|
|
Buz gibi soğuk su
Bizim gibi olayları dışarıdan değerlendirenlerin işi kolay; beğenmediğimiz her sözü ve eylemi rahatlıkla eleştirebiliyoruz. İşin içine girip sorumluluk üstlenenler açısından, hele karar mercii iseler, durum bayağı zor. Onların ter dökerek ulaştıkları sonuç, bizim baktığımız noktadan, üzerine bir bardak suç içilecek bir kayıp olarak görülebiliyor. Pamukbank'a el konulmasıyla başlayan süreçte siyasilerin durumu buna iyi bir örnek. Siyasiler, geçmişe ait bir kararın sisteme yüklediği zararı en aza indirdiklerini sanırken, hiç düşünmedikleri bir açıdan konuya yaklaşan bizler, onların vardığı sonucu bir kalemde 'başarısızlık' olarak tescil edebiliyoruz. Bir başka örnek de ABD'nin Irak'a saldırı hazırlığı süreci. Hükümet savaş çıkmasın istiyor, yabancı askerlerin topraklarımıza gelmesine de razı değil, bunun için elden gelen çabayı da sarf ediyor; ancak, dur durak bilmeyen bir savaş makinasına dönüşmüş ABD, her manivelayı kullanıp bütün iradeleri yamultarak hükümete manevra alanı bırakmıyor... Sonuçta, daha önce direndiği konularda karar çıkartmak için Meclis önüne giden hükümet, kendi kamuoyuna ters bir pozisyona düşüyor... Her iki örnekte de siyasilerin iyiniyetinden kuşkulanmak için bir sebep yok. Kucaklarında buldukları bir ekonomik sorunu en az kamu zararıyla geride bırakmak istedikleri gibi, savaşın kaçınılmazlığını görüp ülke çıkarlarına daha fazla hizmet edeceğine inandıkları bir tavrı benimsiyorlar. Hükümetten kimsenin, bankasına el konulmuş işadamını kurtarmayı veya savaştan medet ummayı düşündüğünü sanmıyorum. Gelin görün ki, her iki örnek, kendi bulundukları yerden biraz uzaklaşıldığında, onların gördüklerinden daha farklı algılanıyor... Bu yönleriyle de eleştiri dâvet ediyor... Hükümete yakın bir kaynak, dün sabah, Pamukbank ile ilgili yazım için aradı; BDDK'nın vardığı sonucun, kamu yararını gözettiği için, 'bulunabilecek en iyi sonuç' olduğu kanaatındaydı. Devletin alacağı tescil edilip vâdeye bağlanmış, karşılığı da teminat altına alınmıştı; borçlu ödemede geciktiğinde teminatına el konulmak üzere... Oysa, çözüm diye önlerine getirilen en fazla siyasi açıdan yanlış ve bu yüzden de kendi başlarını ağrıtacak bir karar... Vâdeye bağlanan borçların zaman içerisinde ne hal aldığı biliniyor; bir an ödendiğini kabul etsek bile, kuşa döndüğü de... Buna karşılık, elinde medya gücü bulunan ve ödeme planında o gücüne sınırlama getirilmeyen grubun, bu gücünü, borç ödememek için kullanma ihtimali var. Daha da vahim hata, anlaşmayı, hakkında karşı tarafça dâvâ açılması mümkün bir bürokratın eline bırakmak; anlaştığı grubun isterse hayatını karartabileceğini bilen bürokrat, kamuyu mu yoksa kendisini mi kollar? Başbakan Gül'ün savaş olmasın diye kapılarını çaldığı bölge ülkelerinin Washington'dan gelecek baskıya direnebilmesi güçtü. Washington, Avrupa Birliği üyelerini bile kendisine destek noktasında ikiye bölmeyi başardı; BM güvenlik konseyinin itirazcı ülkelerini hizaya getirip savaş kararı çıkartması da büyük ihtimal. Ak Parti hükümetinin direnmesinin kendisine ve ülkeye dönük mâliyeti de hayli yüklü olabilir. Hükümet, bu mülâhazalarla, önleyemediği savaştan en az zararla çıkmayı hesap edebilir. Ancak, bu gelişme de, ilkesel açıdan sorunlu. 14 Şubat'a kadar varolan süreyi savaşı önleyici çalışmalarla değerlendirmek yerine, büyük ihtimalle Washington'un dayanılmaz baskısıyla, savaşı kolaylaştırıcı kararları Meclis'ten çıkartmaya hasrediyor hükümet. Sayıları onbinleri bulabilecek Amerikan askerini konuşlandırma hazırlıklarını kolaylaştırıyor. Yapabileceği fazla bir şey yok belki; ancak siyaseten kendisini zor duruma düşürdüğü de bir gerçek... Bizim baktığımız noktadan görünen şu: Pamukbank olayında devletin başına sorunu açan bürokrata çözümü bırakmak hataydı; Irak'a savaş konusunda ise "Her şey bitti" umutsuzluğuna kapılmak anlamsız... İşin içinde olanlar ne gözle bakarlarsa baksınlar, içleri ne kadar serin olursa olsun, önemli olan yaptıklarının uzaktan algılanmasıdır... Galiba bu iki olayın üzerine bir bardak soğuk su içmemiz gerekiyor.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |