T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
'Siyasetin yeniden meydanlara dönüşü'

Türkiye'nin neresinden siyasi bir mesaj alınırsa içinde mutlaka "erken seçim" çağrısı bulunuyor. Bunu sıradan toplantılarda da, mitinglerde de duymak mümkün. Bu yüzden AK Parti'nin Kayseri'den başlayan mitingleri toplumdaki siyasi heyecanın seçime tahvil olması sürecini de başlatmış bulunuyor.

18 ilde bu çağrıyı dillendiren Tayyip Erdoğan dün de Balıkesir'de ülkenin kötü yönetiminden şikayet eden herkese "birlik ve beraberlik" içinde seçime yürüme çağrısı yaptı. Türkiye'nin önünde bir seçim tarihi bulunmuyor ama Erdoğan'ı dinlemeye gelen kalabalıklar sanki hafta sonu seçim varmış gibi bir coşku içindeler. Bundan olacak Erdoğan ortaya, yüksek ve gerilimli hedefler koymak yerine sade ve basit bir dille ülkenin dramatik sonuları üzerinden konuşuyor. Yani açlığı, yani yoksulluğu, yani işsizliği anlatıyor... Bunu da "zeytinle, ekmeği ve tuzu aynı sofrada görmeyen ülkeyi yönetemez" diyerek formüle ediyor. Yeni bir partinin lideri olarak basitleştirilmiş bir söylemle AK Parti'nin sloganlarını bile her konuşmasında bıkmadan usanmadan tekrarlıyor. 'Seçmen'le konuşuyoruz. Vatandaş "yoksulluğa", esnaf ve tüccar ise "durgunluğa" isyan ediyor. DSP'ye, MHP'ye ve ANAP'a verilen oyların yerinde yeller esiyor. Herkes, "yeni yüzler denemenin zamanı geldi" diyor.

Baskıya rağmen ilgi büyüyor

Erdoğan'la Balıkesir mitingi öncesi uzun uzun konuşma imkanımız da oldu. "Bu mevsimde miting yapmak büyük risk ama biz bundan hiç etkilenmedik. Ramazan ve kış şartlarının ağırlığına rağmen ve hepsinden önemlisi depolitizasyon baskısına rağmen vatandaşın bize ilgisi her geçen gün büyüyor. 8 bin nüfuslu Borçka'da bile 5 bin kişiyle miting yaptık" diyor. Ve altını çizerek şunu söylüyor: "Hiçbir yere bindirilmiş kıtalar getirmiyoruz."

Dün Balıkesir meydanında da esnaftan köylüye, memurdan işçiye kadar her kesimden oluşan kalabalık vardı. Erdoğan'nın zihninde diğer partilerin nerede olduğu ve ne yapacakları yok. Sadece AK Parti'nin istikametine bakıyor. Konuştuğum AK Parti yöneticileri, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Sadık Yakut, Akif Gülle ve Ertuğrul Yalçınbayır da benzer şeyi söylüyorlar: "Kendi çalışma tempomuzla rekabet içindeyiz."

Ard arda açılan teşkilatlar da bu rekabeti kazanmak için... Dün Balıkesir, Bandırma, Susurluk ve Aksakal teşkilatları açıldı. Bugün ise Çanakkale ve ilçeleri açılıyor. Erdoğan, "halkın nabzını tutmayan siyasetin şansı yok" diyor. Halkın iyice seyrelen nabız atışlarını önce hızlandırmak sonra da "tutmak" lazım. Şimdi bir hareketlenme var. Bu hareketlenme ile, başarısızlığa rağmen iktidarın işbaşında bulunuyor olmasının yarattığı siyasetten soğuma etkisi dağılıyor. Türkiye siyasetin gücünü yeniden keşfediyor.


2 Aralık 2001
Pazar
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED