AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
7 yıl aradan sonra
TSYD Trabzon Şubesi'nin açılış törenini onurlandırmıştı. Açılışa saatinden önce gelmişti. Misafirlerimizi bile o karşılıyordu. Bana dönerek, "Bakın nasıl ev sahipliği yapıyorum," diyen Güneş'in kulağına, "Hocam, yakında Uzakdoğu'ya gidecekmişsiniz" lafını üfledim. Deneyimli hoca, "Kamil, beni herhalde memleketimde istemiyorsun. Ben memleketimi çok seviyorum" karşılığını vermişti. Şenol Güneş, 7 yıl aradan sonra Trabzonspor'un başına tekrar geçti. Biraz duygusal biraz mantıksal olgularıyla karışık oldu. Ama iyi oldu. Çünkü, Trabzonspor'un 7 yılı boşuna geçmişti. 82 puanla, 11 milli futbolcu ile o günkü para ile 1 milyon dolar para ile bırakılan kulübün yerinde yeller esmişti. İster sevin, ister sevinmeyin. Trabzonspor'un bugün kulüp performansında büyük bir gelişme ve düzeliş varsa bunda en büyük emek ve katkı Sümer ve ekibinindir. "Benim en büyük cehaletim istifa etmemdir" diyerek kendi kendine hayıflanan Özkan Sümer'den sonra bir yıllık başkanlık görevinde doğrusuyla, eksiğiyle Atay Aktuğ ve yönetim kurulu Karadeniz Kulübü'nü en iyi bir şekilde temsil etmiştir. Saha sonuçları ne olursa olsun, Bordo-Mavili kulüp, başkanı ve yöneticileriyle yine 'Ağır abi' ünvanına kavuşmuştur. Trabzonspor bu sezon şampiyonlar ligine katılmama şansını teknik arıza sebebiyle kaybetmiştir. UEFA Kupası ise zaten rölantiye alınmıştı. Lige müthiş giriş yapan bu ekip, daha sonra düşüşe geçti. Türkiye Ligi'nde Trabzonspor'un rakipleri Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'dır. Ne yazık ki, Bordo-Mavililer, ilk yarıda kendi sahalarında oynadıkları 3 derbi maçında sadece Beşiktaş'a üstünlük sağlarken, Fenerbahçe ve Galatasaray'a yenilerek bütün planları alt üst olmuştur. Bir büyüğüm görüşü şöyle idi... "Beşiktaş yıllar öncesine Avrupa kupalarına çıkarken bu maçta yenileceğiz. Ama fazla gol yemeyelim düşüncesinde olurdu. Bu ekibin futbolcularında bir çekingenlik ve ürkeklik vardır" demişti. Ziya Doğan da, hem Avrupa kupalarında hem de bir çok lig maçında (derbilerde), Trabzonspor'u savunma ağırlıklı ve ürkek bir futbol oynatmıştı. Bordo-Mavili takımın en önemli silahları var. Başta Fatih Tekke, Gökdeniz ve Yattara. Fatih şu anda iddia ediyorum ki, Avrupa'nın her takımında oynayabilir. Gökdeniz sistem oyuncusu olmamasına rağmen sahayı bu ülkede derinlemesine kullanan en iyi futbolcuların başında. Yattara özel yaşamına rağmen Trabzonspor'u rakip kaleye taşıyan bir kara kutu. Savunmada Tolga, orta alanda Hüseyin de yardımcı faktörler. Bugün Trabzonspor Şampiyonlar Ligi'ne katılabilseydi kasasına bir miktar para girecek. Belki de bugün hiç sıkıntı çekmeden "süper" bir futbolcuyu kadrosuna katabilecekti.. Bordo-mavili takım ilk yarıda kendi sahasında 10 puan, dışarıda sadece 4 puan kaybetmesi Avni Aker'deki motivasyon bozukluğu mu acaba? İkinci yarıda mı ne olur? Bu derenin altından çok sular geçer. Şenol Güneş, Trabzonspor'u çok iyi tanıyan bir kişi. Güneş'in yapısını çok iyi bilen birisi olarak; koşmayan, mücadele etmeyen, takım ruhuna uymayan isterse babasının oğlu olsun kenara çeker. 6 puanlık fark 3 puanlık sistemde kapatılması zor değil. Ancak, Trabzonspor, kadrosuna en az bir veya iki futbolcu ile takviye yapmalı..
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |