15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) İstanbul ve Ankara'da gerçekleştirmeye kalkıştığı hain darbe girişimi başarıyla püskürtülürken, örgüt yapılanmasına yönelik hukuki zeminin hazırlanması için çalışmalar hızla başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 5 gün süren yoğun faaliyetler sonucu, Türkiye'de olağanüstü hal edildi. OHAL sürecini, art arda ilan edilen ve örgütün çeşitli sektörlerdeki yapılanmalarının soruşturulmasını sağlayan kanun hükmünde kararnameler izledi.
Kısaca OHAL
Olağanüstü hâl ya da kısaca OHAL; olağanüstü yönetim usullerinin uygulanmasını gerektiren doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddi biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlarda geçerli olan bir uygulama.
OHAL ilan edilen dönemlerde yönetim makamlarının yetkisi normal dönemlere göre daha da genişler. Ayrıca yine bu dönemde belirli yaş aralıklarındaki vatandaşlar için çalışma yükümlülüğü, gerektiğinde para ve mal yükümlülüğü de geçerli gündeme gelebilir. Olağanüstü hâl önlemlerinin ortak ve en tartışmalı yönlerinin başında ise daha önceki yıllarda OHAL’in yaygınlaştırılması ve genellikle bunlara karşı yargı kararının kısıtlı olması olarak uygulanması geliyordu.
Anayasa’da OHAL
1982 anayasasının 119-122 maddelerine göre Türkiye'de dört farklı türde yönetim fonksiyonu bulunuyor.
Sıkıyönetim
Olağanüstü hal
Seferberlik
Savaş hali
Anayasanın 121. maddesinde, "Anayasanın 119 ve 120’nci maddeleri uyarınca olağanüstü hal ilânına karar verilmesi durumunda, bu karar Resmî Gazetede yayımlanır ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır. Meclis, olağanüstü hal süresini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine, her defasında dört ayı geçmemek üzere, süreyi uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir" ibaresi yer alıyor.
Türkiye tarihinde OHAL
Türkiye tarihinde üç kez genel olağanüstü hal ilan edilmiştir. 1978 ila 1983 yılları arasında uygulanan sıkıyönetim, olağanüstü hal ile değiştirildi ve bu değişiklik 30 Kasım 2002 tarihine dek geçerliliğini korudu. 30 Kasım 2002 alınan kararla uzun yıllardır belirli bölgelerde uygulanan OHAL tamamen kaldırıldı.
2016'daki OHAL ilanı
Türkiye yaşanan askeri darbe girişimin ardından 20 Temmuz 2016'da yeniden OHAL ilan edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişiminden 5 gün sonra yoğun bir çalışma trafiğine imza attı. Erdoğan önce Milli Güvenlik Kurulu'nu topladı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı 4 saat 40 dakika sürdü.
Erdoğan ardından da Bakanlar Kurulu'nu topladı. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan basın karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklaması İngilizce, Fransızca ve Arapça'ya tercüme edilerek yayımlandı.
Dünya basını tarafından da canlı olarak yayınlanan toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan 3 ay olağanüstü hal ilan edildiğini duyurdu.
21 Temmuz 2016 saat 01.00 itibarıyla geçerli olan ve üç ay süreceği belirtilen OHAL için TBMM’de oylama yapıldı. Yapılan oylama 115'e karşı 346 oyla kabul edildi ve OHAL geçerli oldu.
19 Ekim'de sona eren OHAL, Bakanlar Kurulu'nun kararıyla üç ay daha uzatıldı.
19 Ocak'ta süresini dolduran OHAL, yeni karar doğrultusunda üç daha devam ettirildi.
Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Erdoğan, darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilebilmesi için 20 Temmuz’da Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca üç ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı.
Anayasa’nın 120. maddesi
Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı: Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.
OHAL'in amacı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bugün önce MGK'yı topladık ardından Bakanlar Kurulu toplantısını gerçekleştirdik. MGK sonrasında ülkemizde Anayasamız uyarınca OHAL ilan edilmesini hükümete tavsiye etme kararı aldık. Türkiye'de 3 ay süreyle OHAL ilan edilmesi kararı alındı. Olağanüstü hal ilanının amacı ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmektir. Darbe girişimi kimlerin hukuk devletinin yanında olduğunu kimlerin darbecilerin yanında olduğunu gösterdi.”
Dünya genelinde Avrupa'dan Asya'ya çeşitli ülkelerde farklı zamanlarda uygulanan OHAL’in günümüzde de uygulandığı farklı ülkeler göze çarpıyor.
Fransa, 2015 Paris saldırıları sonrasında olağanüstü hal ilan etti.
ABD, 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında halen geçerli olan olağanüstü hali ilan etti.
Venezuela protestolar nedeniyle 2016’da olağanüstü hal ilan etti.
Myanmar, Müslümanların yaşadığı Arakan eyaletinde 3 yıl boyunca OHAL uyguladı.
Filipinler, tropik fırtına felaketi sonucunda olağanüstü hal ilan etti.
Kırım, Ukrayna'daki enerji sıkıntısı nedeniyle olağanüstü hal ilan etti.
Kaliforniya Valisi Jerry Brown, 6 Ocak 2016'da gerçekleşen gaz sızıntısı nedeniyle olağanüstü hal ilan etti.
ABD'de North Carolina, Tennessee, Maryland, Pennsylvania, Georgia, Virginia, West Virginia ve New Jersey gibi devletler kar fırtınası nedeniyle olağanüstü hal ilan ettiler.
12 Haziran 2016'da 2016 Orlando gece kulübü saldırısı sonucunda Florida devleti Orange County'de olağanüstü hal ilan etti.
Wood Buffalo belediyesi Fort McMurray Yangını sonucunda Kanada-Alberta'da olağanüstü hal ilan etti.
9 FOTOĞRAF
12 Haziran 2016 günü Orlando'da bir gece kulübü saldırısı sonucunda Florida eyaleti, Orange County'de olağanüstü hal ilan etti. Saldırıda 50 kişi hayatını kaybetti, 53 kişide yaralandı.
Kasım 2015'te altı ayrı noktada yapılan terör saldırılarında 7'si saldırgan 137 kişi hayatını kaybetmişti, olaylardan hemen sonra Fransız devleti OHAL ilan etmişti. Son olarak 20 Temmuz 2016 tarihi itibariyle Fransa'daki OHAL 6 ay daha uzatıldı.
Wood Buffalo belediyesi Fort McMurray Orman Yangını sonucunda Alberta, Kanada'da olağanüstü hal ilan etti. Felakette 589 bin hektar alan, 2400 civarı bina, 665 kamp alanı yanmıştır. Yangında herhangi bir can kaybı olmamıştır. 1 Mayıs'ta başlayan yangın, ancak 5 Temmuz'da kontrol altına alınabildi.
Filipinler tropik fırtına felaketi nedeniyle olağanüstü hal ilan etti. 2500 civarında can kaybın yaşandığı fırtınada 100 milyon dolar kadar ekonomik hasar oldu. Fırtına tam altı gün sürmüş ve 1079 kişi felakette kayboldu.
Myanmar, sokak şiddeti sonucunda Meiktila'da olağanüstü hal ilan etti.Ülkede, Budistler ve Müslümanlar arasında şiddet olayları baş gösterdikten sonra çıkan çatışmalarda birçok can kaybı yaşanmış.
Kırım Ukrayna'daki enerji sıkıntısı nedeniyle olağanüstü hal ilan etti.
Kaliforniya valisi Jerry Brown 6 Ocak 2016'da gerçekleşen gaz sızıntısı nedeniyle olağanüstü hal ilan etti.
ABD'de North Carolina, Tennessee, Maryland, Pennsylvania, Georgia, Virginia, West Virginia ve New Jersey gibi devletler kar fırtınası nedeniyle olağanüstü hal ilan ettiler.
2016'da Venezuela'da protestolar nedeniyle olağanüstü hal ilan edildi. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, protestoların arkasında ABD'nin olduğunu söyledi. Ülkede OHAL ardından çok büyük protesto gösterileri olmuş; gıda, ilaç ve yakıt gibi hayati ihtiyaçlarda büyük sıkıntılar yaşanmıştır.
OHAL ilan edilen ülkeler ve nedenleri
Türkiye'deki OHAL ilanının benzer uygulamalarına dünya genelinde de rastlanılabiliyor. Amerika'dan Asya'ya farklı ülkelerde ilan edilen OHAL'in perde arkasında kimi zaman siyasi hususlar, kimi zamansa doğal afetler yer alıyor.
2016 Türkiye darbe girişimi sonrasında Türkiye genelinde üç ay süreyle olağanüstü hal ilan edildi.
19 Ekim'de sona eren OHAL, Bakanlar Kurulu'nun kararıyla üç ay daha uzatıldı.
19 Ocak'ta süresini dolduran OHAL, yeni karar doğrultusunda üç daya devam ettirildi.
KHK
Darbe girişiminden 5 gün sonra ilan edilen OHAL kapsamında kanun hükmünde kararnameler hazırlandı. FETÖ'nün askeri alandaki faaliyetlerinden eğitim ve ekonomi sektörlerindeki yapılanmasına kadar birçok farklı başlık, KHK'lar kapsamında soruşturdu.
Kısaca KHK
Kanun Hükmünde Kararname, genel tanım olarak yasama organının konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan doğruya anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, hükümetin çıkardığı, maddi anlamda kanun gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan kararnamelerdir.
Türkiye'de 1982 Anayasasının 87. maddesiyle "Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek" TBMM'nin görev ve yetkileri arasında sayılıyor.
Anayasa’da KHK
Anayasanın 91. maddesinde de KHK çıkarma yetkisi verme hususu düzenlendi.
91. maddeye göre; Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.
İki ayrı KHK
Kanun hükmünde kararnameler, 'olağan' ve 'olağanüstü' olmak üzere ikiye farklı kategoride uygulama sahasına yansıtılıyor.
Türkiye'de Olağan Kanun Hükmünde Kararnameler, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılıyor. Bu yetki, Bakanlar Kurulu'na Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yetki kanunu ile veriliyor. Temel haklar, kişi hak ve ödevleri ile siyasi hak ve ödevler hakkında düzenleme yapılamıyor.
Türkiye'de Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararnameler ise Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılıyor. TBMM'nin yetki kanunu vermesine gerek bulunmuyor. Uluslararası hukuktan doğan yükümlülükleri yerine getirmek şartlarıyla, düzenleme yapılabiliyor.
15 Temmuz sonrası ilan edilen KHK'lar
Resmi Gazete'de yayımlanan kanun hükmünde kararnameler ile OHAL süreci hukuki bir zemine oturtuldu. Soruşturmalar ve ihraçlar yasal düzenlemeler ışığında gerçekleştirilirken, her alanda yayımlanan KHK'lar çok sayıda FETÖ mensubunun da tutuklanmasını sağladı.
Eğitim
667 no'lu KHK - Eğitim
Olağanüstü hal uygulamasının yürürlüğe girmesinin ardından ilk kararname yayınlandı. Resmi Gazete'de yayımlanan kararnameyle, 35 sağlık kurum ve kuruluşu, bin 43 özel öğretim kurum ve kuruluşuyla özel öğrenci yurdu ve pansiyonu, bin 229 vakıf ve dernek, 19 sendika, federasyon ve konfederasyonla 15 vakıf yükseköğretim kurumu kapatıldı.
Kapatılan yükseköğretim kurumlarında kayıtlı öğrenciler, Yükseköğretim Kurulu tarafından Devlet üniversitelerine veya vakıf üniversitelerine yerleştirildi. Bu şekilde yerleştirilen öğrenciler, mezun oluncaya dek vakıf yükseköğretim kurumlarına ödemeleri gereken ücretleri, ilgili üniversiteye ödemeye devam edecek. Bu fıkranın uygulanması ile ilgili olarak usul ve esasları belirlemeye, uygulamayı yönlendirmeye, her türlü tedbiri almaya ve ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Yükseköğretim Kurulu görevli ve yetkili.
668 sayılı KHK kapsamında sözleşmeli öğretmen alımı, genel şartlar ile öğretmen kadrosuna atanabilmek için aranan özel şartları taşıyanlardan, KPSS puan sırasına konulmak kaydıyla yapılacak. Her bir pozisyonun üç katına kadar aday arasından Bakanlık tarafından yapılacak sözlü sınav başarı sırasına göre atama yapılacak. Madde uyarınca atanan sözleşmeli öğretmenler dört yıl süreyle başka bir yere atanamayacak, istihdam edilen öğretmenin eşi bu öğretmene tabi olacak.
669 sayılı KHK kapsamında, KHK ile Harp Akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okulları kapatıldı, Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Milli Savunma Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kuruldu. Milli Savunma Üniversitesi, rektörlüğe bağlı olarak, kurmay subay yetiştirmek ve lisansüstü eğitim vermek amacıyla yeni kurulan enstitülerden kara, deniz ve hava harp okullarından, astsubay meslek yüksekokullarından oluşacak.
672 sayılı KHK kapsamında, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapılara mensup yada irtibatlı olan öğretmenler meslekten ihraç edildi. Bu kapsamda MEB'de öğretmenlerinde de bulunduğu 28 bin 163 kişi görevden ihraç edildi.
673 sayılı KHK kapsamında, yurt dışında öğrenim gören öğrencilerden, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan 158 kişinin öğrencilikle ilişiklerinin kesildiği belirtildi.
674 sayılı KHK kapsamında, dershane öğretmenlerine KPSS şartı olmadan sözleşmeli öğretmenlik imkanı getirildi. Buna göre; dershaneler ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde 14 Mart 2014 itibarıyla eğitim personeli olarak çalışmakta olup 1 Ocak 2014 itibarıyla en az 6 yıl sigorta primi ödenenler, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) şartı aranmadan öngörülen diğer koşulları taşımak suretiyle 6 ay içinde bir defaya mahsus olmak üzere yapılacak sözlü sınavda başarılı oldukları takdirde, kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerdeki boş sözleşmeli öğretmen pozisyonlarına atanabilecek.
Resmi Gazete'de yayımlanan 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 4 Kasım 1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yer alan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerine ilişkin, "Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca seçilecek birer üyeden" ibaresi “Milli Savunma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca seçilecek birer üyeden" şeklinde değiştirildi. Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerine ilişkin, "YÖK tarafından profesörler ve bakanlık merkez teşkilatlarında en az 10 yıl müfettiş veya denetçi olarak çalışanlar arasından önerilecek 15 üyeden seçilir." hükmü getirildi. Üyelerin görev süresi üç yıl olacak. Görev süreleri boyunca üyelerin kurumlarıyla ilişikleri kesilecek.
KHK ile 2547 sayılı Kanun'un 13'üncü maddesinin a fıkrasının birinci paragrafında düzenlenen rektör atamasına ilişkin yeni düzenleme yapıldı. Buna göre, devlet üniversitelerinde rektör, YÖK tarafından önerilecek, profesör olarak en az 3 yıl görev yapmış 3 aday arasından Cumhurbaşkanınca atanacak. Bir aylık sürede önerilenlerden birisinin atanmaması ve YÖK tarafından, iki hafta içinde yeni adaylar gösterilmemesi halinde Cumhurbaşkanınca doğrudan atama yapılacak. Rektörün görev süresi 4 yıl olacak. Süresi sona erenler aynı yöntemle yeniden atanabilecekler. Ancak aynı devlet üniversitesinde iki dönemden fazla rektörlük yapılamayacak. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil edecek. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör, mütevelli heyetinin YÖK'e teklifi ve YÖK'ün olumlu görüşü üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanacak.
KHK ile faaliyette olan özel öğretim kursları, eğitim ve öğretim faaliyetlerine 1 Ağustos 2017'den itibaren bir bilim grubunda devam edebilecekler. En geç 4 Ağustos 2017 tarihi itibarıyla bir bilim grubunda faaliyet göstermek üzere kurum açma izinleri düzenlenmeyen özel öğretim kursları hakkında sürekli kapatma işlemi uygulanacak.
Olağanüstü hal ilanının ardından çıkarılan 667 sayılı KHK kapsamında örgüt mensuplarının kira sözleşmelerinin iptaline ilişkin olarak yetki verildi. Bu kiracılarının; özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri ile sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklara ve vakıflara ait olan her türlü taşınmazda kiracı olması halinde sözleşmelerin iptal edileceği belirlendi.
669 no'lu KHK - Ekonomi
Olağanüstü hal ilanının ardından çıkarılan 669 Sayılı KHK kapsamında, olağanüstü halin ilanından önceki dönemde yapılan iflasın ertelenmesi talepleriyle ilgili olağanüstü hal süresince iflasın ertelenmesine karar verilemeyecek, olağanüstü halin ilanından sonra ve devamı süresince herhangi bir tedbir kararı da verilemeyecek, verilmişse derhal kaldırılacak.
674 sayılı KHK kapsamında, şirketlere kayyum atanmaması, satış ve tasfiye işlemlerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yapılması kararlaştırıldı. TMSF, ‘şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, diğer sorunları veya piyasa koşulları nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığının tespit edilmesi durumunda’ şirketlerin veya şirket varlıklarının satılmasına veya feshine karar verebilecek.
684 Sayılı KHK kapsamında terör eylemleri nedeniyle yaralanmış olup ilgili mevzuatına göre malul sayılmamaları nedeniyle aylık bağlanamayanlardan, talepleri üzerine malüllüllerinin derecelerine göre aylık bağlandı.
668 sayılı KHK kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen personelin isimleri de yer aldı. Buna göre, 27 Temmuz'daki kararnameyle milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan Kara Kuvvetleri Komutanlığında 87 general, 726 subay, 256 astsubay; Deniz Kuvvetleri Komutanlığında 32 amiral, 59 subay, 63 astsubay; Hava Kuvvetleri Komutanlığında 30 general, 314 subay, 117 astsubay olmak üzere toplam bin 684 asker, TSK'dan çıkarıldı. Bunların arasında, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk, 2. Ordu Komutanı Adem Huduti de yer aldı.
675 sayılı KHK ile 2'si general, 9'u pilot toplam 39 asker ile TBMM'den 3, MEB'den 31, AFAD'dan 1 personel, ihraç edilenler listesinden çıkarıldı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren KHK'da daha önce yayımlanan 668 ve 672 sayılı KHK'larda ihraç edilenlerin yer aldığı listelerden çıkarılanların isimlerine yer verildi.
677 sayılı KHK'ya göre, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile bakanlıklar ve bağlı kuruluşlarda görev yapan 15 bin 726 kamu çalışanı hakkında ihraç kararı verildi. İçişleri Bakanlığı ve bağlı kurumlarında 2 bin 696, Yükseköğretim Kurulunda (YÖK) bin 184, Sağlık Bakanlığında 752, Maliye Bakanlığında 526, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında 131, Milli Eğitim Bakanlığında 119, Diyanet İşleri Başkanlığında 94, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında 73, Orman ve Su İşleri Bakanlığında 52, TRT'de 45, Milli Savunma Bakanlığında 23, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda (HSYK) 15, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) 14, Gençlik ve Spor Bakanlığında 13, Kültür ve Turizm Bakanlığında 11, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansında (TİKA) bir olmak üzere toplam 5 bin 749 kamu çalışanı görevlerinden ihraç edildi.
Aynı KHK kapsamında daha önce meslekten ihraç edilen 157 kişi ise görevlerine iade edildi. Daha önce yayımlanan 672 ve 675 sayılı KHK'lar ile AFAD'da iki, Diyanet İşleri Başkanlığında 36, TİKA'da bir, Vakıflar Genel Müdürlüğünde bir, Sosyal Güvenlik Kurumunda (SGK) 41, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında 10, Orman ve Su İşleri Bakanlığında bir, Sağlık Bakanlığında 18, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında 31, yükseköğretim kurumlarında 16 kamu çalışanı görevlerine iade edildi.
Olağanüstü hal uygulaması kapsamında 6 Ocak 2017’de ilan edilen 679 Sayılı KHK ile Emniyet Genel Müdürlüğünden 2'si 2. sınıf, 14'ü 3. sınıf, 37'si 4. sınıf emniyet müdürü, 108'i emniyet amiri, 47'si başkomiser, 202'si komiser, 562'si komiser yardımcısı, 91'i başpolis, bin 592'si polis, 7'si çarşı ve mahalle bekçisi ve 25'i sivil personel olmak üzere 2 bin 687 emniyet çalışanı meslekten ihraç edildi.
OHAL kapsamında yayımlanan 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olan 83 dernek kapatıldı.
683 No’lu KHK ile çeşitli kamu kurumlarından 367 kişi ihraç edilirken, 124 kişi de görevine iade edildi. Kararnameye göre Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan 3, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan 2, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansından 1, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından 1, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden 10, İller Bankasından 2, İçişleri Bakanlığından aralarında vali yardımcısı, kaymakam ve hukuk müşavirlerinin de olduğu 134, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünden 23, Türkiye İstatistik Kurumundan 2, Kamu Gözetimi, Muhasabe ve Denetim Standartları Kurumundan 1, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezinden 2 ve Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlardan 186 kişi görevden ihraç edildi.
686 sayılı KHK, 8 Şubat tarihinde Resmi Gazete'de yayınlandı. KHK kapsamında 4 bin 464 memurun işine son verildi. Milli Eğitim Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Yüksek Seçim Kurulu, Yargıtay'da çalışan 4 bin 464 memur ihraç edildi.
OHAL kapsamında hazırlanan 688 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK), Resmi Gazete'de yayımlandı. Yeni KHK ile toplam 3 bin 974 kişi kamu görevinden ihraç edilirken, 236 kişi ise görevine iade edildi.
FETÖ ile mücadele kapsamında 689 ve 690 no'lu KHK'lar yayınlandı. OHAL kapsamında çıkarılan 689 no'lu KHK ile 3 bin 974 kamu personeli görevlerinden ihraç edildi.
667 sayılı KHK kapsamında kamu görevlilerine ilişkin alınacak bazı tedbirler belirlendi. Kamu görevlilerine ilişkin tedbirler, kurum ve statü ayrımı yapılmaksızın kamu çalışanlarının tamamı için söz konusu olurken; Terör örgütlerine mensup yada irtibatlı memur, işçi, sözleşmeli ve geçici personellerin görevine son verildi.
680 sayılı KHK ile polise, sanal ortamda işlenen suçlarda internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşma, sanal ortamda araştırma yapma yetkisi verildi.
Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak. Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişiler, özel güvenlik alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde çalışamayacak.
OHAL kapsamında yayımlanan 690 Sayılı KHK ile Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatına 7 bin çarşı ve mahalle bekçisi kadrosu ihdas edildi. Buna göre, "İl İdaresi Kanunu"nda yapılan değişiklikle, Jandarma Genel Komutanlığının Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılarak genel kolluk kuvveti vasfına ve İçişleri Bakanlığına tamamen bağlanması sağlandı.
Olağanüstü hal uygulaması kapsamında KHK yayınlandı. MİT Müsteşarının sorumluluğu Başbakandan alınıp, Cumhurbaşkanına verildi.
MİT Müsteşarı hakkında soruşturma yapılması Cumhurbaşkanının iznine bağlandı. Devletin çıkarlarının veya görevin gizliliğinin zorunlu kıldığı hallerde MİT mensuplarının, MİT'te görev yapmış olanların tanıklığı MİT Müsteşarına, MİT Müsteşarının tanıklığı ise Cumhurbaşkanının iznine bağlandı.
669 sayılı KHK kapsamında, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları, Milli Savunma Bakanı’na bağlandı. Bu kanuna aykırı olmayan ve diğer kanunlarla Genelkurmay Başkanlığına verilen görev ve yetkilere ilişkin hükümler saklı bırakıldı. Ayrıca Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın, gerekli gördüklerinde Kuvvet komutanları ile bağlılarından doğrudan bilgi alabileceği ve bunlara doğrudan emir verebileceği, verilen emrin herhangi bir makamdan onay alınmaksızın derhal yerine getirileceği de karara bağlandı.
674 sayılı KHK kapsamında, Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu’nda yer alan ‘Sıkıyönetim, seferberlik’ ibareleri ‘Seferberlik’ şeklinde değiştirildi. Ayrıca diğer maddede yer alan ‘sıkıyönetim’ ibaresi de yürürlükten kaldırıldı.
682 sayılı KHK kapsamında genel kolluk görevlilerinin tabi olacağı disiplin hükümleri düzenlendi. Kararname ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirlerini ve kurullarını, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususları değerlendirildi.
668 sayılı KHK kapsamında yapıyla ilişkili ve irtibatlı medya kuruluşlarının yayın hayatına son verildi. Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanan KHK ile 16 televizyon, 3 haber ajansı, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi ve dağıtım kanalı kapatıldı. Bu kuruluşlar arasında; Zaman Gazetesi, Bugün Gazetesi, Taraf Gazetesi, Aksiyon Dergisi, Sızıntı Dergisi, Nokta Dergisi, Cihan Haber Ajansı, Samanyolu Haber, Samanyolu TV, Bugün TV, Can Erzincan TV, Kanaltürk, Dünya TV, Hira TV, Irmak TV, Barış TV, Kanal 124, MC TV, Mehtap TV, Merkür TV, SRT TV, Tuna Shopping TV, Yumurcak TV. Muhabir Haber Ajansı ve SEM Haber Ajansı da kapatılan yayın kuruluşları arasında yer alıyor.
683 sayılı KHK ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olan iki özel televizyon kanalı kapatıldı. Kapatılan özel televizyonlara ait olan taşınırlar ile her türlü mal varlığı, alacak ve haklar, belge ve evrak bedelsiz olarak Hazine'ye devredildi.
Olağanüstü hal kapsamında yayımlanan 690 sayılı KHK, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı. Buna göre, 6112 sayılı 'Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, "0800" gibi telefon hatlarıyla arkadaş bulma ile kişilerin tanıştırıldığı veya buluşturulduğu türden programlara yer verilmeyecek.
668 sayılı KHK kapsamında, Milli Savunma Bakanlığı merkez teşkilatında bir dizi değişiklik yapıldı. Buna göre; müsteşar yardımcısı sayısı beşe çıkarılırken Bakanlık, Teftiş Kurulu Başkanlığı, Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü, Tersaneler Genel Müdürlüğü, Askeri Adalet İşleri ve Kanunlar Genel Müdürlüğü, Askeralma Genel Müdürlüğü, Personel ve Mali Yönetim Genel Müdürlüğü, İnşaat Emlak ve Milli Mayın Faaliyet Merkezi Genel Müdürlüğü, Tedarik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Genel Plan ve Prensipler Genel Müdürlüğü, Hukuk Müşavirliği, Muhabere ve Bilgi Sistem Daire Başkanlığı, Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı ve diğer komutanlıklardan oluştu.
669 sayılı KHK kapsamında, Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Milli Savunma Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kuruldu. Kararnamede, Milli Savunma Üniversitesi’nin rektörlüğe bağlı olarak, kurmay subay yetiştirmek ve lisansüstü eğitim vermek amacıyla yeni kurulan enstitülerden kara, deniz ve hava harp okullarından, astsubay meslek yüksekokullarından oluştuğu bilgisi verildi.
674 sayılı KHK kapsamında, Milli Savunma Bakanlığı teşkilatındaki sivil kadroların TSK’daki rütbe karşılıkları belirlendi. Rütbe karşılıkları müsteşar için orgeneral, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü için korgeneral, müsteşar yardımcıları, teftiş kurulu başkanı ve genel müdürler için tümgeneral, genel müdür yardımcıları ve müstakil daire başkanları için tuğgeneral, daire başkanları için albay olarak belirlendi. KHK’ya göre, askeri protokol münasebetlerinin düzenlenmesinde rütbe karşılığı esas olacak. Sivil yöneticiler, rütbe karşılıkları doğrultusunda lojman ve sosyal tesislerden de yararlanacak. Atamalar ile MSB’nin ilk sivil müsteşarı olan eski Düzce Valisi Ali Fidan’a ‘orgeneral’ rütbe karşılığı verildi.
669 sayılı KHK kapsamında, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) ve asker hastaneleri, Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Buna göre, GATA'ya bağlı eğitim hastaneleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Bakım Merkezi ile asker hastaneleri, dispanser ve benzeri sağlık hizmet birimleri ile Jandarma Genel Komutanlığına ait sağlık kuruluşları, her türlü hak ve yükümlülükleri, alacak ve borçları, sözleşme ve taahhütleri, taşınırları ve taşıtlarıyla birlikte Sağlık Bakanlığına devredildi. Bunlara tahsisli taşınmazlar da Bakanlığa tahsis edildi.
Olağanüstü hal ilanının ardından çıkarılan 667 Sayılı KHK kapsamında yürütülen soruşturmalarda alınacak tedbirlere ilişkin olarak tedbirler belirlendi. Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı ve mensupları hakkında soruşturmanın pasaport birimine bildirileceğine yer verildi. Askerler hakkında verilen tutuklama kararlarının da ceza infaz kurumlarında yerine getirileceği bildirildi.
685 Sayılı KHK ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu'nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere 'Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu' kuruldu.
Ayrıca 685 Sayılı KHK'da, komisyonun, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen işlemler hakkında, kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi, öğrencilikle ilişiğin kesilmesi, dernekler, vakıflar, sendika, federasyon ve konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kurumları, vakıf yükseköğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması, emekli personelin rütbelerinin alınması gibi görev alanları yer aldı.Komisyon, görevi kapsamında ihtiyaç duyduğu her türlü bilgi ve belgeyi, devlet sırlarına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşları ile yargı mercilerinden talep edebilecek.
Olağanüstü hal uygulamasının yürürlüğe girmesinin ardından ikinci kararname yayınlandı. OHAL kapsamında alınması gereken tedbirlere ilişkin kanun hükmünde kararname kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarılan asker kişilerin, mahkumiyet kararı aranmaksızın askeri rütbe ve memuriyetlerinin alınacağı ve bu kişiler yeniden Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kabul edilmeyeceği belirtildi.
Resmi Gazete'de yayımlanan kanun hükmünde kararnamelerde Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen personelin isimleri de yer aldı. Buna göre, 27 Temmuz'daki kararnameyle milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan Kara Kuvvetleri Komutanlığında 87 general, 726 subay, 256 astsubay; Deniz Kuvvetleri Komutanlığında 32 amiral, 59 subay, 63 astsubay; Hava Kuvvetleri Komutanlığında 30 general, 314 subay, 117 astsubay olmak üzere toplam bin 684 asker, TSK'dan çıkarıldı. Bunların arasında, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk, 2. Ordu Komutanı Adem Huduti de yer aldı.
669 sayılı kanun hükmünde kararnameyle de Türk Silahlı Kuvvetleri’nde milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fetullahçı Terör Örgütü'ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı bulunan 1389 askeri personel Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edildi. İhraç edilenlerin arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başyaveri Albay Ali Yazıcı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın emir subayı Yarbay Levent Türkkan ile başdanışmanı Albay Orhan Yıkılkan, eski özel kalem müdürü Albay Ramazan Gözel ile Milli Savunma Bakanı Işık'ın özel kalem müdürü Albay Tevfik Gök de bulundu.
Yüksek Askeri Şura'nın yapısı da Kanun hükmünde kararname kapsamında yapılan değişiklikler arasında yer aldı. Düzenlemeyle, YAŞ üyeleri, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan Yardımcıları, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanı ile kuvvet komutanları olarak yeniden belirlendi.
681 sayılı KHK ile Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nda bazı değişiklikler yapıldı. Buna göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tanımından Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ifadeleri çıkarıldı. Emrin üniformayla verilmesi zorunluluğu kaldırılarak astlara sivil amirlerinin verdiği emirleri de yerine getirme zorunluluğu getirildi. Taşıt Kanunu'na tabi olmayan araçların arasına düzenlemeyle zırhlı ambulanslar da eklendi.
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'ndaki değişiklikle daha önce Genelkurmay Başkanlığınca belirlenen Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup subayların sınıfları ve bu sınıflardan hangilerinin muharip, hangilerinin yardımcı sınıf olduğu, Genelkurmay Başkanlığının görüşü alınarak Milli Savunma Bakanlığınca belirlenecek. Yeni subay sınıflarının ihdası veya mevcutlarının kaldırılması da kuvvet komutanlıklarının teklifi üzerine Genelkurmay Başkanlığının görüşü alınarak Milli Savunma Bakanlığınca yapılacak.
667 sayılı KHK kapsamında yargı mensupları ve diğer kamu görevlilerine ilişkin öngörülen tedbirlere yer verilen gerekçede, bu tedbirler aracılığıyla başta FETÖ/PDY olmak üzere terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca (MGK) devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişilerin tamamının tüm kamu kurum ve kuruluşlarından çıkarılması sonucuna ulaşılmak istendiğinin anlaşıldığı belirtildi.
671 sayılı KHK kapsamında, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a eklenen geçici maddeyle, kapalı ve açık ceza infaz kurumlarından yaklaşık 38 bin kişinin tahliye olmasının yolu açıldı. KHK'nın 32. maddesi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna geçici madde eklendi. Buna göre; daha önce koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlüler, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliye edilirken, bu süre ikiye çıkarıldı. Böylece koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlüler, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak bir yıl erken tahliye edilebilecek.
Olağanüstü hal ilanının ardından çıkarılan 673 Sayılı KHK kapsamında ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurullarının başkan ve üyelerinin üyeliklerinin sona erdiği, 10 gün içinde yeniden seçim yapılacağı kaydedildi.
Kendi isteğiyle emekli olan hâkim ve savcılar, istedikleri takdirde tekrar mesleklerine dönebilecek. Önceden istifa edip mesleğe dönen ve daha sonra yeniden istifa ederek ayrılan hâkim ve savcılara da tekrar görev yapma yolu açıldı. Düzenlemede bu kişilerin KHK yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 ay içinde başvuruda bulunmaları ve mesleğe kabulde aranan nitelikleri kaybetmemiş olmaları şartıyla, ayrıldıkları tarihteki koşullarla ve HSYK’nın ilgili dairesinin kabulü ile atanabilecekleri belirtildi.
674 sayılı KHK kapsamında, getirilen yeni düzenleme çerçevesinde kapasitenin dolu olması nedeniyle yeni cezaevlerinin yapımına hız verilecek. Yeni cezaevlerinin yatırım programında yer alma ve ödeneği bulunma şartı aranmaksızın ihalesi yapılabilecek. Mera Kanunu kapsamındaki alanlara cezaevleri yapılabilecek.