|
|
İletişim Şurası'na medya patronlarının kamu ihalesine girip girmemesi yönündeki tartışmalar damgasını vurdu. Katılımcılardan bir kısmı medya patronlarının kamu ihalelerine girmemesi gerektiğini savunurken, bazı katılımcılar bu görüşe karşı çıkarak, bunun çok sayıda gazete ve televizyonun kapanmasına neden olacağını ileri sürdü. Önceki gün Ankara Bilkent Otel'de başlayan İletişim Şurası, dün Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın başkanlığında toplanan genel kurulla son buldu. Şurada oluşturulan Basın Komisyonu, Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Komisyonu, Kamu Yayıncılığı ve TRT Komisyonu ile İnternet Komisyonu çalışma raporlarını genel kurula sundular. Komisyon raporları üzerindeki tartışmalar genel kurulda da devam etti. 'İhale-patron' ilişkisi tartışıldı 2 gün devam eden şurada en fazla tartışma geçtiğimiz yıl çıkarılan ve büyük tartışmalara neden olan RTÜK Yasası'yla medya patronlarının kamu ihalesine girmesi konusunda çıktı. Konu hem basın hem de radyo ve televizyon yayıncılığı komisyonlarında tartışıldı. Medya patronlarının kamu ihalesine girmesine karşı çıkanlar, bunun basının bağımsızlığına gölge düşüreceğini savunurken, karşı fikirde olanlar medya patronlarının kamu ihalesine girememesi durumunda birçok medya kuruluşunun kapanacağını ileri sürdü. Basın kartlarını kim versin? Diğer bir tartışma konusu ise basın kartlarının kim tarafından verileceği konusunda çıktı. Devletin basın kartı vermesinin kabul edilemeyeceği konusunda görüş birliği oluşurken, kartları vermesi gereken kuruluş konusunda farklı görüşler dillendirildi. 'Ciddi ve yararlı veriler ortaya çıkacak' İletişim Şurası'nın ikinci gününde komisyon raporlarının hazırlanmasının ardından Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın başkanlığında "Şura Genel Kurulu"na geçildi. Genel Kurul'da komisyon raporları tek tek ele alındı. Basın Komisyonu raporunun görüşülmesi sırasında ise bazı tartışmalar çıktı. Nazlı Ilıcak, medya patronlarının kamu ihalelerine girmemesi yönündeki görüşünü yineledi. Ilıcak, ayrıca, bazı basın kuruluşlarının Anıtkabir'de olduğu gibi akredite olmadan bazı törenleri izleyemediğini ifade ederek, "Ben de akredite olmayan bir basın mensubuyum. Ne mürteciyim ne de devletime karşıyım'' diye konuştu. Ilıcak'ın ardından söz alan Çukurova Medya Grup Başkanı Tuncay Özkan, gazetecilerin hukukçu görevini üstlenmemesi, sadece kendi işlerini yapması gerektiğini söyledi. Özkan, ''Ben, basın patronları eğer bankasını hortumlamışsa banka sahibi olmasına karşıyım. Ben, gazete batıranların da gazete sahibi olmalarına karşıyım'' diye konuştu. Devlet Bakanı Atalay, toplantının sonunda yaptığı kapanış konuşmasında raporların değerlendirilmesiyle ortaya çok ciddi verilerin çıkmış olacağını söyledi. Kapanış toplantısına, RTÜK Başkanı Fatih Karaca, TRT Genel Müdürü Yücel Yener, A.A Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Mehmet Güler, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, basın kuruluşlarının üst düzey temsilcileri ve gazeteciler katıldı. BAŞÖRTÜSÜ SORUNU YİNE RAPORLARA GİRMEDİ Başörtülü gazetecilere basın kartı verilmemesi gündeme getirilmesine rağmen, Basın Komisyonu Raporu'nda yer almaması eleştirildi ancak yine de raporda konu görmezden gelindi. Şura'da raporlaştırılan bazı sorunlar ise şunlar: Basın Komisyonu Raporu: Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğü kavramları yeniden ele alınmalı ve kapsamlı bir tanımı yapılmalı. l İletişim alanında çoğulculuğun korunması, çeşitlilik ve seçme olanaklarının sağlanması ve özendirilmesi, tekelleşmenin önlemmesi için tedbirler alınmalıdır. l Gazete sahiplerinin banka sahiplerinin aynı zamanda banka sahibi olması olmalarının ve devlet ihalelerine girmeleri önlenmeli. Radyo ve TV Yayıncılığı Komisyonu Raporu: RTÜK üyelerinin parlamento tarafından seçilmesi bir kısım üyeler tarafından demokratik bulunurken, üyeler arasında sektör temsilcilerinden de bir üyenin bulunması önerildi... l Kanunlarda yer alan yaptırımlar eylemlerle orantılı değil. l Kitle ileşitim araçlarıyla ilgili mevzuat karmaşasına dikkat çekilmiştir. Kamu Yayıncılığı ve TRT Komisyonu: TRT'nin haksız rekabete yol açmayacak şekilde desteklenmesi üzerinde duruldu.l Çalışanların yönetime katılması gerektiği belirtildi. İnternet Komisyonu:
Bilişim Bakanlığı kurulması gerekmektedir. l e-Türkiye, e-Avrupa programının bir parçası olarak düşünülmeli gerekli alt yapı ve teknik çalışmalar tamamlanmalıdır.
|
|