T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
İş teftişi görevi

İş Kanunu Öntasarısı'nın düzenlemeleri arasında, mevcut İş Kanunu itibariyle, önemli bir değişiklik önerilmeyen "Çalışma Hayatının Denetimi ve Teftişi" başlıklı yedinci bölümü, 94-101. maddeleri içermektedir. Bu maddelere ilişkin madde gerekçesinde, "1475 sayılı İş Kanununun Yedinci Bölümünde İş Hayatının Denetimi ve Teftişi'ne ilişkin 88-95'inci maddeler, uluslararası normlara uygun ve yeterli görüldüğünden; bazı cümle düzeltmeleri dışında, söz konusu maddeler bu kanun taslağına Devletin Yetkisi Madde 94, Yetkili Makam ve Memurlar Madde 95, Yetkili Memurların Ödevi Madde 96, Muafiyet Madde 97, Sair Merciler Tarafından Yapılan Teftişler Madde 98, Teftiş Defteri Madde 99, İşçi ve İşverenin Sorumluluğu Madde 100 ve Zabıtanın Yardımı Madde 101 olarak aynen alınmıştır" denilmektedir. Bu düzenlemenin temel dayanağına doğrudan yollama yapılmadan "uluslararası normlara uygunluk ve yeterlilik" nitelemesine yer verilmesi, uzmanlığı iş mevzuatı olmayan kişiler yönünden, anlaşılabilirliği kısıtlamakta ve yetersizlik içermektedir.

Halbuki bilim heyetince, ülkemizde 16.12.1950 tarih ve 5690 sayılı Kanun ile mevzuatımıza giren 81 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) Sözleşmesi'ne (22.12.1950 tarih ve 7689 sayılı Resmi Gazete) açık yollama yapılarak ve "iş müfettişi" kavramına açıkça yer verilerek "iş teftişi"ne ilişkin hususlarda düzenleme yapılmalı ve bu doğrultuda madde gerekçeleri yazılmalıydı. Çünkü 81 sayılı Sözleşme'de "teftiş ve denetlemeye yetkili memurlar" deyimi kullanılmamış; merkezi iş teftişi sistemi içerisinde iş teftişiyle görevli elemanların ünvanları, "iş müfettişi" kavramı ile ifade edilmiştir.

Aşağıdaki maddelerde bugünkü yapı, yani doğrudan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na bağlı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı (merkezi iş teftişi sistemi) ve İş Teftiş Kurulu üyesi İş Müfettişleri dikkate alınarak, aşağıdaki maddeler başta olmak üzere, Öntasarı'nın iş teftişine ilişkin bütün hükümleri, yukarıda belirtilenler doğrultusunda yeniden kaleme alınmalıdır :

Öntasarı'nın "Devletin yetkisi" başlıklı 94. Maddesi, şöyledir: "Devlet, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izler, denetler ve teftiş eder. Bu ödev Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı ihtiyaca yetecek sayı ve özellikte teftiş ve denetlemeye yetkili memurlarca yapılır. / Askeri işyerleriyle yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinin denetim ve teftişi konusu ve sonuçlarına ait işlemler Milli Savunma Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca birlikte hazırlanacak tüzüğe göre yürütülür."

Öntasarı'nın "Yetkili makam ve memurlar" başlıklı 95. Maddesi, başlığı dahil, yeniden kaleme alınmalıdır: "94 üncü madde hükmünün uygulanması için iş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişiyle ödevli olan makamlar veya yetkili memurlar, işyerlerini ve eklentilerini, işin yürütülmesi tarzını ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve makineleri, ham ve işlenmiş maddelerle, iş için gerekli olan malzemeyi 96'ncı maddede yazılı esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve İşçilerin yaşamına, sağlığına, güvenliğine, eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu kanunla suç sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak İş Teftişi Tüzüğünde açıklanan şekillerde bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler. / Teftiş ve denetleme sırasında işverenler, İşçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli makamlar veya memurlar tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek ve I inci fıkrada yazılı görevlerini yapmak için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek ve bu yoldaki emir ve isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler. / Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili memurlar tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir."

Yine Öntasarı'nın "Yetkili Memurların Ödevi" başlıklı 96. Maddesi de başlığı dahil yeniden kaleme alınmalıdır: "İş hayatını izleme, denetleme ve teftiş yetkisi olan makamlar veya memurlar bu görevlerini yaparlarken işin normal gidişini ve işyerinin işlemesini, inceledikleri konunun niteliğine göre mümkün olduğu kadar aksatmamak, durdurmamak ve güçleştirmemekle ve resmi işlemlerin yürütülüp sonuçlandırılması için, açıklanması gerekmedikçe, işverenin ve işyerinin meslek sırları ve şartları, ekonomik ve ticari hal ve durumları hakkında gördükleri ve öğrendikleri hususları tamamen gizli tutmak ve kendileri tarafından bilgileri ve ifadeleri alınan yahut kendilerine başvuran veya ihbarda bulunan işçilerin ve başka kişilerin isimlerini ve kimliklerini açıklamamakla yükümlüdürler."

Sonuç olarak şöyle diyebiliriz: İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın ve "iş müfettişi"nin kazandığı çağdaş ve uluslararası normlara uygun ve yeterli yapının İş Kanunu'na açıkça girmesinin, denetim etkinliğinin sağlanmasında, bir denetim işlevi olarak haksızlıkların ve kayıtdışılığın önlenmesinde önemli rolü olacaktır.


23 Aralık 2002
Pazartesi
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED