Haymana Mutabakatı Heyeti bildirisi

04:0013/03/2023, Pazartesi
G: 13/03/2023, Pazartesi
Selçuk Türkyılmaz

Geçen haftanın öne çıkan gelişmelerden biri Saadet Partisi içinden çıkan Haymana Mutabakatı Heyeti’nin kamuoyu açıklamasıdır. Heyet adına yayımlanan metinde yürütme kurulu başkanı olarak Hasan Yaşar’ın ismi vardı. Bu bildiri farklı yönlerden ele alındı fakat metin tam olarak analiz edilmedi. Bu yazıda anılan bildiriyi kısaca analiz etmeye çalışacağım.Heyet adına yayımlanan bildiride “şuurlu Millî Görüşçüler” tanımı öne çıkıyor ve “yarım asırlık dava” vurgusu yapılıyor. Bundan sonra da “Millî Görüş

Geçen haftanın öne çıkan gelişmelerden biri Saadet Partisi içinden çıkan Haymana Mutabakatı Heyeti’nin kamuoyu açıklamasıdır. Heyet adına yayımlanan metinde yürütme kurulu başkanı olarak Hasan Yaşar’ın ismi vardı. Bu bildiri farklı yönlerden ele alındı fakat metin tam olarak analiz edilmedi. Bu yazıda anılan bildiriyi kısaca analiz etmeye çalışacağım.

Heyet adına yayımlanan bildiride “şuurlu Millî Görüşçüler” tanımı öne çıkıyor ve “yarım asırlık dava” vurgusu yapılıyor. Bundan sonra da “Millî Görüş hareketinin birikimi” ile “1,5 milyar İslam âleminin umudu” arasında bir ilişki kurulmuş. İfadeler belirli bir amaca yönelik olarak özenle seçilmiş. Metni yayımlayanlar, kendileri ve amaçları hakkında ortaya çıkabilecek birtakım sorulara bu şekilde cevap vermek istemiş. Millî Görüş hareketi içinde “şuur” “dava” ve hatta “dava şuuru” kavramları çokça kullanılmaktaydı. Dolayısıyla bu bildiriyi kaleme alanlar içeriden konuştuklarını söylemek istemiş. Bilindiği gibi “1,5 milyar İslam âlemi” ifadesi de Rahmetli Erbakan’ın konuşmalarında sürekli öne çıkmaktaydı. Bu da metni yayımlayanların özellikle Saadet Partisi içindekilere seslenmek istediklerini gösterir.

Haymana Mutabakatı Heyeti adına yayımlanan metinde Saadet Partisi mevcut yönetimine yönelik suçlamalar oldukça önemlidir. Metinde Saadet Partisi mevcut yöneticilerine “mukaddes davanın peşkeş çekilmesi” suçlaması yöneltilirken gerekçeler de açıkça sıralanmış. Partinin mevcut yöneticileri “kazanan tarafta olma” dürtüsü ile hareket etmekle suçlanmış. Bu da “dava”ya ihanet olarak tanımlanmış. “Saadet Partisi yönetiminin 6’lı masa içerisindeki duruşu, dünya ve ülkemiz meselelerine bakışı ve Millî Görüş’çü aday çıkarmama konusundaki ısrarlı tutumu” en önemli suçlama konusudur. Bunun devamında şu cümleler geliyor: “Saadet Partisi yönetimi, şu haliyle bu milletin inançlarıyla, değerleriyle, kültürüyle ve tarihiyle kavga etmiş, büyük tahribatlar yapmış partilerin karargâhına dönüşmüştür.” Bunlar da içeriden ifadelerdir ve oldukça önemsenmesi gereken bir ayrışmaya işaret etmektedir.

Haymana Mutabakatı Heyeti tarafından yayımlanan bildiri birçok soruya aynı anda cevap niteliği taşıyor. Bildiriyi yayımlayanlar kim oldukları ve bu bildiriyi niçin yayımladıklarını açıklamak istemişler. Bildiride heyet ile mevcut yönetim arasındaki ayrışma konuları da açıkça gösterilmiş. Ayrışma konuları açıkça ifade edildikten sonra kendi görüşlerini ortaya koymuşlar. Bu bakımdan Millî Görüş Hareketi’nin “milletimizi işbirlikçi, küreselci ve ihanet şebekelerine bırakmayacak bir cihat karargâhı” şeklinde tanımlanması oldukça önemlidir. Bu ifadeler Millî Görüş Hareketi ile mevcut Saadet Partisi yönetimi arasındaki ayrışmanın mahiyetini ortaya koyuyor. İki grup arasındaki farklar da oldukça kalın çizgilerle belirtilmiş. İfadeler net ve ortaya çıkan ayrışma geriye çevrilecek türden değil. Hatta buradan hareketle ayrışmanın derinleşeceği sonucuna da varabiliriz. “Saadet Partisi mevcut yönetimi davasına ihanet etmiş, milletimizin nezdinde meşruiyetini kaybetmiştir.” şeklindeki suçlamalar kolaylıkla hasıraltı edilemez.

14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi neredeyse bütün dünyayı etkisi altına alan büyük değişim sürecinde yapılacak. Kuşkusuz bu değişimler Türkiye’yi de doğrudan ilgilendiriyor. ABD ve İngiltere eski konumlarını yeniden elde etmek ve mevcut kazanımlarını tahkim etmek için adeta bütün dünyayı savaşa sürüklüyor. Bunu daha önce de yaptılar. Doksanlarda Türk ve İslam coğrafyasının istilası ile başlayan yeni dönemde ortaya çıkan ve güçlenen bağımlı yapılar, ABD ve İngiltere hegemonyasına aracılık etti. Irak’ı ve Afganistan’ı işgal ederken bütün dünyayı peşlerine takmışlardı. Bunun bir benzerini daha hayata geçirmek istedikleri çok açık. ABD ve İngiltere etkisiyle ortaya çıkan güçlü yapılar, 15 Temmuz 2016’da büyük bir darbe yedi. Fakat bu gücün uzantılarının kısa sürede güç kaybedeceğini düşünemeyiz. Yerli ve millî kavramlarında ifadesini bulan yeni siyaset anlayışını da oluşan büyük karşıtlık içinde düşünmemiz gerekir. Kuşkusuz Haymana Mutabakatı Heyeti bildirisini de bu karşıtlığın bir yansıması olarak görebiliriz. Bu karşıtlığın başka alanlara, gruplara ve kişilere sirayet etmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Türkiye’nin yerli ve millî siyasetinin kökleri tarihin derinliklerine uzanmaktadır ve bu derinlik hafife alınmamalıdır.

#Haymana Mutabakat Heyeti
#Milli Görüş
#Saadet Partisi
#Altılı Masa