|
|
Uzan: Gizli bir hayranlık
Medyaya yabancı sermaye gireceğine inancım her geçen gün biraz daha artıyor. "Basılmış eserleri tahrip, bozma ve engelleme" başlığı altında şimdiye kadar hiç düşünülmemiş 'yeni suç' öngörülüyor yeni basın yasasında; sebebi, yabancı sermayeyi bu güvenceyle Türkiye'ye çekmek... Kuşkumu ilk ayaklandıran bu gelişmeydi. Son zamanlarda iyice derinleşmeye başladı kuşkum; bunun sebebi de, yabancı gazete ve dergilerde Türk medya patronlarıyla ilgili ayrıntılı haberler çıkması... Her yıl bu zamanlarda duyurulan Forbes dergisinin 'dünyanın en zenginleri' listesinde yer alan az sayıdaki Türk arasında 'parlayanlar'dan birinin Uzan Ailesi olduğunu herhalde biliyorsunuz. Uzanlar, listenin 351. sırasında 1.3 milyarlık servetle (2001 sırası 312.) yer alıyor. Bu yıl, M. Emin Karamehmet (87.), Sabancı Ailesi (112.), Şahenk Ailesi (157.), Koç Ailesi (180.) Uzanlar'ın üstündeler; listeye ilk kez giren Turgay Ciner ise 1 milyar dolarlık servetiyle 445. sırada. İlginç olan, Türkiye gibi bir ülkeden 1 milyar ve üstünde servete sahip altı kişi veya ailenin çıkması değil; bazı milyarderler mahçubiyetlerini üzerlerinden atsalar, karşısında 'Turkey' yazan daha pek çok isim görebilirdik listede. İlginç olan, bu listeyi titizlikle hazırlayan Forbes dergisinin, o altı isim arasında bir tek Uzanlar'a sayfalar ayırması... Uzanlar'ın başlarının Motorola ve Nokia ile dertte olduğu biliniyor. Forbes'taki yazı da bu uluslararası ihtilâfla ilgili zaten. Ancak, bütünü okuduğunda, merâmın Türkiye'deki medya düzeni hakkında bilgi vermek olduğu fark ediliyor. Medya ile siyasetin içiçeliği, gücün şirket çıkarlarına kullanılabilirliği, yapanın yaptığının yanına kâr kaldığı, yazının esas konusunu çok aşan bir perspektiften işleniyor... Yazıda bazı ayrıntılı bilgiler var ki, bu tür konuları yakından izlemeye çalıştığım halde, bir çoğunu gözden kaçırmışım. Yabancılar Türk basın piyasasını ne kadar dikkatle mercek altına almışlar! Uzan Ailesi'nin Saraybosna'dan Türkiye'ye göç ettiği biliniyor elbette, ama Forbes "1910 civarında göçtüler" diye yaklaşık tarihini veriyor. Cem Uzan'ın Pepperdine Üniversitesi'nden mezun olduğunu da o yazıdan öğrendim. Bizde bazı gazetelerin inanmamızı istediklerinin aksine, Cem Uzan, zamanının çoğunu yine ABD'de geçiriyormuş... "Cem'in çocuklarından biri New York'ta özel okula gidiyor; New York'ta herbiri milyon dolardan fazla eden en az beş dairesi var" diyor Forbes. Şu satırlar da dergiden: "Baba-oğul, özel jetleriyle Türkiye ve Avrupa arasında mekik dokuyor, Sikorsky helikoptere biniyorlar. Cem, bir yıl önce, Buckingham Sarayı'nda, Prens Charles'ın yardım yemeklerinden birine katıldı. Baba Uzan Cenevre'den işlere müdahale ediyor, Hakan ise İstanbul'da huzurlu bir hayat sürüyor." Forbes, ailenin dört yatı ve bir adası olduğunu da yazmış... Dergi, Uzanlar'ın taraf olduğu ihtilâfa başka bir gözle bakılmasını sağlayan ayrıntılar aktarıyor. Anladığım kadarıyla, Uzanlar, 2.7 milyar dolarlık hukukî ihtilâfta açık kapılar yakalamışlar. Zaten bu sebeple, yabancılar, aradaki mukavele gereği İsviçre mahkemelerine başvurmak yerine New York'ta dâvâ açmışlar. Dilekçelerinde, 'mukaveleye aykırı davranma' gibi kolaylık sağlayacak bir iddia sürmek yerine, sahtekârlık ve RICO gibi dergiye göre "Kanıtlanması çok zor" 13 ayrı şikâyet varmış... Forbes, "Müştekilerin derdi, geçmişlerini kurcalayarak, Uzanlar'ı kamuoyu nezdinde küçük düşürmek" tespitinde bulunuyor. Mahkeme sürerken pazarlıklar da durmamış galiba. Uzanlar, her bir dolar borca karşılık 10 sent ödemeyi teklif etmişler. Alacaklılar teklife kulak vermemiş. Ancak, Uzan Ailesi, karşı tarafın bıraktığı hukukî boşlukları sonuna kadar kullanmaya kararlı. Adamlar, borsaya kayıtlı, yani halkın sahibi olduğu şirketlerinin Telsim'le böylesine muazzam bir borç-alacak ilişkisine girdiğini ortaklarından gizlemişler. "Telsim gibi küçük bir firmaya verdikleri techizat karşılığında para almadıkları gibi Uzanlar'dan kişisel ipotek garantileri de olmadığını borsa yönetimine bildirmediler" diyor Forbes. Dergi taraflarla görüşmeyi ihmal etmemiş. Cem Uzan, "Dâvânın ciddiyeti yok" anlamı taşıyan sözler söylemiş. Ona göre, yapılan tamamen bir 'karalama kampanyası'... Dergi, "Hukukî sorunlarına aldırmaz görünüyor" dediği Cem Uzan'dan şu sözleri naklediyor: "Etrafı kıskançlarla çevrili olanın anlaşılması zordur..." En güzeli ise, Telsim'e, hiçbir karşılık beklemeden bugüne kadar 2.7 milyar dolar borç verdiğini açıklamakta zorlanan Motorola firması sözcüsünün Forbes'a söylediği: "Tam bir aptalız" demiş sözcü, "Aldatıldık..." Rakamlar hayli yüksek olsa bile, ticarî hayatın bildik ihtilâflarından biri işte. Böyle bir ihtilâfın değişik yönlerine ışık tutan bir yazıya bakarak, "Yabancı sermayeye hazır olun" sonucunu çıkardığım sizleri şaşırtmış olabilir. Oysa 'dünyanın en zenginleri listesi'ne iki yıl üstüste giren Uzanlar ile ilgili yazıdan 'gizli bir hayranlık' fışkırıyorsa ve yazının bir yerinde, "Mürekkebi tonlarla alan bir aileyle ters düşülmez" uyarısı yapılıyorsa, bu sonucu çıkarırım. Yeterli bulmadıysanız, ben de, yarın, yine bir yabancı derginin başka bir Türk medya patronuna duyduğu 'gizli hayranlığı' dikkatinize sunarım.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |