T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Türkiye artık savaşta ve şimdiden kaybetti

Artık savaşın içindeyiz. Hem de "Amerika-İngiltere-İsrail üçlüsü"nün hegemonyacı hırslarına göre Ortadoğu ve dünyayı yeniden biçimlendirme, yeryüzünün zenginliklerine el koyma ve bu zenginlikleri hiçbir ülkeyle paylaşmama esasında dayanan bencil, saldırgan, hukuk tanımaz, gayri meşru, kitle katliamlarını ve nükleer saldırıları bile öngören istila politikalarının içinde bir cephe ülkesi haline geliyoruz.

350 Amerikan savaş uçağı ve ilk etapta 40 bin Amerikan askeri bu topraklara gelecek. Sayı zamanla yüz binlerle ifade edilebilen rakamlara ulaşacak. Ne tür bir formül benimsenirse benimsensin, bu askerler, yıllarca bölgede kalacak. Türkiye topraklarından uzun yıllar çıkmayacak. Sadece Irak için değil, bütün Ortadoğu için Türk toprakları saldırı üssü olarak kullanılacak. Türkiye, "Amerikan-İngiliz-İsrail üçlüsü"ne teslim olmuş durumda.

Türkiye toplumunun yüzde sekseninden fazlası, Ortadoğu'nun yüzde yüze yakını ve dünyanın ortalama yüzde yetmişi bu savaşa karşı iken ve saldırının hiçbir meşru gerekçesi yokken bizler bu "ahlaksız savaş"ın ön cephesinde yer alacağız.

Kaybedeceğiz...

Karşılığında ne alacağız? Birkaç milyar dolar... Bundan fazlası hiçbir zaman olmayacak. Türkiye'nin Irak'ın kaynakları veya Musul-Kerkük gibi zenginliklerden pay alacağını iddia edenler tarihi bir yanılgı içinde. Ayrıca, Kuzey Irak'ta Türkiye'ye güvenlik garantisi verenler bize tarihi bir darbe daha vurmak üzere. Körfez Savaşı'nda yapılan hatayı tamamlayacağız ve Türkiye on yıllarca süren bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya gelecek. Amerika'nın isteklerine aynen evet demek asla ve asla "ittifak ilişkileri" çerçevesinde değerlendirilemez.

Türkiye, İran, Araplar ve Kürtler arasında onlarca yıl sürecek bir düşmanlığın temelleri atılıyor. Arap topraklarına giren "işgalci güçler"le birlikte hareket ettiği gerekçesiyle Türkiye ile Araplar arasına kalın duvarlar örülüyor. Türkiye, Ürdün gibi, yarı sömürge, ABD ve İsrail tarafından yönetilen bir ülkeyle aynı konumda bu harekatta yer alması dolayısıyla kendini küçük düşürüyor. Ürdün, Kuveyt, Katar, Avustralya, Kolombiya vs... ABD-İngiltere-İsrail üçlüsünün müttefikleri bu tip ülkeler... Türkiye bu sınıfta bir ülke mi ki ABD'nin isteklerine teslim olmuş durumda? "ABD-İngiltere-İsrail cephesi"ne karşı oluşmakta olan küresel muhalif cepheyi yok sayan Ankara, dünyanın düşmanlığını da Türkiye üzerine çekiyor.

1994 yılında nükleer saldırı konseptini değiştiren ABD, şimdi buna göre Irak'a nükleer silah kullanmayı planlıyor. Herhangi bir kimyasal saldırıya karşı nükleer bombalarla karşılık verilecek. Görülmemiş bir oransızlık ve vahşet sahnelenecek. O zaman bu katliamın altından kalkabilecek miyiz? Yoksa bunlar, yani "insani" olan kaygılar hiç mi önemli değil.

Türkiye'ye Musul-Kerkük oyunu

Türkiye asla Musul ve Kerkük'e yaklaştırılmayacak. Bu hesabı yapanlar ya kendilerini kandırıyor ya da işbirliğini ört bas etmek için bu tezi kullanıyor. ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Richard Myers'ın 19 Ocak'taki Ankara ziyaretinde Türkiye, bu tezlerinden vazgeçti. Güya erteledi... Türkiye, Irak savaşının sonuna kadar Musul ve Kerkük konusunda hiçbir iddiada bulunmaması konusunda Amerika ile anlaşma yaptı. Bu anlaşmaya göre, hiçbir Türk askeri bu iki petrol bölgesine girmeyecek. Güya İngilizler de girmeyecek, sadece Amerikan askeri girecek. Ancak savaşın ilk safhalarında İngiliz askerlerinin Musul ve Kerkük'e nasıl gireceğini hep birlikte göreceğiz. O zaman Ankara'da kim ne söyleyecek merak ediyorum.

Savaş bittikten sonra ne olacak? Her şey planlanmış, Türkiye'ye sadece "bulaşık yıkama görevi verilmiş" olacak. Tıpkı öncekilerde olduğu gibi. Ancak bir farkla: Onbinlerce Amerikan askeri Türkiye'de kalacak ve Türkiye topraklarından bütün İslam coğrafyasına saldıracak. Çekiç Güç veya Kuzeyden Keşif Harekatı'nda olduğu gibi. Bu askerlerin görev süresi her altı ayda bir uzatılacak. TBMM'de kimse bu sürece hayır deme cüretini gösteremeyecek.

Kerkük İngilizler'e verildi

ABD'nin savaş sonrası Irak planlamasını CIA'in Afgan kökenli elemanı ve George Bush'un Irak danışmanı Zalmay Halilzad yürütüyor ve Halilzad şu anda Ankara'da. Kürt muhaliflerle bir araya gelecek. Daha önce Irak'ın petrollerini Amerikan şirketlerine paylaştırdılar. Şimdi de iktidar paylaşımı yapacaklar. ABD ve İngiliz şirketleri savaş sonrasının planlarını çoktan yaptı. Türkiye'de Musul-Kerkük hayali kuranlara duyurulur.

Bu hayalperestlere bir şey daha duyurmak gerekir. İngiliz BBC televizyonu, İngiliz ordusunun, 35 bin kişilik bir kuvvetle, 3 yıl boyunca Irak'ta kalmak üzere hazırlık yaptığını bildirdi. BBC haberinde: "İngiliz ordusunun işgali özellikle Musul ve Kerkük üzerinde yoğunlaşacak. Plana göre başta başkent Bağdat olmak üzere, Irak bazı bölgelere ayrılacak. Askeri komutanları bile belli olan işgal kuvvetleri, bu bölgeleri, en az 3 yıl süre ile denetim altında tutacak. İngiliz ordusunun yaklaşık 5'te biri bu işgalde görev alacak" deniliyor.

Asia Times gazetesi yazarı Ian Urbina, 31 Ocak'ta, ABD'nin asıl amacının Kerkük petrolü olduğunu yazdı. Urbina, "Kuzey Irak'ta yoğunlaşacak savaşın Kürtler, Türkler, Amerikalılar ve diğer etnik grupları arasında kanlı çatışmalara neden olacağı"nı iddia etti. Irak'ın en önemli iki petrol üretim merkezinden biri olan Kerkük, neredeyse 10 milyar varilin üzerinde bir rezerve sahip. Aynı gün Los Angeles Times gazetesine bir açıklama yapan Amerikalı bir üst düzey yetkili, "Bağdat'ı ele geçirmek savaşın rutin sonuçlarından biri. Kerkük'ü ele geçirmek ise savaş sonrası plan ve projelerin ne olacağını belirlemek anlamına gelecek" dedi.


5 Şubat 2003
Çarşamba
 
İBRAHİM KARAGÜL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED