AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S A Ğ L I K
Fazla kilo ruh
terazisini bozuyor

Alınan kilolar insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Psikiyatrist Dr. Ercüment Doğan, diyet yaparken kişinin aynı zamanda ruhsal anlamda da destek görmesi gerektiğinin altını önemle çiziyor.

Modern yaşam tarzından kaynaklanan sorunların başında fazla kilolar geliyor. Yapılan araştırmalar her beş kişiden birinin aşırı kilolu olduğunu gözler önüne seriyor. Psikiyatrist Dr. Ercüment Doğan, kilonun bir çok kültürde olduğu gibi bizim kültürümüzde de özellikle kadınlar için önemli bir sorun olduğunu dile getiriyor. Bu sorun kendini, toplumda zayıf olmaya verilen önem ile birlikte daha da fazla gösteriyor. Ancak kilo ile mücadele ederken diyet ve egzersizin yanında kişinin ruhsal anlamda da destek görmesi gerektiğini söyleyen Dr. Doğan, "Aksi takdirde etkili sonuç elde etmek çok zor. Örneğin, sadece diyet yapan birisinin zayıflaması mümkün olabilir; ancak bu kişinin fiziksel açıdan zarar görmüş ve kendinden memnun olmayan bir insan olarak hayatını devam ettirmesi ihtimali oldukça yüksek" diyor.

Fazla kilo asosyal yapıyor

Fazla kiloların sadece beden sağlığı açısında değil ruhsal açıdan da kişide bir takım sorunlara sebep olduğunu dile getiren Dr. Doğan aşırı şişmanların yaşadığı ruhsal sorunları şöyle özetliyor: "Bu kişilerin hayattan zevk alma, sosyal ilişkiler ve öz saygı ile ilgili sorunlar yaşadıkları gözlemleniyor. Psikolojik destekli zayıflama programı uygularken bizim hedefimiz, kendisini ağırlıklı olarak kilosuna odaklanmak suretiyle değerlendiren kişinin bu durumu ile başetmesini sağlamak ve kendisi ile ilgili olumlu bir algıya sahip olmasında ve sosyal ilişkilerini doyurucu bir şekilde yaşamasında kişiye yardımcı olmak. Aşırı kilolu kişiler bu noktada kendi başlarına çözüm üretmekte güçlük çekebiliyorlar, dolayısıyla profesyonel bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor. Böylece kişi özgüvenini yeniden kazanıyor "

Yeme alışkanlığınızı değiştirin

Kilo problemi olan insanlara Dr. Doğan şunları söylüyor: "Burada odak noktasının kilo vermekten ziyade sağlıklı beslenme olması lazım. Sağlıklı bir diyet yapıldığında vücut verebileceği kiloyu zaten veriyor. Aşırı besin kısıtlaması şeklinde olan diyetler istenmeyen sonuçlar doğuruyor. Kişi her ne kadar istediği düşük kiloya ulaşabilse de bu bazı fiziksel ve psikolojik bedellerin ödenmesiyle oluyor. Toplumda, diyetin çoğunlukla aç kalmak olarak algılandığını görüyoruz. Bu son derece zarar verici bir algılama şekli. Bu bakış açısına sahip kişiler kilo vereyim derken ciddi sağlık sorunu yaşıyor."

Üzgünken atıştırma çık gez

Yeme davranışının arttığı duygusal ve fiziksel durumların tespit edilmesi ve bunlara müdahale edilmesi mümkün. Örneğin, kişi üzüldüğünde aşırı yediğini fark etmişse bu duygu haline girdiğinde dışarı dolaşmaya çıkabilir ya da bir arkadaşı ile konuşma yolunu seçebilir. Televizyon seyrederken yemek yeme isteğinin geldiğini ve aşırı yediğini fark eden birisi, televizyonda hoşlandığı program başlamadan önce yemesi gerektiği kadar yiyeceği tüketebilir. Çikolataya dayanamayan bir kişi ise eve çikolata sokmayabilir.

Diyetle birlikte spor da yapın

Egzersiz yapmadan bir kilo verme arayışına girmek oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Egzersizin olumlu etkilerinden faydalanmak amacı ile en azından her gün 20-30 dakikalık hızlı tempolu yürüyüşler yapmak, kilo problemi yaşayan kişilerce uygulanabilecek pratik bir yol.


 
Meyveyi seviyorsan kanserden korkma
Kanserle mücadelede beslenmenin rolü büyük. Günde 1 porsiyon sebze ve meyve tüketiminin artması akciğer kanseri riskini yüzde 6 oranında düşürüyor.
Et kömüre yaklaştıkça KANSER RİSKİ ARTIYOR
Diyetisyen Dr. Meltem Soylu yoğun fast food tüketen insanların uzun dönemde yüksek kanser riski altında kaldığına dikkat çekerek, sağlıklı beslenme konusunda şu uyarılarda bulundu: "Yağda kızartma gibi yöntemler de fast-food menülerinin yağ içeriğini artırmakta ve sağlık açısından risk oluşturmaktadır. Sağlıklı bir yaşam için, tüketilen besinler kadar bu besinlere uygulanan hazırlama ve pişirme yöntemleri büyük önem taşımaktadır. Izgara yaparken yüzey kısımlarına gelen ateş çok yüksek olmamalı, pişirilirken et ile ateş arasında 10-15 cm'lik mesafe olmalıdır. Fast-food beslenmede, daha çok fırında pişmiş ve ızgara besinler, et, tavuk ve balık içeren sandviçler ve düşük yağlı besinler tercih edilmelidir. Asitli ve gazlı içecekler yerine vitaminlerden zengin ve taze sıkılmış meyve suları, az yağlı salatalar ve kalsiyum içeren süt, ayran ve sütlü tatlılar tüketilmelidir."
  • YAKUP BULUT

  • 4 Eylül 2005
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED