Çetin Can, 15 Temmuz gecesi hain kalkışmadan haberdar olur olmaz abdestini alıp şehadet namazını kıldı. Eşiyle birlikte boğaz köprüsüne giden Can, düğününe gider gibi şehadete koştu.
Televizyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısını duyduktan sonra eve sığamayan Çetin Can, “Bugün çıkmayacağız da ne zaman çıkacağız" diyerek önce banyoya gitti. Tırnaklarını kesti, tıraşını oldu, abdestini aldı sonra iki rekât şehadet namazı kıldı. “Kader bu, bu gidişin dönüşü olmaz, şehit olabilirim” dedi.
Hazırlıklarını bitiren Çetin Can evden çıkarken eşi Fatma Can, “ben de geliyorum” dedi. Çetin Can, eşini de yanına alarak Boğaziçi Köprüsü’ne gitti. Köprünün girişine vardıklarında gişelerden insanlara ateş ediliyordu.
Keskin nişancı tarafından vuruldu
Annesi ve ablası telefonla arayarak geri dönmesini istediler ama Çetin Can eşi ile köprüde ilerlemeye devam etti. Köprünün Üsküdar geliş şeridine geçen Can çifti, keskin nişancı için açık hedef haline geldi. Çetin Can, keskin nişancı tarafından saat 02:06’da kalbinden vuruldu.
Orada bulunanlar tarafından otomobil ile hastaneye kaldırılan Çetin Can, son nefesini verirken yanında eşi vardı.
34 yaşında, evli ve televizyon sektöründe ışık şefi olan Can’ın, bir vasiyeti vardı, öldüğünde mezarına bir meyve ağaç dikilmesini istemişti. Eşi Fatma Can, şehidin bu vasiyetini yerine getirdi.
Şehidin babası inşaat ustası Mustafa Can, "Benim oğlum tıpkı düğününe gider gibi vatanı için bayrağı için ölüme koşarak gitti" açıklamasında bulundu.
Şehit Çetin Can, Kilyos Mezarlığı’nda toprağa verildi.