Abdulhamit Güler Yazıları – Abdulhamit Güler Kimdir?

27.12.2024, Cuma
03:54

Abdulhamit Güler

85 yazı listeleniyor

Bu filmi kim çekiyor?

14 Aralık 2024, Cumartesi

Kimseye söylemek istemediğim bir hayalim var. Kimsenin bana söylemek istetmeyeceği türden var oluş sancısı, zamanı âna mahkum etmek isteyen örgütün ancısı, geri kalanların en gerisindeki öncüsü, denizin dibinde aranırken bozkırın dışında bulunan incisi, hamurunda dün olmayanın uncusu, hep ileride olanların sonuncusu, siyah ile beyazın evliliğinden doğanın turuncusu, sahne dışında da oynamaya devam eden oyuncusu ve filmlerden film beğenmeyenlerin kuyumcusu… Hani, ütopyanın ötesinde ve gerisinde kalır…

Benzemez kimse sana

30 Kasım 2024, Cumartesi

Sinemamızın önemli isimlerinden Ahmet Uluçay’ın vefat yıl dönümünde, satırlar sığdıramayacağımız bir anlatı ihtiyacı ile bir şeyler söylemek gerek… Bundan yıllar evvel Cins dergisi için yazdığım Uluçay yazımı buraya almak istiyorum. Zira çok sevdiğim bir metin ve dahasını anlatamıyorum… * Sinemalarım vardı, kimselerin sahip olmadığı Yumurta kabuğunu beyaz perde yapmış film izliyorlar. Tek göz, hepsi. Açık hava sineması. Garip bir adamın ‘Minyatür Cosmosda Rüya’sı. Bi’ kedi gördüm galiba! Evet, evet

Şimdi yaşasaydı neler yapardı?

19 Ekim 2024, Cumartesi

İnsan hayatı, insan hayatıyla tanımlanıyor. Hele zamanımızda yaşamanın tanımını bazı insanların yaşayışları üzerinden yapmak durumunda kalıyoruz. Bazı mesleklerin tarifi de kimilerinin adanmışlıkları sayesinde netleşebiliyor. Geçtiğimiz günlerde vefat eden Sadık Battal, sinema alanında ciddi işler yapan, sürekli üreten, hep ilginç projelerle dolaşan, “Hafız’ı okumamış kimse bir şey yapamaz” diyen, belgeselleriyle bilinen biriydi. Kendisini bildim bileli yeni bir belgesel üzerine çalışıyor olurdu.

Filistin’de “İsrailli sivil” vahşeti bu belgeselde

24 Ağustos 2024, Cumartesi

İnsanlık öylesine ciddi bir virajdan dönüyor ki, bir yanda Gazze’de yaşananların anlatılması gereken kitleler var, diğer tarafta inandırılması gerekenler ve beride ise bir şeyler yapmak için çırpınanlar. Çağımızın en önemli aracı, silahı, güvencesi bilgi iken nasıl oluyor da bilgi noktasında sorun yaşanıyor, anlamak zor. Aslında anlamak kolay. Zira gücü elinde bulunduranlar, manipülasyonu da eksik etmiyor. İletişim araçlarını kim daha etkili kullanıyorsa onun bilgisi gerçek kabul ediliyor. TRT World’un

Susmaya hakkımız yok

03 Ağustos 2024, Cumartesi

Üzerine kapanan bulutların ağlamasını duymazdan gelmek modern insanın huyu haline gelmiş. Yokmuş gibi davranmak, bir şeyin var olmadığı anlamına gelmiyor. Ve bunu kimse bilmiyor. Bilenler de bilmiyor. Bilmemek zorunlu tercih halini mi almış, insanoğlu insanoğlundan mın uzaklaşmış, bilemiyorum. Biliyorum fekat bilemiyorum. Biri gözünü dikmiş üzerimize ve göz göze gelmemek için çabalıyoruz. Yüzünü görmediğimiz bir çocuğun gözünden düşüyoruz. Gazze’de yaşananlar artık tarifle anlatılacak gibi değil.

12 Punto ve dahası

13 Temmuz 2024, Cumartesi

Bağımsız sinemanın destek, üretim ve formülasyonu neredeyse tamamen ‘network’e endekslenmiş durumda. Sadece sektör insanlarını tanımak yetmiyor. Ayrıca film üretim aşamalarını doğru takip edip zamanlamayı iyi yapmak gerekiyor. Sadece yapımcıyı ilgilendiren bir durum olsa sorun değil. Fekat yönetmen formüllerin içinde ve bu ‘tanış olmak’ ile ‘doğru zamanda doğru yerde bulunmak’ eylemlerini yapması gerekenlerden biri de kendisi… TRT 12 Punto’nun ortaya koyduğu işlev sadece bu açıdan bile çok mühim.

Sanatçı susar mı?

06 Temmuz 2024, Cumartesi

Siyonist işgalcilerin Gazze’de açıkça uyguladığı soykırım, kültür-sanat alanında tam bir turnusol kağıdı oldu. Hastanelerin göz göre göre bombalanması, çocukların katledilmesi, kadınların öldürülmesi, sivillerin topyekün yok edilmesi ve bir bölgenin haritadan silinmesine karşı bazılarının bitmeyen sessizliği çok şey anlatıyor. Geçtiğimiz günlerde İslam Ülkeleri Akademisyenler ve Yazarlar Birliği (AYBİR),”Kültür Sanat Camiasının Soykırımcı İsrail’e Karşı Tutumu (Dünya ve Türkiye)” başlıklı raporunu

Zaman, zemin, insan ve sinema

22 Haziran 2024, Cumartesi

Zamanın zemini belirlemesi, zeminin zamanı şekillendirdiği gerçeğine dayalı. İnsan burada formülün tam ortasında. İnsan ile zaman, zemin ile insan, zaman ile zemin, insan ile zemin ve zaman ile insan birbirini destekliyor. Yaşamak sadece yaşanmışlığa değil, yaşanacaklara da yaslanırken, insanoğlunun hayat tecrübesi zaman-zemin düzleminde ilerliyor. İleri gitmek, geri kalmanın kontrastı gibi görünse de insanoğlunun bir sonraki adımını bir öncekinden bağımsız düşünemeyeceğimiz için geride kalanın

Türkiye’de film desteği Eurimages seviyesine gelemez mi?

15 Haziran 2024, Cumartesi

Bağımsız sinemanın en önemli destekçisi şüphe yok ki Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’dür. Uzun metraj film için her yıl iki kez açılanan desteklerde geçtiğimiz günlerde yılın ikinci projeleri duyuruldu. Destekleme kurulu üyelerinin değerlendirmeleri sonrası 30 projeye 141 milyon 500 bin TL destek verildi. Film başına ortalama 4,7 milyon TL destek düşüyor. Enflasyon sebebiyle son yıllarda kan ağlayan bağımsız sinema için yeni rakamlar umut veriyor. Zira ekonomik ortam sebebiyle

Ahmet Uluçay’dan Gazze’ye: Karpuz Kabuğundan Gemiler

08 Haziran 2024, Cumartesi

Sinemanın bütün zamanlara hitap etmesi ve hayatını sinemaya adayan insanların kendi zamanlarının çok ötesine seslenmesi gibi bir hakikat var. Hakikatin ne olduğunu tarif edemeyiz elbette. Fekat bahsettiğimiz şeyin, hakikatin bir parçası olma ihtimali yüksek. Sinemamızın en özgün isimlerinden olan Ahmet Uluçay, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali’nde anılacak. Her yıl önemli bir sinemacıya adanan festival, vefatının 15. yıl dönümünde Ahmet Uluçay’a adandı. Geçtiğimiz