Pekçok ülke gibi, Türkiye için de turizm gelirleri en önemli döviz kaynağı. Yirmibirinci Yüzyıl'da turizm ekonominin ana sektörü haline geldi. Türkiye döviz gelirlerinin neredeyse yarısına yakınını turizmden sağlıyor.

Turizmin global ekonomideki yeri ve önemi tartışılmaz. Amerika'dan Japonya'ya kadar ulusal ve uluslararası ekonomiye katkısı açısından turizm sektörünün eşi ve benzeri yok. Turizm endüstrisi geliştikçe, özellikle Avrasya ülkelerinde Türkiye gibi, yeni çekim merkezleri oluşuyor.

Turizm, dünyayı Birleşmiş Milletler gibi, bütün ülkelerin yer aldığı "global bir tatil beldesi"ne dönüştürdü. Türkiye'de turizm deyince akla ilk defa Antalya gelir. Antalya tarihi ve doğal güzellikleri yanında beşyüz kilometreye yaklaşan sahilleriyle Türkiye'nin olduğu kadar dünya turizminin de başkenti.

Uzun süren deniz mevsimi ve hiçbir ayda yirmi derecenin altına düşmeyen Akdeniz iklimiyle Antalya, dünyanın en güzel tatil beldelerinin başında gelir. Dr. Abdullah Işıkhan, Belek'ten Kemer'e Dr. Hilmi Güler'le birlikte Antalya'nın belli başlı görülmeye değer yerlerini gezdirdi.

Antalya sahilleri ve dağlarıyla olduğu kadar şelaleleriyle de ünlü. Denize paralel uzanan dağların oluşturduğu falezlerin üstüne kurulan kent dağ, ova ve denizin elele verdiği eşsiz bir görünüm sergiler. Düden Çayı'nın oluşturduğu şelaleler suyun bir hayat kaynağı olduğunu herkese anlatır. Suyun hayat olduğunun bilincine Antalya'da varılır.

Global ekonominin candamarı olan turizm, kültürden ekonomiye kadar her alanda köklü dönüşümlere yolaçan çok boyutlu bir sektördür. Hava, deniz ve kara ulaşım yatırımları, bütün dünyayı saran otel zincirleri, büyük bir canlılık kazandırdığı çarşı ve pazarlarla turizm sektörü, sınırların önemini yitirdiği bir dünyada her ülkenin gözbebeği haline geldi.

Antalya yaz aylarında beşe, altıya katlanan nüfusuyla, dibe vuran Türk ekonomisine can suyu sağlıyor. Yılın her ayında Antalya'da yabancılarla karşılaşmak mümkün. Alanya'ya yerleşmiş Almanlar'ın oluşturduğu mahalleler bile var.

Türkiye'de turizmin inanılmaz tetikleyici gücünü ilk defa Özal gördü. Bunun için de, Türkiye'nin kemikleşmiş devlet yapısını esneterek, Ege ve Akdeniz sahillerini yerli ve yabancı yatırımlara açtı. Onun döneminde Türkiye, İspanya, İtalya ve Yunanistan'la kolaylıkla rekabet edebilecek konaklama tesislerine sahip oldu.

Özal dünya ekonomisinde sanayi sektöründen, hizmet sektörüne doğru güç kaymasını gören ilk lider oldu. O ülkelerin gücünün toprak ve sermaye büyüklüğünden daha çok vizyon sahibi politikacı, işadamı ve akademisyen girişimcilerden kaynaklandığını çok çabuk kavradı.

Özal turizmin ve Türkiye'nin ekonomik patlama potansiyelini gösterebilmek için, kendisini ziyarete gelen ülke yöneticilerini helikopterle Antalya sahillerini gezdirmeden bırakmazdı. Onun yönlendirmesiyle, Türk Cumhuriyet'lerinin başkanları yaz tatillerini Antalya'da geçirmeyi gelenek haline getirdiler..

Türkiye'nin gündemine "vizyon" tartışmaları Özal'la girdi. Vizyon yalnızca bir öngörü değil, aynı zamanda geleceğin rüyasını da görmektir.

Rüyası olmayan toplumların geleceği de olmaz.

NAZİF GÜRDOĞAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu