AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Susan Sontag çağın vicdanıydı Amerikalı muhalif eleştirmen, sinemacı, tiyatro yönetmeni, öykü-roman yazarı ve insan hakları savunucusu Susan Sontag, 71 yaşında hayata veda etti. Tiyatrodan fotoğrafa birçok alanda çeşitli ürünler veren Sontag'ın, New York'taki Sloan Kettering hastanesinde geçtiğimiz sabah öldüğü açıklandı. Kendisini, ''Sersemlemiş bir estetikçi, takıntılı bir ahlakçı ve ciddiyet bağnazı'' olarak tanımlayan insan hakları aktivisti Sontag, ardında 17 kitap bıraktı. 1933, New York doğumlu Sontag, felsefe dalında eğitim aldı. 1964'de Notes on Camp adlı kitabı yayınlandığında Amerikan yazınının 'karanlık kadını' olarak nitelendirildi. 1960'-larda yazdığı eleştiri ve denemeleri döneme damgasını vurdu. 1978'de Ulusal Kitap Eleştirileri Birliği, 2003'te Frankfurt Barış ödüllerini alan Fotoğraf Üzerine adlı kitabı Türkiye'de bu yıl ''Başkalarının Acısına Bakmak'' adıyla yayınlandı. Kitap, Amerikan İç Savaşı, Birinci Dünya Savaşı ve Nazi ölüm kamplarından, Bosna, Sierra Leone, Ruanda, İsrail, Filistin ve 11 Eylül 2001 New York City trajedilerine uzanarak, savaş fotoğrafçılığının misyonu ve başkalarının acılarına karşı duyarlı olmak üzerine eleştiriler içeriyordu. Radikal bir liberal Edebiyat ile siyaset arasındaki ilişki üzerinde de örnek sayılabilecek bir duyarlılık geliştiren Sontag'ın, yazar kimliği, onun açık zihninin derinliği ile her zaman beslendi. 30 yaşından sonra romancılığı da öne çıktı. ABD'nin "radikal liberal"lerinden biri olarak nitelendirilen Sontag aktivist, yazar ve yorumcu olarak saygı gördü. Yaşamı boyunca aktif bir insan hakları savunucusu ve savaş karşıtı olarak çalışan yazar, 1990'larda savaş sırasında Yugoslavya'ya gitti ve toplumu harekete geçirmek için çabaladı. 1993'te de Saraybosna'da ''Godot'yu Beklerken'' oyununu sahneledi. Susan Sontag, Amerikan politikalarını eleştiren açıklamalarıyla da dikkat çekti. 11 Eylül'den sonra ABD'nin dış politikasını topa tuttu. Sontag Bush için, "O bir robot," demişti. KÜLTÜR SERVİSİ
|
|