|
|
Ülkede gerçekten müthiş bir iyimserlik rüzgari esiyor ve gelecege yönelik beklentiler canlanıyor. 3 Kasım, Türkiye için gerçekten yeniden yapılanmanın miladı mı oldu?
Tamamen söylediğiniz gibi.. 3 Kasım yeni bir döneme girişin kapısıdır ve yeni bir dönem açılıyor. Geçen seneden, üç sene evvelden veya dünden farklı bir dönemdir bu. 3-4 ay sonra bugünden çok farklı konuları konuşuyor olacağız. O zaman bazı sorunlarımızı ve hedeflerimizi tartışmaya başlayacağız. Şunu anlayacağız ki, bir partinin iktidara gelmesiyle ya da bir adamın değişmesiyle, Türkiye'nin sorunları değişmemiştir. Bütün iyi niyetlere ve temiz söylemlere rağmen, bunlar bir niyet meselesi değildir. Bunları aşmak için temel politikalarda değişiklik ve reform yapmak gerekir.
Seçmen tercihini homojen bir bloku dilimler gibi ortak bir akılla mı dağıtıyor? Mesela, bu seçimde oylar gerçek bir değişim arzusuyla mı verildi?
Evet, seçmenin değişim arzusu olduğu bellidir. Seçmen dediğimiz "ma'şeri vicdan"dır. Elbette, seçmenin genel kararının dışında davranan, farklı düşünenler vardır, büyük kitlenin kararından söz ediyoruz. Benim kanaatime göre seçmen geçen Meclis'te bulunan partileri cezalandırmak istedi. Bunun temel nedeni de geçim sıkıntısıdır. Asıl karar budur; yani seçmenin bunlardan kurtulmak istemesidir. İkinci önemli istek de, olabilirse bir partiyi tek başına iktidar yapmaktır. Mesela, CHP'nin ve AKP'nin oylarını artıran faktör onları tek başına iktidar yapma arayışıdır. Bu fikir, arayış olmasaydı CHP yüzde 12- 13'te, AKP de 25-26'da kalırdı. Tabii bunu bir şans olarak görmek yerine, değerini bilmek lazımdır. Çünkü halktan alınan tek bir oy bile çok değerlidir. Kolay değildir. Yüzde 34 ya da yüzde 19 oy bence bir başarıdır. Bunu, "efendim şöyleydi de böyleydi" deyip küçümseyemezsin. Şunu da söyleyeyim halk yanlış karar vermez.. Halk seçim sistemini de, diğer partilerin durumunu da bütün diğer faktörleri de bilir. Ma'şeri vicdan bu detaylara vakıftır. Halk bu işi bilmez kanaati fevkalade yanlıştır. Halkın bildiğini kabul edeceksin. Seçmen bizlerin ayrıntılı ve karmaşık gördüğümüz şeyleri bilir. Hatta, okumuş yazmış insanlar, profesörler bilmeyebilir ama seçmen bilerek oy verir. 45 yıldan beri politikanın içindeyim, bunun sekizinci yılından itibaren, seçmenin bilerek oy verdiğine inanmış bir insanım. Siz gençsiniz, size de buna inanmanızı tavsiye ederim.
Peki, ANAP, DYP, MHP, SP gibi eski partilerin cezasının şiddeti ve süresi nedir? Bitti mi bu partiler?
Hiçbir parti 4-5 senede bitmez. Birçok kez Meclis'te kalmış bir parti için birdenbire "bitiyor, tasfiye oldu, yok olacak" demek yanlış olur. Bunların içinde birleşenler ya da daha da küçülenler olur ama yok olmazlar. Tabii kendi çıkış yollarını bulabilirlerse, yükselebilirler. Kendileri isteseler bile partilerin birden yok olması mümkün değildir.
Bu seçimde hangi geleneksel değerler bitti? Partizanlık, ideolojik kaygıyla oy vermek ya da başka şeyler...
Hayır, hayır bunlar bitmedi. Siyasi hayatta hiçbir şey bıçakla kesilmiş gibi bitmez. Düşme trendine girmişse yavaş yavaş küçülür ya da yükselme trendinde yavaş yavaş yükselir. Tabii, neyi ölçtüğünüze bağlı. Mesela, Saadet Partisi bu seçimde temsil ettiği siyasi tabana ve geçen seçimde aldığı oya uygun olmayan bir sonuç almıştır. Ama SP küçülürken bir başka parti büyüyorsa temsil ettiği o değer kaybolmamış demektir. SP'yi var eden esas siyasal akımın unsurlarının önemli bir kısmı bugün Ak Parti'ye gitmiştir ama, bu demek değildir ki AK Parti bu partinin aynıdır, SP'den farklı bambaşka bir koalisyondur.
AK Parti'li ve CHP iki partili Meclis yapısı siyasal istikrar garantisi midir?
Siyasal istikrar bekliyorum ama bu ikili yapı istikrar garantisi değildir. Benim beklentim Tayyip Bey'in geçenlerde sarfettiği bir söze dayanıyor. "Ben sadece Meclis'e taşınmış partilere oy verenlerin değil, temsil edilmeyen oyların da temsilcisi olacağım" dedi. İstikrarın dayanağı budur. Bunu gerçekten yapabilirse önemli bir şeydir. Onların isteklerini, beklentilerini gerçekten varsayarsa, dikkate alırsa istikrar da gelir.
Seçim sonuçları gerçekten bir deprem etkisi yarattı. Sizce seçmen Ak Parti'de ne buldu?
Efendim, seçmenin ilk kararı Meclis'teki beş partiyi dışarı çıkarmak. Geriye 13 parti kalır. Partilerden birisine karar verecek. Ak Parti ve CHP dışında geriye kalan 11 partiye baktığınızda bunların arasında halkın iktidar yapabileceği bir parti yok. DEHAP'ı mı, Genç Parti'yi mi, ÖDP'yi mi yapacak? Bunların hepsini alt alta yazdığınızda, içlerinde herhangi birini iktidar yapmayı doğru bulmazsınız. Ama burada çok önemli bir husus da var. Seçmenin yüzde 46'sı hesap dışı kalmıştır. Buna, "farketmez, öyle de olur, böyle de" denemez.
Ne denir buna?
Bu, iktidar hatta muhalefetteki liderlerin her sabah aklına getirmesi gereken bir husustur. Başbakan Sayın Gül, Sayın Erdoğan ve Sayın Baykal her sabah, "ben yüzde 46'sı Meclis dışı kalmış bir halkın başbakanıyım, lideriyim" diye düşünmelidir. Bu Anayasal bir meşruiyet sorunu doğurmaz belki ama, filli durumu da yok sayamazsınız. Bana göre barajın kaldırılması lazımdır. Yüzde 2-3 olabilir. Çünkü, baraj Türk demokrasisinin önünde engeldir.
Genç Parti kiralık frak gibiydi...
Genç Parti, 3 Kasım'da büyük çıkış yaptı. Bu partinin gelecek seçimlere kadar ayakta kalabileceğini, Cem Uzan'ın başarılı bir muhalefet yapabileceğini tahmin ediyor musunuz?
Gelişme beklemiyorum, GP kiralik frak gibiydi, bir kişinin aracı olarak alındı, kullanıldı. Seçim döneminde Meclis'teki partilere karşı halkın öfkesini dile getiriyor sanılarak oy oranı yükselmişti, kısa zamanda bir kişinin kuşkulu hevesi olduğu anlaşıldı; seçimi inişi bitmeden yakaladı. Aynı anlayış ve biçimde kalırsa, gelişmesini beklemiyorum.
Baykal, dün neyse bugün de odur
Baykal'ın şimdilerde yumuşak gibi görünen muhalefet performansının ileride nasıl gelişeceğini tahmin ediyorsunuz? Baykal böyle kalır mı?
Sayın Deniz Baykal, partinin belirlediği, uzun vadeli bir politikayı ifade etmiyor; o gün siyaseten doğru olduğunu sandıklarını söylüyor. Baykal, bugün olduğu gibi, yarın da "Dün neyse odur!" Herkes gibi, hepimiz gibi! Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilerleyen zamanlarda bugünkünden daha sert muhalefet yapacağını tahmin ediyorum.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv Bilişim| Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |