AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, Irak konusunda artık "vahim gelişmelerin çok yaklaştığı" bir noktaya gidildiğini belirterek, bir mühadahale sonrasında Irak'taki bugünkü yapının değişmesi ve yeni yapılanmaya gidilmesi halinde Türkiye'nin bu sürecin karar mekanizması içinde "etkili şekilde" yer alması gerektiğini belirtti.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, sözlerine, "insan hayatında olduğu gibi devletlerin hayatında da verilecek zor kararlar ve alınacak riskler vardır" diye başladı. "Bugün Türkiye, kendi dışında oluşan şartlar dolayısıyla böylesine önemli bir karar noktasına gelmiş bulunmaktadır" diyen Erdoğan, Türkiye'nin bu noktada en doğru kararı vereceğini belirterek, "Çünkü Türkiye, tarihi inşa eden merkez ülkelerden birisidir" diye konuştu.

Sorumluluk hatırlatması

Irak konusunun "çok kritik bir aşamaya" geldiğini, ancak henüz son sözün söylenmediğini vurgulayan Erdoğan, "Bizler savaşsız bir çözüm için aktif olduk ve olmaya devam edeceğiz. Anamuhalefet partisi genel başkanı ve sivil toplum örgütleri de bu konuda çaba harcıyor. Bunlar alkışlanacak çabalardır. Vicdanın çığlığı olarak yükselen savaş karşıtı taleplerin bir muhatabı olması gerekir. Aksi takdirde bugünün karar vericileri, gelecek acılardan da sorumlu olacaklardır. Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada bütün hesapların güç ve iktidar dengesi üzerinde yapılmaması gerekiyor. Çünkü güç kadar meşruiyet de önemlidir" dedi.

Denklem dışı kalmamalıyız

Sözlerine, "Fakat ne yazık ki, kötü ihtimal mesafe almıştır" diye devam eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Artık vahim gelişmelerin çok yaklaştığı bir noktaya doğru gidilmektedir. Türkiye, yapabileceklerinin azamisini yapmış olmanın verdiği güvenle ülkesinin geleceğini düşünmelidir. Irak'a operasyon yapıldığı takdirde meydana gelecek oluşumlar Türkiye'yi etkileyecektir. Türkiye'nin önceliği Irak'ın, özel olarak da Kuzey Irak'ın alacağı şekille doğrudan ilgilenmektir. Bir mühadahale sonrasında Irak'ta yeni yapılanmaya gidilmesi halinde Türkiye bu sürecin karar mekanizması içinde etkili şekilde yer almalıdır. Hareketın başında denklem dışı kalınması halinde harekattan sonraki gelişmeleri yönlendirecek konumda olmak mümkün olmayacaktır. Ülkenin çıkarlarına halel getirmemek için zor kararlar vermek zorunda olduğumuzu herkes biliyor. Bizim ahlaki önceliğimiz barış ve insanlığın selametidir. Ama siyasi önceliğimiz biricik Türkiyemizdir. Siyasi vazgeçilmezimiz Türkiye'nin bekasıdır."

İdealizm ve gerçekçilik

Bölge barışının kısa vadede yeniden sağlamlaştırılması için Türkiye'nin katkı sağlayabileceğini belirten Erdoğan, "Gerçekçi bir politika yürütüyoruz. İdealizmimizi zedelemeyen bir gerçekçiliğin ve gerçekçiliğimizi anlamsızlaştırmayan bir idealizmin dengesini tüm tutumlarımızda gözetiyoruz. Bizim savaş ihtimaline dönük olarak alacağımız kararlar da savaştan yana olduğumuz için değil, savaşın engellenme ihtimali olmadığında barışın bir an önce kurulmasına katkıda bulunmak ve savaşın olası tahribatını en az düzeyde tutmak içindir" diye konuştu.

Irak gereken adımı atmadı

Irak yönetiminin, barış için "atması gereken adımları atmadıklarını esefle gördüklerini" vurgulayan Erdoğan, "Bir liderin basiretsizliğinin bedelini masum bir halkın ödeyeceği yeni bir olayla karşı karşıyayız. Umarım, Bağdat'ta pişirilen yanlış hesap yine Bağdat'tan döner" dedi.

Öte yandan Başbakan Abdullah Gül, dün Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ı kabul ederek, bir süre görüştü. Görüşmede MGK Genel Sekreter Yardımcısı Tümgeneral Baki Üstündağ da hazır bulundu.

TBMM BÜROSU