2002, ekonomi ve siyasette olduğu kadar medya dünyasında da ilginç gelişmelere sahne oldu. Ekonomik kriz medyaya da hakimdi. Medyada, ayrıca bir de etik krizi yaşandı. Mülkiyet yapısından devlet ve hükümet eksenli yayınlara, objektiflikten siyasetle içiçeliğe kadar birçok konu geldi gündeme. Televole yine bir numaralı tartışma konusuydu. Rahatsızlık, MİT'in gazetecilere brifing vermesine kadar uzandı. "Televole kültürü, toplumsal sorunlara yol açmak üzereydi ve pompalanan televole cinsi olaylar, ekonomik krizden bunalmış kitlelerin bilinç altında tepkilere yol açıyordu." "İnsanlar bunları seyrediyor" diye direten TV'ler yine de vazgeçmedi. Hatta yayıncılık kurnazlığıyla, Televole'yi sefalet içinde yaşayan insanların görüntüleriyle yan yana getirerek, tezatı göstermeye çalıştılar.

Taşlar oynamaya devam etti

Geçen yılın sonbaharında televizyonlardaki üst düzey yöneticilerin rakip kanallara transferiyle başlayan hareketlilik, bu yıl da devam etti. CNN Türk'ün başına geçen Nuri Çolakoğlu, yaz ortalarında görevini Ferhat Boratav'a devretti. Kanal D'den Star'a transfer olan Faruk Bayhan, geçtiğimiz günlerde genel müdürlük ve genel yayın müdürlüğü koltuğunu Cem Şaşmaz'a bıraktı. Bayhan, Star'da şimdilik icra kurulu üyesi ve danışman olarak kaldı. Bu arada hazırladığı ANAP'la ilgili dosya yüzünden atv'den istifa ettirilen Uğur Dündar da transfer edilenler arasında yerini aldı. Dündar, Kanal D'ye yeniden transfer olarak Arena'yı burada yapmaya devam etti. Siyasi dengelerin akşamdan sabaha değiştiği bir ülkede, medyadaki bu değişiklikler şaşırtıcı gelse de fazlaca yadırganmadı. Star'dan ayrıldıktan sonra yaklaşık bir yıl ekrandan uzak kalan Ali Kırca, 2002'nin yeni yayın döneminde 'hayatı paylaşmak' için NTV'de haber sunmaya başladı. Ancak burada hayatı fazla paylaşamamış olacak ki, daha bir ayı tamamlamadan atv'ye döndü.

Bu arada, 3 Kasım seçimlerinden sonra siyasette olduğu gibi medyada da yeni bir dönem başladı. Öteden beri bir arınma ihtiyacı içinde olan medyada bu dönem fırsat olarak görüldü veya en azından böyle olması gerektiği dile getirilmeye başlandı. Ve bir günah çıkarma dönemi başladı ve yayın politikalarında bir değişikliğe gidildi ya da gidilmiş gibi gösterildi.

EKRANLAR 858 GÜN KARARDI

Önceki yıllarda olduğu gibi 2002'de de TV'ler karardı ve onlarla birlikte izleyici de cezalandırılmaya devam etti. RTÜK, genel ahlâka aykırı, kişi ya da kuruluşları küçük düşürücü, iftira niteliği taşıyan yayınlar, bölücü ve irticai yayınlar ve benzeri yasalara aykırı yayınlar gerekçesiyle bu yıl, ulusal ve yerel TV'leri 858 gün kararttı. Ulusal TV'lerden en fazla kapatılan 17 günle Kanal 6 olurken, en az kapatılan TV ise 1 günle tv8 oldu. Haber kanalları NTV ve CNN Türk'ün de 2'şer gün kapatma cezası aldığı 2002'de, ekranı hiç kararmayan kanallar, Kanal 7 ve STV oldu.

Çukurova Grubu deprem yaşadı

Mehmet Emin Karamehmet'in sahibi olduğu Pamukbank'a el konulmasıyla birlikte Show'da da hareketli günler yaşanmaya başladı. Karamehmet'in kızı Zeynep Karamehmet, Show TV Genel Müdürlüğü koltuğuna otururken, Tuncay Özkan herkesi şaşırtarak Show'a transfer oldu ve Çukurova Medya Grubu Başkanlığı'na getirildi. Show TV'yi 6 yıldır zirvede tutan Reha Muhtar, Tuncay Özkan'ın gelişiyle işsiz kaldı. Ancak Muhtar, kısa zamanda Uzan Grubu ile anlaşarak Star'da 'yaşamaya ve yaşatılmaya' devam etti. Kanal D'de Tuncay Özkan'ın gidişiyle boşalan koltuğa ise, Fatih Altaylı oturdu. Fatih Altaylı aynı zamanda Doğan Medya Grubu Başkanlığı'na da getirildi.

MUSTAFA NİZAMOĞLU