AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Başbakan Erdoğan, Brüksel zirvesini değerlendirdiği tarihi konuşmasında 'uzun ve meşakkatli' diye nitelendirdiği Türkiye'nin 41 yıllık AB yolculuğunun kritik bir dönemece geldiğini belirterek, Türkiye'nin tam üyeliğinin teyit edildiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan Conrad Otel'de tarihi zirveyi değerlendirdiği basın toplantısında Türkiye'nin, 41 yıllık AB yolcuğunda, kritik bir dönemece geldiğini belirterek, "Türkiye olarak, bu 'uzun ve meşakkatli' yolculuğun, özellikle son iki yılında, Meclis, hükümet, siyasi partiler, devlet, sivil toplum kuruşları ve en önemlisi millet olarak, olağanüstü iyi niyet ve gayretle çalışıldığını" söyledi. Erdoğan, beraberindeki Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı Beşir Atalay ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Conrad Otel'de düzenlediği basın toplantısında, AB Zirvesi'ni değerlendirdi. Barış ve işbirliği mesajı Türkiye'nin, 41 yıllık AB yolcuğunda, bugün itibariyle kritik bir dönemece geldiğini belirten Erdoğan, Türkiye olarak, bu "uzun ve meşakkatli" yolculuğun, özellikle son iki yılında, Meclis, hükümet, siyasi partiler, devlet, sivil toplum kuruşları ve en önemlisi millet olarak, olağanüstü iyi niyet ve gayretle çalışıldığını anlattı. 2002 Kopenhag Zirvesi'nde verilen sözün, Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmesi halinde Türkiye'nin gecikmesizin müzakerelere başlaması olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Buna rağmen müzakerelere başlama tarihinin verileceği bugünkü (dünkü) zirve öncesinde Kopenhag kriterleriyle hiç ilgisi olmayan yeni koşullar öne sürüldüğünü kaydetti. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: 'Uyum protokolü'ne imza 'tanıma' değil "İki gündür sürdürdüğümüz yoğun görüşmelerle Avrupa kültürünün temelde bir uzlaşı kültürü olduğu varsayımıyla bunları hiç olmazsa Avrupa hukukuyla uyumlu hale getirecek formüller bulmaya çalıştık. Bu bağlamda, Ankara Anlaşması'nın AB'nin 25 üyeli yapısı dikkate alınarak Kıbrıs'a teşmili teknik bir prosedürdür dedik ve bu prosedür gereği uyum protokolünün varılacak mutabakat sonucunda imzalanması kesinlikle bir tanıma keyfiyeti değildir, bunu konseyin zirve toplantısında yapmış olduğum son konuşmamda da kayıtlara geçirdim. 'Derogasyonlar'da istediğimizi aldık Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Erdoğan, kalıcı derogasyonların metinde yer alıp almadığının ve müzakerelerin ucu açıklığının nasıl tanımlandığının sorulması üzerine şunları söyledi: "Bunlar daha önce farklıydı. Bu çalışmalar neticesinde, bunlar arzu edilen şekle getirildi. Örneğin, derogasyonlar noktasında ilk önümüze gelen metinler yok, onlar kalktı. Bunlar, gerekli görülmesi halinde taraflarca, eğer bir ihtiyaç olursa, tarafların mutabakatı ile o zaman bu koruma tedbirlerine başvururuz." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplantıyı iktidar ve muhalefetiyle TBMM'ye, Avrupa Parlamentosu üyelerine, AB Komisyonu ve Avrupa Konseyi temsilcilerine şahsı, Türkiye ve Türk milleti adına teşekkür ederek bitirdi. Erdoğan neşeli ve espriliydi Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'nin müzakere tarihi almasıyla ilgili gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısını, yaklaşık 250 yerli ve yabancı gazeteci izledi. Erdoğan, salona gelişinde partililerin alkışlarıyla karşılandı. 45 dakika süren toplantıda, İngilizce'den Türkçe'ye ve Türkçe'den İngilizce'ye tercümeyi AK Parti Milletvekili ve Başbakan'ın danışmanı Egemen Bağış yaptı. Başbakan Erdoğan, toplantıda neşeli ve esprili tavrıyla dikkat çekti. İşte AB'nin tarihi Türkiye kararı Kilidi çözen rest!
|
|