|
|
Türk milleti cesurdur!..
Her gün aynı manzara. İşe gelirken görüyorum. Bayrampaşa'nın ana caddesi kenarına parketmiş sıra sıra otomobiller. Tabii ki caddede park etme yasağı var. Değişmeyen bir diğer manzara da yanlış yere parkeden otomobillerin çekicilere yüklenmesi. Trafik her gün çekiyor, araç sahipleri de inadına her gün aynı yerlere parkediyor. Ceza meza vızgeliyor. Sayın okurum, şimdi bu sürücülerin yaptıkları cesaret değil de nedir? Sizin aklınıza gelen benim de geliyor ama yazmayacağım. İkinci konu. Vergi denetimleri artırıldı. Cezaları da... Sonuç: Belki toplam vergi gelirleri arttı ama, bazı kesimler Maliye'ye inat eskisinden de az vergi ödüyorlar. Gelirler Genel Müdürlüğü'nün son verilerini geçen yılkilerle karşılaştırdım. Bazı kesimler beyan ettikleri vergiyi, yarı yarıya, hatta daha fazla azaltmışlar. Örneğin kuyumcular, geçen yıl 6,6 milyar liralık ortalama gelir beyanına karşılık 2003 yılında 3.8 milyar lira gelir göstermişler. Ayakkabıcıların yıllık geliri de 9,2 milyardan 1,6 milyar liraya düşmüş. Otel-motel sahipleri geri kalır mı? Onlar da 32,9 milyar liralık beyanı bu yıl 3,2 milyar liraya çekmişler. Un imalatına bakıyoruz. Geçen yıl 43 milyar olan ortalama beyan bu yıl 3,7 milyara inmiş. Konfeksiyonda da benzer tablo var. Beyanlara göre, lokantacıların aylık geliri 98, diş hekimlerinin de 150 milyon lira. Fırıncılar 229, otelciler de 272 milyon liraya talim ediyorlar. "Vergisini ödemeyeni yakarım!" tehditleri. Denetimler, vergi seferberlikleri... Teşhir edilmeyi, cezayı göze alıp Maliye'ye inat düşük gelir gösterenlere ne demek gerek? Cesur Yürek, desek sizin için yeterli mi? Yoksa, "Yedi düvele meydan okuyan, at sırtlarında Viyana'ya kadar giden, İstanbul surlarına tırmanan kahraman bir ırkın..." diye saymaya başlayayım mı? Atatürk'ün Onuncu Yıl Nutku'ndaki tiz sesini duyar gibiyim: -Türk milleti cesurduuur!
Koç ve Sabancı fiyatları indirsin
Türkiye'nin en büyük iki holdingi aynı zamanda bakkallık da yapıyor. Tabii bakkallık işin latifesi. Koç ve Sabancı'nın fabrikaları yanında büyük marketleri de var. Sabancı'nın Carrefoursa ve Diasa, Koç'un da Migros ve Şok marketleri perakende satış yapıyor. Buralardan alışveriş yapan bir kişi olarak söylüyorum. Özellikle Migros emsallerine göre hayli pahalı. Örneğin, Çaykur'un çaylarını bile daha yüksek fiyatla satıyor. Oysa alındığı yer belli, maliyeti belli. Carrefoursa'da ise özellikle et ve meyve-sebze pahalı. Yine de bu hipermarkette Migros'a göre daha fazla indirimli ürün bulmak mümkün. Sayın Sabancı ve Koç'a şimdi diyorum ki: -Bildiğiniz gibi Mayıs ayı enflasyonu uzun yıllardır ilk kez eksi çıktı. Ve enflasyonla mücadelede büyük bir fırsat yakalandı. Şimdi siz de işin bir ucundan tutsanız, bu enflasyon canavarının beli iyice kırılsa. Örneğin, (ürettiğiniz diğer ürünleri sizin insafınıza bırakıyorum), hiç değilse marketlerinizde ucuzluk yapsanız. Kâr oranlarını indirseniz. Bunu da bir kampanya ile duyursanız. Hep eleştirmek, hep istemek olmaz. Biraz da fedakarlık yapın.
Siz de trilyoner olabilirsiniz
Yukarıdaki başlık Milli Piyango ya da Spor Toto reklamı gibi oldu ama, öyle değil. Ben size, piyangosuz, vurgunsuz nasıl zengin olabileceğinizi anlatacağım. (Bu hizmetimi de unutmayın!!...) Hani derler ya Türkiye'de emek, zeka para etmiyor diye. Artık ediyor. İşte size bir örnek. TV'lerde izliyorsunuzdur. ATV'de iki dizi oynuyor. Birinin adı Çocuklar Duymasın, ikincisinin adı ise Ayrılsak da Beraberiz. Bir de TRT'de yayınlanan var. Onun adı da, En Son Babalar Duyar. İşte bu 3 dizinin yazarı, senaristi, yapımcısı aynı kişi: Birol Güven. İzlenme oranları çok yüksek olan 3 üç diziyi Birol Güven kardeşimiz önümüzdeki sezon için Star TV'ye sattı. Karşılığında da 4 milyon dolar aldı. Bugünkü kurla yaklaşık 6 trilyon lira. Hepsini tabii ki cebine atmayacak, ama geri kalanlar O'u birkaç kez trilyoner etmeye yeter. Demek ki, işini iyi yapan Türkiye'de para kazanabiliyor. Dizi yapmanız şart değil, sizin de çok iyi yapabileceğiniz bir iş mutlaka vardır. Ama Birol Güven gibi, sabah saat dörtte kalkıp, 16 saat aralıksız çalışmayı göze almanız lazım. Bu işler kolay değil.
BİLGİ DAMLACIĞI
76 üniversitede 1100 dolayında fakülte ve yüksek okul var.
Özel üniversitelerde okuyanların sayısı 60 bini geçti.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |