AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Torunların kafası karışacak!
Bizden önceki kuşaklar, küçük paralarla büyük işler yaptıklarını anlatırlardı. "Üç kuruşa domates, beş kuruşa lahana alırdık..." "Bir kuruş, 'kırk para'ya eşitti..." "Bu evin arsasını o zamanın parasıyla 950 liraya almıştık..." "Sonra fiyatlar arttı, ilk arabamıza 65 bin lira ödemiştik..." "İlk maaşım 220 liraydı..." Çocukluğumuzdan kalma böylesi cümleler kulaklarımızdadır. Artık orta kulakta mı, iç kulakta mı bilemem. Fiyat artışları o derece hız kazandı ki, sabah yazılan etiketler akşama kadar dayanmıyordu. Bu duruma enflasyon dendiğini öğrendik. Büyük paralarla küçük işlerin zar zor yapılabildiği yıllardı. Öyle dönemler oldu ki, esnaf, sattığı malın parasıyla, yerine yenisini koyamaz hale geldi. Eskiden arsa alınan parayla, bir bardak çay içebiliyorduk ancak. Dedelerimizin kuruşları, liraları unutuldu; milyonlar, milyarlar derken trilyonlar yerleşti dilimize. Bir kuşak da -ki bunlar bu yılbaşından önce toprağa verdiklerimizdir- bol sıfırlı bedellerle yaşadı ve gittiler. Önümüzdeki günlerde YTL'ye geçip o sıfırlardan kurtulacağız. Ve bazı gariplikler olacak ileride. Torunlara anlatırken kafaları karışacak en basitinden. "Biz, yüz bin liraya çay içerdik" dedikten sonra "Bu evi de yüz bin liraya almıştık" dediğimiz için. Oysa yüz binlik çayın kahvehanelerde, çay bahçelerinde önce iki yüz elli, sonra beş yüz bin daha sonra bir milyona çıktığından bahsetmemiştik bile... 30 milyara aldığımız arabayı iki yıl kullanıp, 32 bin liraya sattığımızı söylediğimizde ise, ekonomik gelişmelerin tarihi seyrinden haberdar olmayan torunlarımız "Bizim ihtiyar iyice bunadı" diye düşünecekler ve "Ya, ya..." deyip geçecekler. GOLÜN ADI Ve gol, ve gol, ve gol... Maç anlatıcıları sayesinde futbolda golün adı vegol oldu. Şimdi biz buradan kalkıp Dögol'e de giderdik ama, yerimiz yeterince geniş değil. DEPREM Dün gelen ilanlar dolayısıyla zorunlu izin yapmıştık. Önceki yazıda verdiğimiz deprem benzetimi adresine ulaşamayanların bir de şu adrese göz atmalarını tavsiye ederiz: http://www.mtuncel.com/DepremBenzetim2.htm (Uyarı ve tavsiye için İsmail Özdemir'e teşekkür.) SAKLAMA GÖZÜ Fiat'ın yeni gözdesi İdea'da 25 tane saklama gözü bulunuyor. Minicik arabaya o kadar çok saklama gözünü nasıl sığdırdıkları ayrı bir konu, alıp kullananların o gözlerden birine sakladıkları herhangi bir şeyi nasıl bulabilecekleriyse apayrı bir konu. İlaveten saklama haritası vermeleri yerinde olacaktır. TRAFİKTE Yanımızdan bir cenaze arabası geçti. Onun ardından bir gelin arabası. Sirenleri öte öte giden cankurtaranda günü saati gelmiş hamile kadın hastaneye yetiştirilmeye çalışılıyordu. Aynı şekilde geçip giden cankurtaranda ise bir hasta vardı. Birindeyse askere uğurlanan gençler "en büyük asker, bizim asker" diye bağırmaktaydı. Bir başka arabanın arka camında "ucundan azıcık" yazıyordu. Kısa süre içinde, trafikte, hayatın her safhasıyla karşılaşmış olduk. Sıralama biraz tuhaftı o kadar. Senaryo halinde olsaydı, doğumdan başlayıp ölümle sonuçlanabilirdi. TRAFİK YILI 2004 "Trafik Yılı" ilan edilmişti biliyor musun? O yüzden mi bu kadar çok trafik kazası oldu?
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |