ÖMER ÇAKKAL
Hasan Saltık'la, Kalan Müzik'in Haliç'e bakan bürosunda buluştuğumuzda, karşımızda heyacanını yitirmiş bir adam bulduk. İlk cümlelerden itibaren, gelinen noktada müzik adına bir dolu iş yapmış ve kendisini "nirvanaya ulaşmış" olarak gören Saltık'la konuştukça, kafasında gerçekleştirmeyi planladığı daha pekçok proje olduğu ortaya çıktı.

O bir 'müzik arkeoloğu'

Müziğe ilgisi olan birçok kişi Hasan Saltık hakkında birşeyler duymuştur. Ama tanımayanlar için onu anlatacak en iyi tanımlama hiç kuşkusuz "müzik arkeoloğu"dur. Özay Gönlüm, Mehmet Özbek ve Neşet Ertaş gibi üç ustanın sancılı yolunu takip eden Saltık ve Kalan ekibi, bugüne kadar bir dolu Anadolu türküsünü tozlu raflarından indirip, lüks CD ve kasetlerle etiketleyip yeniden halkla buluşturdu.

Tüm bu zahmetli işlerle yetinmeyip, bünyesinde bulundurduğu birçok sanatçıyı dünya piyasalarına sunan, yurtdışında belki ülkemizden daha çok tanınan ve elinde 10 binin üzerinde müzik CD'si bulunan Hasan Saltık'a bugün tüm dünyada tanınan ve Anadolu halk şarkılarının serisini yayınlayan Kalan Müzik'in bu noktaya gelişini soruyoruz. Saltık, bu durumu Anadolu müziğine olan açlığa bağlıyor: 'İlk başladığımızda her kesimden böylesi bir destek göreceğimizi doğrusu beklemiyorduk. Kendi müziğimizin unutulmaya yüz tutmasına rıza göstermeyen birçok kişi arşivlerini bize açtı. 'Benim elimde de Âşık Veysel'in şu türkülerinin kayıtları var' diyip getirdi. Bu süreçte basının çok büyük desteği oldu. Bizim yurdışına çıkışlarımızda birçok Avrupa ülkesinde önemli kayıtlara ulaştık ve onların kopyalarını aldık. Örneğin Dokuz Eylül Üniversitesi'nden gelip, Yörük ve Pomak'lara ait müzikleri kayıt yapacağız' dediler. Ortak bir çalışma yürüttük. Tüm bunlar bizim için motive oldu ve Kalan müzik 11. yılında 400. albümüne ulaştı.'

Gönlümüz elvermedi

Diğer müzik şirketlerinin hergün piyasaya "türedi bir şarkıcı" kazandırıp iyi paralar kazandığı dönemlerde, Kalan Müzik Âşık Veysel ya da Anadolu gazellerinin kayıtlarını bulmak için Anadolu'yu ya da yurtdışını araştırıyordu. Kalan Müzik'in sahibi Saltık, böyle bir işe giriş ve vazife biliş nedenini zengin bir mirasın kaybolup gidişine seyirci kalamayışına bağlıyor. Sözlerini, devletin kendi kültürünü ve müziklerini gün ışığına çıkarmamasından yakınarak sürdürüyor: "İtalya'da Kültür Bakanlığı 100 yıl önce okunmuş eserleri dijital ortama aktarıyor. İspanya'da, Fransa'da ya da Afrika ülkelerinde de böyle. Ama ülkemizde eski kayıtlarımız araştırılmadığı gibi, eldeki taş plaklar da tozlu raflarda çürütülüyor. Bugün hepsi oksitlenmeye yüz tutmuş. Bunu görünce devletin yapmadığı işi, elimizden geldiğince biz yapalım dedik."

Davalar nedenimiz oldu

Hasan Saltık ve Kalan Müzik, bunca yol katederken önemli badirelerden de geçti. Bir önceki Kültür Bakanı geçici bir süre için lisanslarını ellerinden aldı. Haklarında açılan ve hâlâ devam eden davaların genelde Kürtçe ya da politik kasetlerden ötürü açıldığını belirten Saltık, "Ancak bize dava açılan Grup Yorum albümlerini çıkarmasaydık, o zaman da arşiv serisine kaynak bulamayacaktık. Yani bize dava açılmasına neden olan albümler, Kalan Müzik'in bu misyonuna kaynak oluşturdu" diye konuşuyor.

Ustalar ve sevdalılar için iki projesi var

Hasan Saltık'ın yakında gerçekleştirmeyi düşündüğü projeler, bir müzik şirketinin hedeflerinin çok ötesinde. Türk Müziğinin Ustaları Projesi kapsamında her enstürümanın geçmişten günümüze ustalarını kapsayacak bir albüm ve yanında kitap hazırlayacaklarını anlatan Saltık, ud ve kemençeyi içeren ilk albümün önümüzdeki günlerde piyasaya sunulacağını belirtti. Saltık'ı asıl heyecanlandıran çalışma ise, Beyoğlu'nda kütüphane projesi. Tasarlanan kütüphane, dileyen herkesin gelip en eski taş plakları dinleyebileceği, her türlü albüm, kitap ve kataloğa ulaşabileceği bir merkez olacak.