|
|
CAMİ HAYATTIR
Üzerinde bir kütüphane olan avlu kapısının koridorunda yürüyen bu çocuk, sanki tarihî mirasın gölgesinde geçmişten geleceğe bir gizemli yolculukta. Fakat yürüyüşündeki edasında hayata bir meydan okuma var. "Uzun bir yolculuğun başındayım" havasında.
|
İstanbul'un tarihî camilerini ziyaretimizde, Osmanlı mirasının seçkin örneklerini hayranlıkla izlerken zaman zaman da insan manzaralarına daldık. Hekimoğlu Ali Paşa Camii'nin avlusunda gezinirken, dört ayrı görüntü takıldı gözümüze. Hayat, bu dört karede özetleniyordu sanki. Fotoğraf makinemizin deklânşörüne bastık ve bunları sizlerle paylaşmak istedik.
Cami; medrese, mektep, kütüphane, imaret, dükkân,
hamam, çeşme gibi müştemilatıyla bir ilim ve irfan yuvası olmuştur tarih boyunca.
Hayatla iç içedir cami.
İnsandan tabiata, eğitimden sağlığa her alanda işlevi olan bu mekân, dinî hayatımızın yanında, sosyal hayatımızda da
önemli bir yeri doldurur. Ahiret huzuru için bu dünyada da huzurlu anlar yaşatan yerdir. Bir sevgi medeniyetidir cami.
Aynı kapıdan avluya giren orta yaşlı adam, yağmura kalkan yaptığı şemsiyesini, bir taraftan da hayata kalkan yapmış. "Yıkılmadım, ayaktayım. Hayatın yağmur gibi derteleri beni yıldıramaz" direnci içinde.
| Dedesinin veya babasının kolunda Cumaya giden çocuğun kalbinde ilk ibadet sevgisi burada filizlenir, burada yeşerir.
Ramazan coşkusunu burada tadar, ilk teravihini kıldığında. Birliktir, eşitliktir cami. Zengini fakiri, hamalı entelektüeli yan yana,
omuz omuza getirendir. Mimarî ve süsleme güzelliğinin ötesinde manevi âhengin dalga dalga yükseldiği yerdir cami. Sade bir iklimdir.
Dışarıdaki fırtınalı, boğucu havadan sıkılanlara bir imdattır. Sakin avlusu, çınar gölgesi, çeşme ve şadırvan başıyla. Rahmettir. Huzurdur.
Güvendir. Teslimiyettir. Manevi yükseliştir. Dolu dolu hayatttır cami.
Bu yaşlı adam, yağmurdan türbenin çatısı altına sığınmış ve mecalsiz bir şekilde uykuya dalmış. O da sanki, geride bıraktığı acı dolu yılların ardından hayata karşı direncini
kaybetmiş ve "Ben artık buraya yakınım" teslimiyeti içinde.
|
Son kare, kaçınılmaz büyük, ölümsüz gerçek. Bir zamanlar o da diğerleri gibi bu caminin avlusunda bulundu. Şimdi bütün dünya elbiselerinden sıyrılmış, hayattan ve dostlarından helâllik almak için, yakınlarının omuzunda musalla taşına geliyor.
|
|
|
|
|
|