15 Temmuz Darbe Girişimi Demokrasi Nöbetleri

Demokrasi Nöbetleri

sn.
Bahadır meydanda belli olur!
15 Temmuz gecesi başlayan düşmana karşı demokrasi nöbeti, günler boyunca tüm yurtta cansiperane bir mücadele ruhuyla tarihe geçti. Milyonların gece-gündüz sokakları terk etmeyerek tüm dünyaya birlik ve beraberlik mesajları verdiği günler tarihe kazındı.

Erdoğan'ın çağrısı

15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara akın eden milyonlarca vatandaş, darbe girişiminin başarıyla püskürtülmesinde önemli bir rol oynadı.

Günlerce süren demokrasi nöbetleri boyunca vatandaşlar, milli mücadele ruhunu sokağa taşıdı.

81 ilin tamamında ve çeşitli ülkelerde günlerce süren demokrasi nöbetleri ile Türk halkı tarihe ‘demokrasi’ notu düştü. 7 Ağustos’ta Yenikapı’da taçlandırılan, 10 Ağustos’ta ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde son bulan demokrasi nöbetlerini, tüm yönleriyle derledik.

Erdoğan’ın ilk açıklaması
OYNAT 00:04:40
Erdoğan’ın ilk açıklaması
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazetecileri kaldığı otele çağırıp basın açıklaması yaptı. Darbe girişiminin milli iradeye yönelik bir ayaklanma hareketi olduğunu söyleyen Erdoğan, halkı meydanlara davet etti. Ancak bu basın açıklaması gerçek zamanlı olarak halka ulaşmadı. Olaylardan saatler sonra sosyal medya üzerinden yayıldı.

16 Temmuz’a girilen ilk dakikalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmaris’te basın mensuplarına darbe girişimine ilişkin olarak açıklama yaptı. Darbe girişiminin milli iradeye yönelik bir ayaklanma hareketi olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalkışmaya karşı halkı meydanlarda toplanmaya davet etti.

Demokrasi nöbetleri başladı

İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Atatürk Havalimanı, Sabiha Gökşen Havalimanı, Taksim Meydanı, İl Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TRT gibi kritik noktalara akın eden vatandaşlar, darbecilere karşı bedenlerini siper etti.

FETÖ mensuplarının darbe girişiminin başlatıldığı Ankara’da ise en önemli adresler vatandaşlar tarafından dolduruldu. Bu noktalar arasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Genelkurmay Başkanlığı, MİT ve Kızılay da yer alıyor.

15 Temmuz’un ardından darbe girişimi başarıyla püskürtülürken, 81 ilde 7 gün 24 saat boyunca demokrasi nöbetleri sürdürüldü. İstanbul ve Ankara gibi kentlerde eş zamanlı olarak birçok etkinlik düzenlenirken, 81 ilin tamamında vatandaşların katıldığı demokrasi nöbetleri tarihe geçti.

Erdoğan da katıldı

Sık sık canlı yayınlarla ve video konferanslar aracılığıyla şehirlerin meydanlarında nöbet tutan vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ve Ankara’da da nöbetlere iştirak etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra başta Başbakan Binali Yıldırım ve Meclis Başkanı İsmail Kahraman olmak üzere, hükümet ve muhalefetten çok sayıda siyasi de meydanlarda vatandaşlarla birlikte demokrasi nöbeti tuttu.

Sanatçılar meydanlara indi

Demokrasi nöbetleri kapsamında meydanlara gelerek günler boyunca vatandaşlarla bir araya gelen vatandaşlar da dikkatleri çekti. Oyuncu ve müzisyenlerin yanı sıra sporcular da demokrasi nöbetlerine katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu kapsamda 28 Temmuz tarihinde Beştepe Millet Camisi önünde vatandaşlarla bir araya gelen sanatçı, oyuncu, radyocu ve sporcuları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti.

Nöbetlere katılan ünlüler Külliye'de
10 FOTOĞRAF
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 28 Temmuz tarihinde Beştepe Millet Camisi önünde vatandaşlarla bir araya gelen sanatçı, oyuncu, radyocu ve sporcuları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 28 Temmuz tarihinde Beştepe Millet Camisi önünde vatandaşlarla bir araya gelen sanatçı, oyuncu, radyocu ve sporcuları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti.

Cengiz Kurtoğlu, Mustafa Ceceli, Alişan, Doğuş, Kutsi, Nihat Doğan, Linet, Berdan Mardini, Davut Güloğlu, İntizar, Serkan Kaya, Doğuş, Ümit Sayın, Ahmet Selçuk İlkan, Ece Erken, Saruhan Hünel, Erdem Kınay, Yaşar İpek, Uğur Aslan, Sinan Akçıl, Ersin Düzen, Vatan Şaşmaz, Sefa Doğanay, Polat Yağcı, Hopdedik Ayhan, Afrikalı Ali, Gezegen Mehmet, Adem Metan, Güvenç Kurtar, Tanju Çolak  gibi isimlerin bulunduğu kabulde misafirler Cumhurbaşkanı Erdoğan'a desteklerini ifade etti.

Cengiz Kurtoğlu, Mustafa Ceceli, Alişan, Doğuş, Kutsi, Nihat Doğan, Linet, Berdan Mardini, Davut Güloğlu, İntizar, Serkan Kaya, Doğuş, Ümit Sayın, Ahmet Selçuk İlkan, Ece Erken, Saruhan Hünel, Erdem Kınay, Yaşar İpek, Uğur Aslan, Sinan Akçıl, Ersin Düzen, Vatan Şaşmaz, Sefa Doğanay, Polat Yağcı, Hopdedik Ayhan, Afrikalı Ali, Gezegen Mehmet, Adem Metan, Güvenç Kurtar, Tanju Çolak gibi isimlerin bulunduğu kabulde misafirler Cumhurbaşkanı Erdoğan'a desteklerini ifade etti.

Ünlüler Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hatıra fotoğrafı çekildi.

Ünlüler Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hatıra fotoğrafı çekildi.

Ünlüler Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hatıra fotoğrafı çekildi.

Ünlüler Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hatıra fotoğrafı çekildi.

Ece Erken

Ece Erken

Alişan

Alişan

Linet

Linet

Cumhurbaşkanı Erdoğan ünlüler ile bir süre sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ünlüler ile bir süre sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ünlüler ile bir süre sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ünlüler ile bir süre sohbet etti.

Nöbetlere katılan ünlüler Külliye'de
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 28 Temmuz tarihinde Beştepe Millet Camisi önünde vatandaşlarla bir araya gelen sanatçı, oyuncu, radyocu ve sporcuları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti.

Cengiz Kurtoğlu, Mustafa Ceceli, Alişan, Doğuş, Kutsi, Nihat Doğan, Linet, Berdan Mardini, Davut Güloğlu, İntizar, Serkan Kaya, Doğuş, Ümit Sayın, Ahmet Selçuk İlkan, Ece Erken, Saruhan Hünel, Erdem Kınay, Yaşar İpek, Uğur Aslan, Sinan Akçıl, Ersin Düzen, Vatan Şaşmaz, Sefa Doğanay, Polat Yağcı, Hopdedik Ayhan, Afrikalı Ali, Gezegen Mehmet, Adem Metan, Güvenç Kurtar, Tanju Çolak gibi isimlerin bulunduğu kabulde misafirler Cumhurbaşkanı Erdoğan'a desteklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Antalya’da Yapımcı Polat Yağcı öncülüğünde, Mustafa Ceceli, Bengü, Murat Dalkılıç, Alişan, Nihat Doğan, Kutsi, Berkay, Berdan Mardini, Sefa Doğanay, Mustafa Yıldızdoğan, Yeşim Salkım, Doğuş, Ahmet Selçuk İlkan, İntizar, Cengiz Kurtoğlu, Serkan Kaya, Berksan ve Davut Güloğlu'nun aralarında bulunduğu, spor dünyasından dizi oyuncularına kadar çok sayıda ünlü, demokrasi nöbetine katılarak vatandaşları selamladı.

Güneydoğu kenetlendi

Doğu ve Güneydoğu’nun tüm kentleri, demokrasi nöbetlerindeki kararlı tutumuyla dikkatleri çekti. Kent meydanlarına akın eden milyonlarca vatandaş, günler süren demokrasi nöbetleri boyunca Türk bayraklarını ellerinden düşürmedi.

Her yaştan vatandaşların katıldığı demokrasi nöbetlerinde dikkati çeken hatıralar da hafızalara kazındı. Nöbetlere katılan gelin-damat sayısı bini aşarken, Ankara’daki yeni evli çiftlerin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde nöbete katıldığı görüldü.

Kırşehir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişiminin ardından başlatılan demokrasi nöbetinden geri kalmak istemeyen Harun ve Ayla Cingöz çifti, nikahlarını meydanda kıydırdı.

Bursa, Osmaniye, Elazığ, Malatya ve Isparta başta olmak üzere birçok ilde çiftçiler demokrasi nöbetlerine renk katmak üzere traktörlerini harekete geçirdi. Binlerce aracın oluşturduğu konvoylar, kent sokaklarında ‘birlik’ mesajları verdi.

Yenikapı mitingi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin birlikte katıldığı, Cumhuriyet tarihinin en büyük meydan mitingi İstanbul Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlendi. "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" için polis kaynaklarına göre 5 milyon kişi alanı doldurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi, Başbakan Yıldırım, CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP lideri Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez alana giriş yaptı. Dört lider tek tek kürsüye çıkıp vatandaşları selâmladı. Ardından saygı duruşunda bulunulup İstiklâl Marşı okundu. Daha sonra Kur'an-ı Kerim tilavetine geçildi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez öncülüğünde dua edildi. Mitinge kalabalık bir sanatçı grubu da katıldı.


Bahçeli, Kılıçdaroğlu, Akar, Başbakan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Cumhurbaşkanı sırayla kalabalığa hitap etti. Ancak önceden duyurulan programda yer almadığı halde bir isim daha konuima yaptı. Kılıçdaroğlu'ndan sonra kürsüye çıkan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ilk kez bir mitingde milyonlara hitap etti.

Liderler, miting başlamadan önce birlikte çay içip görüntü verdi. Konuşmaların sonunda kalabalığı Erdoğan, Yıldırım, Kahraman, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu birlikte selamladı.

Türk halkının direniş sembolleri
Türk halkının direniş sembolleri
Milyonlarca vatandaşın tek yürek olarak katıldığı demokrasi nöbetleri boyunca sayısız detay ve hafızalara kazınacak hatıralar yaşandı. Türkiye’nin dört bir yanında tutulan bu nöbetlerde direniş sembolleri ise hep aynıydı

Son nöbet Külliye’de

FETÖ'cü darbe girişimi sonrasında başlayan ve aralıksız olarak kararlılıkla sürdürülen demokrasi nöbetlerine 27 gün sonra son verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos akşamı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bahçesinde vatandaşlarla buluştu.

Havanın kararmasıyla Külliye’yi dolduran 7’den 70’e çok sayıda vatandaş, ellerinde Türk bayraklarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı selamladı.

Erdoğan: Topunuz gelin!

Külliye'nin bahçesinde toplanan binlerce vatandaşa seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin er veya geç tercih yapması gerektiğini belirterek, "Ya FETÖ ya Türkiye" dedi.

Bir taraftan PKK, bir taraftan FETÖ, bir taraftan PYD, bir taraftan DAEŞ, bir taraftan YPG, topunuz gelin! Allah'ın izniyle bu milleti aşamayacaksınız!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şeref Kapısı önüne kurulan platformdan bu tarihi ifadelerle terör örgütlerine seslendi:

“Başkent Ankara. Sadece devletimizin değil, gönüllerin de başkenti olan Ankara. Hiç şüpheniz olmasın, bizden asla hiçbir beşeri gücün önünde eğilmedik, eğimeyiz. Sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda eğildik eğiliriz. 15 Temmuz’da tarihinde ilk defa işgal girişimine mazur kalan Ankara. Hainlerin emellerini tek yürek, tek bilek olarak engelleyen Ankara. Seni Gönülden selamlıyorum Ankara. Ankara’dan, başkentimizden, 81 vilayetimizin her birini selamlıyorum. Darbecilere karşı bilfiil direnişin gerçekleştirildiği yerlerden biri olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden 79 milyon vatandaşımı selamlıyorum.”

“Rastgele bir yığın değil”

Ankara, ülkemizde adeta kurtuluş günü olmayan ender şehirlerimizden biriydi. 15 Temmuz Türkiye’nin tamamıyla birlikte Ankara’nın da kurtuluş günüdür. Milletimiz 15 Temmuz’da kendisini esarete, zillete, acıya, zulme kaosa mahkum etmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmıştır. 15 Temmuz bu ülkede yaşayanların öyle rastgele bir yığın değil, millet olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Ne diyor Ankara Marşı’nda; ‘Ankara’nın taşına bak gözlerimin yaşına bak, biz düşmanı esir ettik şu feleğin işine bak.’

15 Temmuz Gecesi Türkiye
15 Temmuz Gecesi Türkiye
“Her köşesinde ayrı bir destan yazıldı”

15 Temmuz gecesi bu millet, darbe girişimcileriyle birlikte kendilerine düşmanlık edenleri esir alarak asaletini bir kez daha göstermiştir. Rabbim bu milletten razı olsun. 148 evladı şehit, 1223 evladı da gazi olan Ankara, o gece çok farklı bir destan yazdı. Gerçekten de o gece Kızılay’da, Meclis’te, Genelkurmay’da, Gölbaşı’nda, Kazan’da, Mamak’ta, Etimesgut’ta, Yeni Mahalle’de Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde, velhasıl Ankara’nın her köşesinde ayrı bir destan yazıldı. Ben tüm şehitlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına milletimize başsağlığı diliyorum. Gazilerimize rabbimden şifalar diliyorum, şükranlarımı sunuyorum,

21’nci asrın ‘yeni kapısını’ açtı

“Pazar günü malum Yenikapı’da bu millet farklı bir destan yazdı. Aslında 21’nci asrın ‘yeni kapısını’ açtı. Demokrasinin yeni kapısını açtı. Ve adalete yönelik bir yeni kapı açtı. 5 milyon kişinin katılımıyla demokrasi ve şehitler mitingimiz yaptık. Orada birlik vardı, beraberlik vardı, kardeşlik vardı. Rabbimi birliğimizi beraberliğimi kardeşliğimiz daim eylesin. İstanbul’daki mitingle birlikte ‘demokrasi nöbetlerini devam ettirelim’ dediler. Dedik ki değerli kardeşlerimiz sizler bunu gönlünüzde ruh dünyanızda devam ettiriyorsunuz. Ama biliyorum ki milletimiz ülkesine özgürlüğüne geleceğini öyle sımsıkı yapışmış durumdaki bitti demeye gönlümüz razı olmadı. Finali burada, Ankara’da yapalım istedik.

“Her yerde sahip çıkacağız”

Şimdi görüyorum ki, milletimiz hâlâ meydanları bırakmak istemiyor. Gazi Mustafa Kemal'in İstiklal Harbi'nin en sıkıntılı günlerinde ifade ettiği bir ilke vardı; ‘Hatt-ı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır’ diyordu. Biz de diyoruz ki demokrasi nöbeti sadece belli saatlerde, belli yerlerde yapılmaz. Demokrasimize özgürlüğüme devletimize geleceğimize günün 24 saati, yılın 365 günü, evlerimizde, iş yerlerimizde, her yerde sahip çıkacağız.

“Birer ikişer geberecekler”

Yani vatanın her köşesinde, günün her saatinde demokrasi nöbetinde olacağız. Çünkü görüyorsunuz; Tehlikenin, tehdidin, sabotajın nereden geleceği, ne zaman geleceği, kimden geleceği belli olmuyor. Bugün Şırnak'ta şehitlerimiz var. Mardin'de, Diyarbakır'da patlamalar var. İhanet nöbetini FETÖ bırakıyor, PKK devralıyor, o bırakıyor DAEŞ devralıyor. Biliyoruz ki hepsinin cibilliyetinin gereği bu. Biliyoruz ki bunların tıynetinin gereği bu. Onlar da bunu yapıyor. Karakterlerinin gereğini yapıyor. Kardeşlerim onlar ihanet nöbetlerinde birer ikişer geberecekler, biz demokrasi nöbetlerinde vatan müdafaasında evelallah şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda diyerek yola devam edeceğiz.

“Bu milleti bölemez, bu devleti yıkamaz”

Bir tarafta şerefli bir mücadeleyle Hakk'ın müjdesine nail olmak, diğer tarafta hayvandan daha aşağı seviyede yok olup gitmek var. Biz Hakk'ın yolundan, İstiklalin yolundan milletin yolundan gidenlerden olmakla gurur duyuyoruz. Ruhunu şeytana satmış, Pensilvanya'daki şarlatanın yolundan gidenlerin sonu hüsrandır. DAEŞ denilen ve sadece Müslüman kanı akıtan proje örgütün arkasından gidenlerin akıbeti hüsrandır. Bu ülkeyi ve milleti bölmek için 30 yıldır kan döken PKK'nın yalanlarına kananların sonu hüsrandır. Mezhep ve meşrep farklılıkları üzerinden milletimizin içine fitne ve düşmanlık tohumları ekenlerin durumları da farklı değildir. Milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'ye değil, benzer heveslere sahip herkese, her çevreye mesajını net olarak vermiştir. Malazgirt'i, İstanbul’un Fethi’ni, Çanakkale'yi yeniden yaşamayı göze almadan kimse bu vatanı parçalayamaz, bu milleti bölemez, bu devleti yıkamaz.

“Ellerinde silahları vardı, biz almıştık”

Biz bunun için hangi bedelleri göze aldığımızı en son 15 Temmuz’da cümle aleme gösterdik. 15 Temmuz gecesi Bu ülkeyi ele geçirebileceğini sananların aslında kendilerince her şeyi çok iyi planlamışlar. Ama hesaplarında yanlış yapmıştı. Uçakları vardı, F16'ları vardı ama onları biz satın almıştık. Helikopterleri vardı, tankları vardı, bunları biz almıştık. Ellerinde silahları vardı, biz almıştık. Ama aldıklarımızı bu hainlere meğerse zalimlere teslim etmişiz. O gece milyonların sokağa dökülüp, tüfeklerin, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına bunlar düşünemediler bir şeyi, bu millet onların karşısına çıkacak, bunu düşünemediler.

“Darbe organizatörü”

Bugün Bulgaristan'da bunların finansörü olan bir tanesi daha yakalandı. İlticası kabul edilmedi, reddedildi, Türkiye'ye teslim edildi. Aldık. Kovalıyoruz, kovalayacağız. Onu da kovalıyoruz. Er veya geç ABD bir tercih yapacaktır, ya Türkiye ya FETÖ. Ya darbeci terörist FETÖ veyahut demokrasi ülkesi Türkiye. Bu tercihi yapmak durumunda. 85 koli dosya gitti. Böyle bir darbe yanlısını, böyle bir darbe organizatörü yaklaşık 17 yıldır ülkesinde barınan bu zalimi, bu alçağı, bu şarlatanı herhalde artık ABD daha fazla saklamayacak, gönderecektir.

“Halisdemir’e ihtimal vermemişlerdi”

Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, siyasi parti liderleriyle, emniyetiyle, yargısıyla, belediyeleriyle, bu devletin topyekûn karşı koyacağını bunlar akıllarına dahi almamışlardı. Bunlar başka şey zannediyorlardı. TSK içindeki namuslu subayların vatanseverlerin olabileceğini de bunlar akıllarına getirmemişlerdi.

Bu vatanın öz evladı olan askerlerin, yazdıkları senaryoda yer almayacağını öngörememişlerdi. Bunlar Ömer Halisdemir gibi bir vatan evladının çıkıp kendilerini alınlarının ortasından vuracağına ihtimal vermemişlerdi. Bu ordunun içinde neler var neler. Sen istediğin kadar tuğgeneral ol. İşte o Ömer Halisdemir, onun darbe için geldiğinin haberini aldı ve orada görevini yaptı. Allah makamını inşallah Peygamber'e komşu olan şehitlik eylesin.

“Bütün hesap makineleri o anda kilitlendi”

"Onların gözü vardı görmüyordu, kulağı vardı görmüyordu, ağzı vardı dili vardı konuşamıyordu. Çünkü kalp mühürlenmişti onlar da mühürlendi"

Üzerlerine bomba yağdırdıkları özel harekâtçı polis kardeşlerimizi, diğer meslektaşıyla bir olup önlerine set çekeceğini düşünemediler. Özel harekatta 53 kardeşimiz şehit oldu, uçaklardan yağdırdıkları bombayla. Bu ne vicdan ya, bu ne alçaklık ya? Kim o özel harekâtçı, bu vatanın evladı, bizim polisimiz. Onları bile topyekûn imha ettiler. Ama onların kardeşlerinin onların mücadele arkadaşlarının onlara nasıl bir bedel ödeteceğini düşünmediler, düşünemediler. Bunları hesap edemediler. Bütün hesap makineleri o anda kilitlendi.

“Aldığım cevap çok manidar”

Memlekette artık tankların altından girip üstünden çıkacak, namluların üzerine cesaretle gidecek kahramanların kalmadığını sanmışlardı. Ama bakıyorsunuz bir Sabri gencimiz çıkıyor, tankın paletleri arasına kendini atıyor.

Sabri Ünal anlatıyor
OYNAT 00:03:59
Sabri Ünal anlatıyor
AA
Üsküdar Kısıklı’da tankların önüne yatarak onları durdurmaya çalıştığı sırada kolundan yaralanan Sabri Ünal, "Ben yola çıkarken besmelemi çektim, şehadetimi getirdim. Nasipte, kaderde ne varsa deyip yola çıktım" dedi.

İkinci tankın altına kendini atıyor, yine paletlerin arasından giderken kolu yara alıyor. Kendisini aradığımda verdiği cevap manidar; ‘Cumhurbaşkanım siz nasılsınız?’ diyor. Yahu sen beni bırak dediğimde ‘bana doktor amcalarım, hemşire ablalarım bakıyor’ diyor. Yaş 34. Peki 'ne yapıyorsun?' dedim. Aldığım cevap çok manidar. Ben imam hatip mezunuyum fakat 6 yaşımdan beri hava savunma sistemleri üzerinde çalışıyorum. ‘Şu anda da özel sektörde hava savunma sistemleri üzerinde bilgisayar yazılımı yapıyorum’ dedi. İşte bunları hesap edemediler.

“Bunu hesap edemediler”

Bu hatırayı da anlatmam lazım. Çetin kardeşim. Meğer, İstanbul’da bana komşu oturuyormuş babasından dinlediğim; O akşam hanım ben gidiyorum diyor köprüye. Abdestini almış. Şehadet namazını kılmış. Eşine ‘ben gidiyorum dua et’ demiş. O da ‘ben de geleceğim’ demiş. Beraber köprüye gitmişler. Çetin kardeşimiz köprüde şehit oluyor. Sivas Koyulhisar. İşte bunu hesap edemediler.

“Soylarının kuruduğunu zannetmişler”

Şehitler Tepesi boş değil, bunu hesap edemediler. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Rabb'imiz müjdesini veriyor; Onlara ölüler demeyiniz, onlar diridir, ama siz bilemezsiniz’. Ulubatlı Hasan’ların, Koca Seyit’lerin, Nene Hatun’ların, Kara Fatma’ların, Karayılan’ların soylarının kuruduğunu zannetmişler.

“Genciyle yaşlısıyla çıkacağını düşünmemişler”

İşte Vatan Caddesi'nde, Esenler'de oturan o hanım kardeşim, zırhlı taşıyıcıyla onu parçaladılar. Öyle şehit ettiler. Ve o da Hakk’a öyle yürüdü. Ama ne beyiyle konuştuğumda, ne oğluyla konuştuğumda, o duruş, o davranış her türlü takdirin üzerindeydi. Çünkü onlar şahadeti anlamışlardı ama bu FETÖ’cüler, birilerinin kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla çıkacağını düşünmemişti.

“O yapacaktı organizasyonu”

İşte bizim de yol arkadaşımız Erol'umuz da oğluyla beraber oraya gitmişti. O da başından omzundan aldığı kurşunlarla şehit oldu,17 yaşındaki yavrusu aynı şekilde şehit oldu. Ve biz bu pazar yaptığımız o mitingi eğer Erol'umuz sağ olsaydı yine o yapacaktı organizasyonunu, ama mesai arkadaşlarıyla yaptık. Çünkü yıllar yılı bunu böyle yürüttük.

“Bu millet ihanete müsamahasızdır”

Biz bunlara terör örgütü dedikçe, ‘silahsız terör örgütü mü olur’ dediler bize. Yıllarca bunu dillendirdiğim zaman bunu dediler. Bunlar silahsız olur mu yahu, bunlar devletin silahlarıyla silahlanıyordu. Hesaplarını buna göre yapmışlardı.

15 Temmuz’da bunlar devletin ülkeyi korumak için namuslarına emanet ettikleri silahları millete çevirerek dünyanın en alçak terör örgütü olduklarını gösterdiler. Evet, haksızlıklarıyla hukuksuzluklarıyla, iftiralarıyla. Yıllardır mücadele ettiğimiz bu hain örgütün eline kan da bulaştı. Hem de milletin kanı bulaştı. Bu millet her hatayı affeder, her eksiği hoş görür ama ihanet karşısında müsamahasızdır. FETÖ ülkeye de millete de ihanet etti.

“Peşkeş çekmek istediler”

Bu hainlerin darbe girişimi görüntüsü altında sergiledikleri terör, Türkiye'nin işgali provasından başka bir şey değildir. Biliyoruz ki kendi milletimize silah çeken, kendi ülkesini başkalarına peşkeş çeker. Hamd olsun millete çektikleri silah kendi suratlarında patladı, bumerang gibi onları vurdu. Peşkeş çekmek istedikleri ülke, tarihinde pek az rastlanır bir birlikle hedeflerine yürüyor. Ne diyor üstad; ‘Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes. Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es.’ Hiç önemli değil.

“79 milyon tek millet”

Yola çıkarken hep şunu söyledik; ‘Bizim de bir Rabia’mız var.’ Bu Rabia’mızın birinci tek milletiz. Tablo burada. Türkü’yle, Kürdü’yle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Boşnak’ıyla, Roman’ıyla velhasıl 79 milyon tek millet.

“Yıldız şehidimizin ta kendisi”

İki, tek bayrak. ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Bayrağımızın rengi şehidimizin, gazimizin kanından geliyor. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız işte şehidimizin ta kendisi.

“Topunuz gelin”

Ve üç. Tek vatan. 780 bin kilometrekarelik bir atan topağımız var. Bu vatan toprağımızın üzerinde kimse hesabı girmesin. Hesaba girenler bunun bedelini ödeyecekler. Kandil'den birileri açıklama yapıyor, şehirlere ineceklermiş. Kırsaldan ineceklermiş. Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var, bunu böyle bilin. bunu böyle bilin. Bir taraftan PKK, bir taraftan FETÖ, bir taraftan PYD, bir taraftan DAEŞ, bir taraftan YPG, topunuz gelin! Allah'ın izniyle bu milleti aşamayacaksınız. Rabbimizin izniyle bu milleti aşamayacaksınız.

“Bize kimse de bir yerlerden akıl vermesin”

Dördüncü olan ise tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti devletimizden başka devlet yok. Nedir o, paralel devlet. Hadi bakalım kursaydın. Şamarı yedin mi, yedin ama bitmedi. Bunların kökünü kazıyacağız. Şu anda inlerine girdik. Şunu da açık söyleyeyim, biz bunları intikam hırsıyla yapmıyoruz. Bu işgalcileri temizliyoruz, hukukla, adaletle temizliyoruz. Hukuk içerisinde temizliyoruz. Bize kimse de bir yerlerden akıl vermesin. Anayasamızda hukukumda ne varsa onu uyguluyoruz.

“İmanla inançla dikildiler”

Kardeşlerim, idam konusundaki kanaatlerimi daha önce de sizlerle paylaştım. Yine söylüyorum, halkımın bu talebini siyasiler bir kenara koymamalıdır, koyamaz. Yapmaları gereken parlamentoda bunu görüşmektir. Parlamentoda bu görüşülürken hukuki boşluklarla kimse izaha kalkmasın. Bu darbenin tarihi bellidir, dolayısıyla darbenin tarihinden itibaren de bu masaya yatırılmalıdır. Eğer parlamento bu talebe 'evet' diyorsa Cumhurbaşkanı olarak ben bunu onarım. Parlamento 'evet' demezse tabii ki benim de yapacağım bir şey yoktur çünkü biz şehitlerimizin ruhunu muazzeb edemeyiz. Gazilerimize ihanet edemeyiz ve milletin talebini de eğer demokrasi diyorsak o zaman geri çeviremeyiz. Demokrasi milletin taleplerinin iktidar olduğu bir rejimdir ve bunu yaparız. O gece "Ya şehit olurum ya gazi" diyerek yollara dökülen, darbecilerin karşısına imanla inançla dikilen tüm kardeşlerimizin gazalarının mübarek olmasını diliyorum.

“Gönül dünyamızdan bu nöbetleri çıkartmayacağız”

Tüm Ankaralıların gazalarının bir kez daha mübarek olmasını diliyorum. Tabii Türkiye genelinde 240 şehidimiz var, 2 bin 195 yaralımız, gazimiz var. Hepsinden Rabb'im razı olsun. Demokrasi nöbetlerindeki coşkusu ve vakarıyla ülkesine ve milletine olan bağlılığını cümle aleme ilan eden vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. 'Allah ülkemizi ve milletimizi ilelebet korusun' diyorum. Şimdi artık virgülü atıyoruz ve bu demokrasi nöbetlerine artık ara veriyoruz ama ruh dünyamızdan, gönül dünyamızdan bu nöbetleri çıkartmayacağız.

“Dünya hayran kalacak”

Siz tarih yazdınız tarih. Şehitlerimizle gazilerimizle gece sabahlara kadar hiçbir ayrım yapmaksızın, hiçbir siyasi düşünce yapmaksızın, sanatçısıyla sporcusuyla siyasetçisiyle tüm medya büyük bir çoğunluğuyla tarih yazdınız. Onun için şu birliğinize dünya hayran kalacak. Hiç endişe etmeyin hep beraber dik olacağız, diri olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız ve Türkiye olacağız. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.

Meydanlar yine doldu

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki son nöbete katılamayan yurt genelindeki milyonlarca vatandaş, FETÖ'nün darbe girişimine tepki göstermek için gerçekleştirilen demokrasi nöbetlerinin son gününde de meydanları doldurdu.

Demokrasi nöbetlerine damga vuran pankartlar
17 FOTOĞRAF
81 ilde halk demokrasi nöbetleri için meydanları bir gün bile boş bırakmadı.

81 ilde halk demokrasi nöbetleri için meydanları bir gün bile boş bırakmadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla beraber meydanlarda nöbet tutan vatandaşların hazırladıkları pankartlar büyük ilgi gördü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla beraber meydanlarda nöbet tutan vatandaşların hazırladıkları pankartlar büyük ilgi gördü.

15 Temmuz gecesi etrafı darbeci hainler tarafından sarılan Cumhuriyet Anıtı'na etrafı askerler tarafından sarıldı.  İki kişi askerleri aşarak anıtın üzerine çıktı ve

15 Temmuz gecesi etrafı darbeci hainler tarafından sarılan Cumhuriyet Anıtı'na etrafı askerler tarafından sarıldı. İki kişi askerleri aşarak anıtın üzerine çıktı ve "İblis Pensilvanya" yazılı pankart açtı.

Demokrasi nöbetleri esnasında ekrana yansıtılan birlik mesajı.

Demokrasi nöbetleri esnasında ekrana yansıtılan birlik mesajı.

Demokrasi Nöbetleri'ne katılan vatandaşlar, desteklerini ilginç sloganlarla da ortaya koydu. Bunlardan biri de AK Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından yapıtırılan ve üzerinde 'Yıldırım gibi çarptık' yazan pankart oldu.

Demokrasi Nöbetleri'ne katılan vatandaşlar, desteklerini ilginç sloganlarla da ortaya koydu. Bunlardan biri de AK Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından yapıtırılan ve üzerinde 'Yıldırım gibi çarptık' yazan pankart oldu.

Ünlü İngiliz şair ve yazar olan Shakespeare'in meşhur sözü 'olmak ya da olmamak'

Ünlü İngiliz şair ve yazar olan Shakespeare'in meşhur sözü 'olmak ya da olmamak'

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile tepkilerini dile getirdi.

Demokrasi nöbetlerine damga vuran pankartlar
Demokrasi nöbetlerinde meydanları dolduran milyonlarca vatandaş, hazırladıkları pankartlarla darbecilere karşı net mesajlar gönderdi.

Turistler katıldı

Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı mensubu uluslararası öğrencilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda vatandaş, Türkiye’deki demokrasi nöbetlerine katıldı. Ülkelerinden uzakta bir yaşam süren ve Türk misafirperverliğinden memnun olduğunu her fırsatta dile getiren turistler, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere çok sayıda kentteki meydanlara akın etti. Afrikalı demokrasi bekçileri nöbetlerin sembolü olurken, Avrupalılar ise sosyal medya hesapları üzerinden uluslararası medyaya Türkiye’de yaşananları servis etti.

Nöbetler sınırları aştı

Yurt dışında demokrasi nöbetleri
OYNAT 00:01:58
Yurt dışında demokrasi nöbetleri
Yeni Şafak
Darbe girişiminin ardından Türkiye'deki nöbetlere yurt dışındaki Türklerden de destek geldi. Cumhurubaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşayan gurbetçiler meydanlara indi.
Avrupa’dan Asya’ya, Amerika’dan Afrika’ya kadar dünyanın her bir noktasında vatandaşlar demokrasi nöbetlerini tuttu. Gerek yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlar gerekse bölge halkı, ellerinde Türk bayrakları ile demokrasi mesajları verdi.

Köln'de buluşma

Türkiye'deki FETÖ'cü darbe girişimini protesto etmek, tankların önüne çıkarak hainleri engelleyen milli iradeye sahip çıkmak ve demokrasi mesajı vermek için Avrupa'nın dört bir yanından gelen onbinler, 31 Temmuz’da Almanya'nın tüm engellemelerine rağmen Köln kentinde buluştu. Federal Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın miting alanında kurulacak dev ekran vasıtasıyla Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi'ne katılanlara seslenmesine izin vermedi. Alman siyasetçiler de ‘demokrasi şöleni’ şeklinde geçen mitinge karşı tavır aldı. Yaklaşık 100 derneğin desteklediği, Darbeye Karşı Demokrasi Platformu'nca Deutzer Werft Meydanı'nda organize edilen miting, İstiklal Marşı ve Alman Milli Marşı'nın okunmasıyla başladı. 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanların yanı sıra Paris ve Münih'teki saldırılarda hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Almanca ve Türkçe, darbeyi kınayan, demokrasiye ve demokratik kurumlara destek verilen ortak bildiri okundu. Miting alanında Türk, Alman, Afgan ve Suriye bayraklarının dalgalandı.

Nöbet için Türkiye’ye döndüler

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlar, demokrasi nöbetlerine katılabilmek için çalıştıkları iş yerlerinden izin alarak ülkelerine döndü. Sınır kapılarından Türkiye’ye giriş yapan vatandaşlar, ilk olarak Edirne'deki demokrasi nöbetlerine katıldı. Çok sayıda gurbetçi, sabah saatlerinde Edirne'ye gelse de akşamları Atatürk Anıtı'ndaki demokrasi nöbetlerine katılmadan kentten ayrılmadı. Bu kişiler daha sonra memleketlerine dönerek, nöbetleri sürdürdü.

Brezilya’ya örnek oldu

Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff, hakkında 'kamu bankalarındaki kaynakları usulsüz harcadığı' iddiasıyla başlatılan soruşturmanın ardından Brezilya Senatosu tarafından görevinden azledildi.

  • Kararı 'siyasi darbe' olarak değerlendiren Rousseff'in açıklamasından sonra Brezilya halkı sokaklara döküldü. Halk, Devlet Başkanı Rousseff'in görevden alınmasına büyük tepki gösterdi. Görev süresi 1 Ocak 2019'da bitecek olan Rousseff'in görevden alınması ile boşalan koltuğa ise Devlet Başkanı Yardımcısı Michel Temer geçti.

15 Temmuz darbe girişiminin Türk halkı tarafından püskürtülmesinden ilham alan Temer karşıtları ise sokaklara döküldü. Protesto gösterilerinin yaşandığı Sao Paulo kentinde, alınan kararı ve yeni devlet başkanı Michel Temer'e protesto eden halk ellerinde Türk bayrakları da taşıdı. Türkiye'de yaşanan darbe girişimi süreci tüm dünyada büyük ses getirirken, Brezilya'da da Rousseff taraftarlarının meydanlara dökülmesinde etkili oldu. Brezilya bayraklarının yanı sıra Türk bayraklı pankartlar da taşıyan gruplar, Temer'ın ABD tarafından desteklendiğini savunuyor.

  • Ne olmuştu?

Temmuz 2015'te ABD istihbaratının Almanya ve Fransa liderlerinden sonra Brezilya'nın Devlet Başkanı Dilma Rousseff'in telefonunu da dinlediği ortaya çıktı. Wikileaks, Roussef'in telefonunun yanısıra başkanlık uçağının da dinlendiğini gösteren belge yayınladı. Yayınlanan belgelerde şu ifadeler yer almıştı;

"Belgeler sadece Devlet Başkanı Dilma Rousseff'in dinlenmediğini; yardımcısının, Genelkurmay Başkanı'nın hatta devlet başkanlığı uçağının bile dinlendiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

FETÖ'den SMS oyunu

FETÖ yandaşları, vatandaşların meydanlardan ayrılamamaları üzerine sahte SMS planlarına girişti. Gerçeği yansıtmayan söz konusu mesajlarda 'artık evlerinize dönebilirsiniz' ifadeleri yer aldı. FETÖ'cüler bir gün sonraysa farklı bir plana girişti. Milyonlarca vatandaşa gönderilen Whatsapp ve çeşitli sosyal medya araçlarıyla gönderilen mesajda '19 bomba var' ifadeleri yer aldı.

28 gün kesintisiz nöbet
28 gün kesintisiz nöbet
Darbe girişiminin ardından 81 ilde başlatılan demokrasi nöbetleri günler boyunca kesintisiz devam etti. 7’den 70’e milyonlarca vatandaşın katıldığı nöbetlerdeki yoğunluk, günün farklı saatlerinde değişiklik gösterdi. Nöbetlerde en çok yoğunluğun iş çıkışı saatlerinde yaşandığı görülürken, sabahın ilk ışıklarında ise meydanların boş olmadığı görüldü

Sembol noktalar

Demokrasi nöbetleri boyunca darbe girişiminin en yoğun olarak yaşandığı kentlerin başında gelen İstanbul'da milyonlarca vatandaş sokakları boş bırakmadı. Günler süren nöbetlerde kentin bazı noktaları sembol hale gelirken, mevcut tablo tüm ilçelerde de aynı coşkuyla yansıdı.

İstanbul

15 Temmuz gecesi düzenlenen darbe girişiminin geri püskürtülmesinde büyük rol oynayan Türk halkı sokaklarda demokrasi nöbetlerini sürdürürken, milyonların toplandığı İstanbul’da meydanlar boş bırakılmadı. Taksim Meydanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Üsküdar Kısıklı'daki konutunun önü, Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasının çevresi, Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü başta olmak birçok ilçe meydanında demokrasi nöbetleri aralıksız olarak günlerce sürdü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 15 Temmuz’dan sonra FETÖ darbe girişimine karşı demokrasi nöbeti tutan vatandaşlara, kentin birçok meydanında kurulan mobil büfeler aracılığıyla sıcak yemek, kumanya, su ve meyve suyu ikram etti.

Taksim Meydanı

Dünyanın en önemli meydanları arasında yer alan Taksim Meydanı, demokrasi nöbetleri boyunca vatandaşlarla doldu taştı.

Meydandaki nöbetler sırasında çok sayıda vatandaş dinlemek için dahi evlerine gitmeyerek, Cumhuriyet Anıtı önündeki yeşillik alanlarda uyudu.

Taksim Meydanı'ndaki nöbetler, yapılan canlı yayınlarla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde bekleyen vatandaşlara da izlettirildi.

Kısıklı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul’un Üsküdar ilçesinde bulunan Kısıklı'daki konutunun önündeki demokrasi nöbetleri kapsamında alana dev bir platform kuruldu. Günün her saati alanı dolduran vatandaşlar, Kısıklı’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek mesajları verdi.

İlk gece doldu

15 Temmuz gecesi vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk çağrısıyla birlikte Kısıklı’ya akın etti.

Erdoğan Kısıklı’da halka seslendi
OYNAT 00:02:12
Erdoğan Kısıklı’da halka seslendi
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişiminin ardından Kısıklı'daki evinin önüne gelen halka seslendi. Erdoğan konuşmasında, tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olan bu yapıdan ülke olarak çok çektiklerini belirtti.

Bölücü terör örgütü FETÖ mensuplarının darbe girişiminin ardından geceyi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde geçiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Kısıklı'daki konutuna geçti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar Kısıklı'da toplanan vatandaşlara seslendi.

“Ya deport edin ya da bize verin”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Zira 40 yıl bu ülke, bu paralel devlet yapılanmasından çok çekti. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olan bu yapıdan çok çekti.

Bu milletin zekatından, fitresinden, sadakasına varıncaya kadar her şeyini emdiler

Sonra da bu milleti yurt dışından, Amerika'sından Avrupa ülkelerine varıncaya kadar her yerde bu devleti, bu ülkeyi yalan yanlış, asparagas haberlerle adeta şikayet ettiler. Şimdi ben buradan Amerika'ya sesleniyorum, Amerika'ya sesleniyorum, Sayın Başkan'a sesleniyorum, diyorum ki; Sayın Başkan sizin kendinize bunu söyledim, 'Pensilvanya'daki 400 dönüm arazinin içinde yer alan bu zatı ya deport edin ya da bize verin' demiştim ve bunların darbe girişimi içerisinde olduğunu size söylemiştim ama dinletemedim. Şimdi bugün bu darbe girişiminden sonra tekrar sesleniyorum, diyorum ki; Pensilvanya'daki bu zatı artık Türkiye'ye teslim edin. Eğer biz stratejik ortaksak, eğer biz model ortaksak o zaman ortağınızın bu talebini lütfen yerine getirin, diyorum. Zira siz bizden hangi teröristi istediyseniz biz sizlere teslim ettik. Şimdi artık terör listemizin içerisinde yer alan bu zatı da teslim edin."

"Şimdi bu ur temizleniyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu girişimin istedikleri ve bekledikleri gibi sonuçlanmadığını dile getirerek, "Kaderin üstünde bir kader vardır" dediklerini ve buna inandıklarını, gücü olanın haklı değil, haklı olanın güçlü olduğunu söylediklerini, nitekim böyle olduğunu anlattı.

Erdoğan, vatandaşların "Dik dur eğilme" şeklindeki sloganları üzerine, "Hiç endişeniz olmasın. Biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğiliriz. Başka bir yerde eğilmek bize yakışmaz. Böyle bir şey zaten bizim ilkelerimizde yok" dedi.

Bu operasyonlarla ne yazık ki polislerden ve sivillerden şehitlerin olduğunu belirten Erdoğan, şehitlere Allah'tan rahmet diledi. 1000'i aşkın yaralı bulunduğunu, onlara da şifa dilediğini söyleyen Erdoğan, "Yol arkadaşlarımızdan şehit olanlar oldu. Ama ben ayırt etmiyorum. Hepsi benim yol arkadaşımdı. Hepsine de Rabbimden inşallah o yüce makamda taltif niyaz ediyorum" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Silahlı Kuvvetlerimizin içinde bunlar bir urdu, ur... Şimdi bu ur temizleniyor"

"Kardeşlerim şunu özellikle söylemem lazım. Bu süreç içerisinde gerçekten bu olaylar Silahlı Kuvvetlerimizin içinde bir azınlığın yapmış olduğu eylemlerdi yoksa Silahlı Kuvvetlerin kendisinin değil. Silahlı Kuvvetlerimiz inşallah kendine yakışır bir noktaya doğru gidecek. Bu arada yargıya da çok teşekkür ediyorum, çünkü yargı; dört bir yanında ülkemizin, makamlarına, mevkilerine rütbelerine bakmadan, kim olursa olsun emniyet teşkilatıyla el ele vermek suretiyle bunları toplayarak tutuklama kararlarını verdiler ve bunları tutukladılar."

Herkesi ağırladı

Kısıklı’da kurulan platform; siyasetten sanata, spordan yaşamın her alanına dair tanınmış isimleri ağırladı. Vatandaşlara sık sık verilen demokrasi mesajları ile nöbetler sürerken, genç-yaşlı herkesin Kısıklı’da kenetlendiği görüldü.

Saraçhane
Saraçhane’de şehadet hazırlığı
OYNAT 00:01:17
Saraçhane’de şehadet hazırlığı
Yeni Şafak
15 Temmuz gecesi hainlerin hedef aldıkları noktalardan biri de Saraçhane’de bulunan İ.B.B. Yerleşkesi idi. Hainlerin Belediye’yi işgal etmesi üzerine vatandaşlar Saraçhane’ye akın etti. Darbecileri engellemek amacıyla bölgeye gelen vatandaşlar, çatışmalar başlamadan önce Belediye önündeki süs havuzundan abdest aldılar. Bu tarihi anlar güvenlik kameralarınca kaydedildi.
15 Temmuz darbe girişimi gecesi FETÖ’cü asker, Saraçhane’de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) binasına baskın düzenledi. Bu sırada haberi alan vatandaşlar, İBB binasına akın etti. Çok sayıda vatandaşın şehit düşmesine yol açan darbe askerlerin kurşunları, binlerce kişiyi durduramadı. Bina önündekisüs havuzunda abdest alıp darbecilerle mücadeleye girişen vatandaşlar, İBB’deki kontrolü geri aldı.

15 Temmuz gecesi başlayan nöbetler, darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından da devam etti. Demokrasi nöbetlerinin son gününe dek meydanı hıncahınç dolduran vatandaşlar, ‘darbecilerden hesap sorulsun’, ‘millet burada, darbeciler nerede’ şeklinde sloganlar attı.

Taziye defteri

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, FETÖ’nün hain darbe girişimi sonucu İstanbul Büyükşehir Belediyesi binası önünde hayatını kaybeden 17 vatandaş başta olmak üzere bütün 15 Temmuz şehit ve gazileri için taziye-anı defteri açtı. Saraçhane’de bulunan belediye binasındaki deftere, çok sayıda vatandaş not düşerken, 2-5 Ağustos tarihlerinde 50’ye yakın yabancı ülke temsilcisi taziye mesajlarını yazdı.

Taziye defterini imzalayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın "Ülkemizin birliğine, bütünlüğüne kasteden alçaklarımızın katlettiği şehitlerimize rahmet, gazilerimize sağlık ve esenlik diliyorum. Bir daha böyle olayların yaşanmaması için de asker, sivil omuz omuza her türlü tedbirin alındığını belirtmek istiyorum. TSK’nın gerçek mensupları görevinin başında ve asil milletinin emrindedir" notunu düştüğü görüldü.

Ankara

Kızılay'da demokrasi nöbetleri
OYNAT 00:01:44
Kızılay'da demokrasi nöbetleri
Yeni Şafak
Ankara'nın en meşhur meydanı Kızılay'da 26 gün süren demokrasi nöbeti tutan vatandaşlara, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yanı sıra, bakanlar, sanatçılar, sporcular, milletvekilleri, STK temsilcileri de alana gelerek destek oldu.
15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından tüm yurtta başlatılan demokrasi nöbetleri, İstanbul’da olduğu gibi başkent Ankara’da da yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Darbe girişiminin düzenlendiği gece, özellikle darbeci askerlerin çıkış noktalarına akın eden Ankaralılar, kentin odak noktası Kızılay’da toplandı.

Kızılay

FETÖ’nün 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından milli iradeye sahip çıkan başkentlilerin tuttuğu demokrasi nöbeti 26 gün boyunca aralıksız olarak sürdü. Demokrasi bekçilerini yalnız bırakmayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yanı sıra, bakanlar, sanatçılar, sporcular, milletvekilleri, STK temsilcileri de alana gelerek vatandaşlara destek oldu.

15’inci güne özel program

Nöbetin 15’nci gününde de Kızılay Meydanı boş kalmadı. Meydanda önce demokrasi şehitleri ile vatan savunmasında PKK’lı teröristlerce Güneydoğu’da şehit edilen güvenlik güçleri için dualar okundu. Ellerinde Türk bayraklarıyla meydanda toplanan Başkentliler, ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganları attılar.

Demokrasi nöbetinin 15’inci gününde Kızılay Meydanı’na gelerek, 15 Temmuz için yazdığı şarkıyı seslendiren sanatçı Murat Kekilli, ‘15 Temmuz gecesini dost gibi görünen düşmanlara karşı verdik. Allah’tan tüm şehitlerimize rahmet diliyorum’ şeklinde konuştu.

Kızılay Meydanı, demokrasi nöbetlerinin sonlandırıldığı gün de doldu taştı. Meydana açılan tüm cadde ve bulvarlar Türk bayraklarıyla donatıldı. Ayrıca sanat ve siyaset dünyasından sürpriz konuklar da mitinge katılarak, vatandaşlara eşlik etti.

Kızılay’ın adı değiştirildi

15 Temmuz’da yaşananların ardından Kızılay Meydanı'nın adı, ‘15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı’ olarak değiştirildi.

İstanbul ve Ankara'daki sembol noktaların yanı sıra diğer 79 ilde de günler süren demokrasi nöbetleri tarihe geçti.

Yurdun tüm bölgelerinde gece-gündüz tutulan nöbetler, gelecek nesillere miras olacak semboller haline geldi...