güçlendirmek adına çok taraflı aktif bir dış politika izlediğini gösteriyor. Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu’nun Türkiye ziyareti, sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesini değil, aynı zamanda bölgesel güç dengelerinde yaşanan değişimi de simgeliyor. Bu yeni dönem, Türkiye-Maldivler işbirliğinin daha da güçlenerek, bölgesel istikrar ve kalkınmaya katkı sağlamasına olanak tanıyabilir.